50.Bölüm: Tehlike Geliyorum Demez

4K 296 78
                                    

50.Bölüm: Tehlike Geliyorum Demez

İlk anda şok olduğum için bir tepki verememiştim ama sonra çırpınmaya başlamıştım.

Tüm gücümle kurtulmaya ve sesimi çıkarmaya çalışıyordum.

Neler oluyordu?

Adrenalin tüm damarlarıma hücum etmişti. Nefesim kesiliyormuş gibi hissediyordum.

Kim olduğunu göremiyordum. Etrafım karanlıktı. Gözlerimde henüz ortama alışmamıştım.

Kalbim kulaklarımda atıyordu. Korkuyordum. Karşımdaki bu kişinin gücüne engel olamıyordum. Küçük acınası çığlıklarım arada zar zor çıkıyor ama duyulmuyordu.

Ne yapacaktı bana? Amacı neydi?

"Dur, Ece Dur!" demişti sonra fısıldayarak. Neden bilmiyorum, bu ses bana tanıdık gelmişti. Ama yine de endişem geçmemişti.

"Sakin ol! Benim ben, Giray." dediğinde kıpırdamayı bırakmıştım. Uzanıp başucumdaki lambayı yakmıştı. Simsiyah giyinmişti. Yüzündeki maskesi ve şapkasıyla onu tanımam zordu. Bir an durup bakmıştım yüzüne. Gerçekten oydu.

"Şimdi elimi geri çekeceğim ama sende bağırmayacaksın, tamam mı?" demişti. Neden olduğunu anlamadığım bir şekilde çok ciddiydi ve bu benim tüylerimi ürpertmişti.

Başımı olumlu anlamda sallamıştım. Başka bir şansım yoktu değil mi?

"Giray abi! Sen, ne yaptığını sanıyorsun? Aklımı aldın!" diye elimden geldiğince sesimin az çıkmasına dikkat ederek bağırmıştım. Buna dikkat etmiştim çünkü sanırım sessiz olmamı istemesinin bir nedeni vardı.

"Özür dilerim Ece. Seni korkutmak istemezdim. Canın yanmadı değil mi?" bu da soru muydu şimdi? Kalpten gidecektim az kalsın. Böyle yapılır mıydı insana hiç?

Aslında fiziksel olarak değil ama psikolojim bozulmuştu artık. Bir daha nasıl yalnız kalacaktım bakalım. Şimdi içimden bunun için Uğur'a küfür edesim vardı. Bugün burada kalsaydı bu kadar korkmazdım.

"Hayır yok iyiyim ben. Sen neden geldin? Bu halin ne?" bende ayağa kalkmıştım. Şimdi bağırıp çağırmaya gerek yoktu. Nedense başkası yapsa daha değişik tepkiler verebilecekken konu Giray abi olunca biraz sakinleşmiştim. Böyle kendi halinde sessiz sakin bir insan böyle aksiyonlara giriyorsa mutlaka bir nedeni olmalıydı.

"Sizi takip ediyordum. Her ihtimale karşı dayım yanınızda olmamı istedi." buna şaşırmıyordum tabi ki. Klasik Muhsin Baba.

"Tehlikede miyiz yoksa? Acilen kaçmamız falan mı gerekiyor? Dedem mi?" birden tekrar yüreğim ağzıma gelmişti. Aklıma gelen en mantıklı açıklama buydu.

"Yani tam olarak öyle değil! Dedenin seni takip ettirdiği doğru ama henüz bir tehlike yok, endişelenme." buna sevinsem mi, üzülsem mi bilememiştim. Benden sanki yokmuşum, hiç olmamışım gibi yok olmamı istemişti. Şimdi peşime birilerini takmış olması tuhaftı gerçekten.

"Sorun ne o zaman?"

"Dayımla konuştum. Eğer babanı görmek istiyorsan görünmeden gitmemiz gerekecek. Bu yüzden seni kaçırmaya geldim." doğrusu ben bunu unutmuştum bir an. Dedemin babamın yaşadığını asla öğrenmemesi gerekiyordu.

"Bu saatte mi?" masanın üzerindeki dijital saate gözüm kaymıştı. Gece üçe gelmişti.

"Gündüz olmaz. Ön kapıdan da çıkamayız. O yüzden şimdi, gecenin karanlığında faydalanmamız gerekiyor." heyecanlanmaya başlamıştım. Biraz da korkuyordum. Sanki özel bir operasyondaymışım gibi hissediyordum.

Güzel Taktik [Tamamlandı✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin