Dolabımdan eşyalarımı alıp ceketimin şapkasını kafama geçirmiş bana bakan alaycı gözleri görmezden gelmeye çalışarak sınıfıma doğru ilerliyordum ki, ani bir hareketle yere düştüm.Eşyalarım koridorun farklı yerlere saçılırken aceleyle yerden kalkıp eşyalarımı toplamaya çalıştım . Sonra arkamdan kahkahalar eşliğinde :
-''Çok özür dilerim Adal ya ayağım rahat duramadı.''dediğini duydum okulun en popüler çocuklarından olan Emir ' in sesini . Bu arada kendimden bahsetmeyi unuttum.
Ben Adal , Adal Şahin . 17 yaşındayım lise 3. sınıfa gidiyorum . Fiziksel görünüşüm yüzünden hiç arkadaşım yok. Daha 17 yaşımda 104 kilo bir kızım . Bu çok utanç verici bişey biliyorum . Pekii nasıl aldım bu kadar kiloyu . Şimdi sizi zamanda maalesef biraz geri götürmek zorunda kalıcam hiç hatırlamak istemediğim bir tarihe 2 ŞUBAT . Küçük kız kardeşim Elif . Ben daha 12 yaşımdayken bir gün Elifi parka götürüyordum . Bir ara gözümden kaybolmuştu . Bağıra çağıra onu aramaya çalıştım ,ama bulamadım . Ve onu en son 2 adam tarafından siyah bir arabaya bindirilirken görmüştüm . Beni gördükleri an hızla arabayı çalıştırıp gaza basmışlardı . Çok hızlı koşardım , peşlerinden koştum da koştum sonunda arabayı yakaladım kapısını açmaya çalışınca siyah eldivenli bir adam beni sertçe itekleyip yüz üstü yere düşürmüştü . Burnumun kanamasına aldırmadan tekrar koşmaya başladım ağlayarak arabanın arkasından . Ama araba çoktan gözden kaybolmuştu . Ve onu o günden sonra bir daha görememiştim . Ailem onu bulmak için 2 yıl uğraşmışlardı ama ne bir kamera görüntüsü ne de başka bir şey yoktu ortada . Parkta bulunan ona ait olan ayakkabının teki dışında... O günden sonra kendimden nefret ettim , ki hala da ediyorum . 5 yıl depresyona girmiştim. 5 YIL .
Okula evden devam etmeye başladım. Nerdeyse her gün eve özel hoca geliyordu, bazen ben gelmesini istemiyordum çünkü ufak çaplı sinir krizleri geçirip kendime zarar vermeye çalışıyordum .
Hep yiyordum durmadan, bıkmadan usanmadan kesintisiz şekilde yiyordum. Elifin yokluğunu yemeklerden çıkarıyordum . Çünkü yedikçe rahatlıyordum , ki bu çok kötü bişeydi . Yedim de yedim. Ve en sonunda 104 kilo olmayı başardım. Psikoloğa gittim her şeyi anlattım Elifi , yemeklerimi, okul durumumu 5 yıl süren depresyonumu her şeyi . Majör depresyon teşhisi konuldu 14 yaşımda . Diyetisyene gittim ama olmadı yine yapamadım .
Hayatım boyunca kendimden nefret ettim . Çünkü... çünkü Elif benim yüzümden gitti . 2 yaşındaydı sadece . Küçücüktü , bebekti hatta . Şu an 7 yaşında olmalıydı . Ölmediyse tabi... Annem ve babam sürekli inkar etse de hepsi benim yüzümden olmuştu . Ben bir aileyi dağıttım... Kendimi asla ama asla affetmicem .
Ağlamamak için bütün eşyalarımı koridorda bırakıp koşarak kızlar tuvaletine girdim . Herkez hala arkamdan bana gülüyordu . Elimi yüzümü yıkadım ağlamamak için , ama sonra dayanamayıp hüngür hüngür hıçkırarak ağlamaya başladım . Ne kadar ağladım bilmiyorum . Sanırım ilk dersi kaçırmıştım . Tenefüs zili çalınca aceleyle klozetten kalktım , çünkü tenefüslerde kızlar buraya makyaş yapmaya geliyorlardı ve beni de bu halde görmelerini istemiyordum . Kızlar tuvaletinden kalkıp şapkamı tekrar kafama geçirdim ve kantine ilerlemeye başladım . Evden yemek almıyordum . Daha doğrusu istemiyordum . Koridorda ilerlerken nerseyse herkez bana acıyarak bakıp arkamdan kahkahalarla gülüyorlardı . Kantine ulaştıktan sonra gözüm bir kişide takılı kaldı . Yine okulun popülerlerinden olan Cihan .
Okuldaki herkez benden nefret ederdi . Gülüp dalga geçerlerdi sürekli . Ama o Cihan, okulun en yakışıklı + popüler olmasına rağmen bana hiç bir zaman gülmedi . Sürekli o siyah gözleriyle bana tatlı tatlı bakışlar atıp beni kendine hapsediyordu . VE ben Cihan ' a AŞIKTIM . Evet yanlış duymadınız ben Cihanı seviyorum. Sürekli onu izliyordum , bazen bakışlarımız kesişiyordu o zamanlarda bana hafif tebessüm ediyordu ben de utanarak bakışlarımı ondan kaçırıyordum. Uzun süredir ona baktığımı fark ederek hızla kantin sırasına geçtim . Ceketimle yüzümü sürekli kapatmaya çalışıyordum . Ama yinede başarısız oluyordum. Sonuçta okulda bu cüsseye sahip tek kişi ben vardım . Tamam illaki kilolular vardı ama hiç kimse benim kadar değildi . Herkez sıradan beni öne arkaya itip duruyordu. Sonunda yemeğimi aldım ve elimdeki 20 liranın üstünü bile almadan koşarak kantinden kaçtım . Evet yanlış duymadınız KAÇTIM. Kantinden ben koşarken ritmik kahkahalar yükseliyordu . Çok komik görünüyordum bunu ben de biliyordum herkez gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafesteki Kız
ChickLitBu kafesinden kurtulmuş bir kızın hikayesi Adal Şahin. Hayata küsmüş,boynu bükük bir kız. Fiziksel görünüşünden dolayı dışlanan masum bir kız . Kendi kafesine sıkışmış bir kız . Kendi kalbini ve kanatlarını göremediği için kendini çirkin san...