1.Bölüm

374 23 15
                                    

Her zamanki gibi okuldaki çocuklar Yamaguchi'yle dalga geçiyorlardı. Her zamanki gibi bir okul çıkışı o kaba çocuklar yine Yamaguchi'ye zorbalık ederken; uzun boylu, sarı saçlı, gözlüklü, kendinden emin, egosu tavan bir çocuk yoldan geçiyordu. Yamaguchi'ye zorbalık eden çocuklara bir göz gezdirdi ve beklenmedik bir şekilde kendinden emin bir bakışla, dalga geçercesine  "Gereksiz." dedi. Zorbaların bile kısa bir süre dili tutulmuştu!! Yamaguchi ise hayran kalmıştı ilk defa gördüğü bu çocuğa... Bu mükemmel çocuğa...

                              .  .  .

Zaman geçmişti ve Yamaguchi bir spora başlamaya karar vermişti ama baseball ve sockerda ona göre korkutucu kişiler vardı. Bunun için volleyballa başlamaya karar vermişti. Oraya vardığında yine o kahraman çocuğu gördü. Biraz konuştular ve gerçekten bu Tsukishima denen gözlüklü çocuğu sevmişti. Ona ne diye seslenmeliydi? Tsukki? Tsu-chan? Yok yok Tsukki iyiydi. Hem Yamaguchi'nin uzun süredir böylesine yakın bir arkadaşı olmamıştı ve Yamaguchi'nin bu çocuğun peşini bir süre bırakmayacağı belliydi...

                             .   .   .

Yamaguchi arkadaşının sırasına doğru ilerledi. "Tsukkiiiii!!"
Her zamanki gibi tahtadaki herşeyi defterine not alan Tsukishima kalemini sıraya bırakıp Çilli oğlana döndü                  (Tsukkishima otururken onun yanında ayakta durmak Yamaguchi'nin hoşuna gidiyordu çünkü ilkokullu olmasına rağmen bir ortaokullu kadar uzun olan gözlüklü çocuğun yanında kendini olduğundan daha uzun hissediyordu.)  "Efendim Yamaguchi" Çilli sanki bütün gün bunu söylemeyi beklemiş gibi,  (Daha çok her an altına yapabilirmiş gibi yerinde duramayarak.)  "Tsukki Okul çıkışı size gidelim evde tek başıma çok sıkılıyorum. Hem birlikte oyun oynarız." Tsukishima biraz düşündü. Yamaguchi sabırsızlıkla (yanı daha da sıkışmış gibi yerinde daha da duramayarak.) Gözlüklünün cevabını bekledi. "Tamam Yamaguchi ama yeni dinazor peluşunu ve çıkmayan boya kalemlerini getirmeyi de unutma"
"Peluşları anladım da, çıkmayan boya kalemleri neden Tsukki?" Tsukishima pis pis sırıtarak "Sen beni dinle getirince anlarsın." dedi. "Tamam Tsukkiii!!"

Okul çıkışı...

Yamaguchi ile Tsukishima yürüyerek önce Çilli'nin evine vardılar. Oradan oyuncakları ve çıkmayan boyaları aldıktan sonra gözlüğünün evine vardılar. Evet tamda Tsukishima'nın planladığı gibi ağabeyi koltukta yatıyordu ve uyanacak gibi bir halide yoktu. Tsukishima Yamaguchi'den çıkmayan boya kalemlerini istedi ve ikisi de Tsukishima'nın ağabeyi Akiteru'nun suratına çıkmayan kalemlerle resim çizmeye başladılar...

Resimlerinin , yani şaheserlerininbirsürü fotoğrafını çektiler ve bir süre sonra ağabeyi uyandı ,önce neler olduğunu anlamadı ama bir süre sonra ikisinin elindeki boyaları görünce hemen lavaboya koştu ve evet suratı resimlerle doluydu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Resimlerinin , yani şaheserlerinin
birsürü fotoğrafını çektiler ve bir süre sonra ağabeyi uyandı ,önce neler olduğunu anlamadı ama bir süre sonra ikisinin elindeki boyaları görünce hemen lavaboya koştu ve evet suratı resimlerle doluydu. Sinirlenmek istemiyordu çünkü Küçük kardeşi ve Çilli çocuk daha çok küçüklerdi ama sinri bozulmuştu. Suratına su çarparak resimleri suratından çıkartmayı denedi ama kalemler çıkmaz kalemdi... Çıkmıyordu!! Morali bozulmuştu çünkü okulda arkadaşları onunla dalga geçiceklerdi ama bu önemli değildi hoşlandığı kız onunla dalga geçecekti önemli olan buydu.

. . .

Bir kaç yıl geçmişti, Çilli çocuk ve gözlüklü oğlan sınıfta abisinin maçına gelmek ile ilgili konuşuyorlardı ki Tsukishima abisini Karasuno'da "as" olduğunu söyleyince sınıftan biri buna îtiraz etti ve maçın saatinin gelmesini beklediler...
Sonunda maç saati geldi ve biletleri alıp maçı izlemeye başladılar...

Ağabeyi sahada yoktu...

Bilinmeyen çocuk-- Baksana solda Kawada diye bir üçüncü sınıf var!!
Ve diğeri de Küçük Dev denilen biri!!

Yamaguchi--Anladık tamam!!

Görebiliyoruz...

Ve Tsukishima kafasını sahadan kaldırıp karşıya baktığında ağabeyini
gördü. Hayal kırıklığına uğramıştı
çünkü ağabeyi as olup sahada olmayı geç yedekte bile değildi yanlızca tezahürat yapıyordu...
Ve o anda Tsukishima ve ağabeyinin ğözleri çakıştı Tsukishima hayal kırıklığına uğramış abisi ise küçük kardeşini kandırdığı için kendinden utanmıştı.

Ve o an küçük Tsukishima'nın ağzından "Ne kadarda gereksiz..." cümlesi şoktan bem beyaz kesilmiş küçük suratındaki küçük ağzından döküldü...

Küçüklükten Beri-TsukkiyamaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin