27. Bölüm kulaksız

10K 596 27
                                    

Selamm cancağızlarım ^^

Keyifli okumalar dilerim...





"Bugün büyük gün."

"Bugün tarih yazıyoruz."

"Bugün bir p*ç daha alıyoruz."

"Bu sefer bitmeli bu b*ktan mesele."

"Aynen sıktı yemin ederim ya."

"İntikam alınacak bugün." Time bakıp derin nefes aldım. Umarım sağ sağlim döne biliriz. Yavaşça ayağa kalkıp time baktım.

"Hadi." Dedim. "Vakit geldi şafak operasyonu başlasın." Hepsi başını olumlu anlamda sallayıp ayağa kalktı. Hepimiz hızı adımlarla odalarımıza dağıldık. Üzerime siyah gizli görevdeyken kullanılan üniformamı giydim. Beremi dolabıma bırakıp hızla odadan çıktım. Hangara girip üzerime beş yedek şarjör aldım. Bıçaklarımıda yerine koyup kulaklığımı kulağıma taktım telsizi yeleğimin ön cebine koydum. Siyah saçlarımı güzelce sıkı bir topuz yapıp başıma kaskı geçirdim. Aynanın karşına geçirip yüzüme iki parmak kadar siyah boya sürdüm. Beylik tabancamı da bacağıma sabitledim. Tüfeğimi de elime aldığım da hazırdım. Time döndüğüm de hepsi ben gibi yapmıştı. Derin nefes alıp verdim. Hızlıca koridordan geçerken bizi gören askerler hayranlıkla bakıyorlardı. Bilmiyorlardı ki hepsi böyle hayran olunası insanlar. Helikopterin kalkacağı alana girdiğimiz de yarbay bize bakıp bağırdı.

"Hazır ol." Hepimiz hazır ola geçince yarbay bir kez daha bağırdı. "Sizler askersiniz sizler küçük bir çocuğun gülüşünde ki sebepsiniz şimdi oraya vatanı kurtarmaya oraya şehit yüzbaşı Kutay Bayraktar'ın intikamını almaya gidiyorsunuz oraya can vermeye değil can almaya gidiyorsunuz Allah yar ve yardımcınız olsun bozkurtlar."

"Sağ ol." Yarbay başını olumlu anlamda sallayıp konuştu.

"Siz de sağ olun." Bana bakıp konuştu. "Emir komuta sende."

"Emredersiniz komutanım." Time bakıp bağırdım. "Gölge helikoptere bin." Hepimiz helikoptere binince derin nefes alıp başımı Turan'ın omzuna yasladım. Hepsine teker teker baktım. Bugün ki görev büyük bir görevdi gitmek vardı ama belki dönmek belki de yoktu.

"Sakin ol birşey olmayacak." Başımı hafif salladım.

"Kendim için değil geride kalanlar için üzülüyorum." Derin bir nefes çektim içime gözlerimi Turan'ın gözlerinde çıkarıp mırıldandım. "Eğer ki." Dedim çatallaşmış sesimle. "Eğer ki şehit olursam ..."

"Şşş sus olmayacak öyle birşey izin vermem." Başımı olumsuz anlamda salladım.

"İzin ver." Gözlerinde ki acıyı gördüm ama devam etmek zorundayım. Time baktım bizi dinliyorlar du. Derince yutkunup konuşmaya çalıştım.

"Eğer ki şehit düşersem üzülmeyin ağlamayın sadece vatan sağ olsun diyin. Eğer ki şehit düşersem sakın kalbini kimseye kapatma benden ümidi kesmelisin." Derince yutkunup time baktım. Tam başlayacakken hepsi konuşmaya başladı.

"Asena yapma."

"Komutanım bari siz yapmayın ağlayacağım şimdi ya."

"Size birşey olmasına izin vermeyiz."

"Yapmayın komutanım."

"Allah'ın izniyle sağ sağlim geleceğiz." Derin nefes aldım.

"Yapmayın gençler izin verin devam edeyim." Başımı Merte çevirdim. "Sakın kendini bırakma kendini suçlama." Fatihe baktım. "Sakın ağlama lan vatan sağ olsun de komutanım şehit düştü vatanı için de." Akat'a baktım. "Karalara bağlama lan." Ateşe baktım. "Bol bol dua et birbiriniz için." Ardından Kuzeye baktım. "Tim sana emanet olur büyük bir ihtimal Turan kendini kaybeder size emanet hele ağabeyimi ve Aslanı demiyorum. Eğer ki bana birşey olursa birbirinize sahip çıkın." Turan anında beni kendine çekip sıkı sıkı sarıldı.

Gölge Timi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin