29.Bölüm

1K 110 269
                                    

"Vazgeçmeyeceğim bebeğimden." "Hah şöyle güzelim benim." Lale'ye sıkıca sarıldım. "Benimlesin hep değil mi?" "Tabii ki. Hem ben teyze oluyorum şimdi değil mi?" Lale'yi başımla onaylarken ikimiz de güldük. Gözyaşlarımı kuruladım. "Barış'la konuşman gerek biliyorsun değil mi?" Onu başımla onayladım. "Biliyorum ama önce kendimi bu duruma alıştırmam gerek." Lale beni yeniden sıkıca sararken gülümsedim. "Ben anne mi oluyorum şimdi?" Ellerim karnımı sararken derin bir nefes aldım.

"Anne oluyorsun tabii. Nisa düşünsene böyle minicik elleri minicik ayakları olacak. Seninle öğrenecek her şeyi... Ondam nasıl vazgeçmek istersin sen? Hem o seni duyuyor seninle beraber hissediyor. Üzülmüştür şimdi annesine değil mi?" Karnımı okşarken gülümsedim. "Anne sadece çok şaşırmıştı. Seni asla bırakmayacak bebeğim. Baban seni istemese dahi bırakmayacak." Lale saçlarımı okşarken ona sarıldım yeniden. Şuan ondan güç almaya ihtiyacım vardı. 

1 Hafta Sonra Nisa'nın Ağzından||

"Nisa en azından bir arayıp konuşsaydın." "İstemiyorum Lale şuan zamanı değil." Telefon sesi odayı doldururken derin bir nefes aldım. Ekranda Sevgi ablanın ismini görünce Barış olmasından epey korksam da açtım telefonu. "Nisa'm kızım iyi misin?" Rahat bir nefes aldım Sevgi ablanın sesiyle. "İyiyim Sevgi abla." "Kaç gündür ne geliyorsun ne arıyorsun nasıl merak ettik seni bir bilsen..." "İyiyim ben merak etmenize gerek yok. Toparladım da." "Bar..." "Barış'la ilgili konuşmak istemiyorum Sevgi abla." "O ne demek kızım?"

"Söyle ona beklemesin beni. Gelmeyeceğim ben. En azından bu aralar. Ayrıca konuşmak da istemiyorum. Yalnız bıraksın biraz beni. Kafamı toplamaya ihtiyacım var." "Nis..." "Sevgi abla lütfen... Şimdi kapatmam gerek dikkat edin kendinize." Cevap beklemeden telefonu kapattığımda Lale bana ters ters bakışlar atıyordu. "Bakma öyle Lale. Şuan konuşacak cesaretim yok." "Az önce basbaya terk ettin çocuğu farkında mısın?" "Terk etmedim..." "Beni beklemesin dedin." "Terk etmedim." "Ama dediklerinden o anlam çıkıyor. Şimdi Barış başka birini bulsa..." "Öyle bir şey yapmaz o."

Lale sıkıntıyla bir nefes verdiğinde ben de gerilmiştim. "Ben onu terk etmedim, biraz kafamı toparlamaya ihtiyacım olduğunu söyledim." "Çocuk kaç gündür seni bekliyor Nisa. En azından gidip bir konuşman gerek." "Biliyorum ama korkuyorum. Bebeği istemeyecek çünkü biliyorum. Ama bunu ondan duymaya hazır değilim." "Ben anladım seni. Sen 10.haftaya kadar bekleyip sonra gideceksin ki bebeği aldırmak isteyemesin. Ama Nisa bu çocuk bir ay daha böyle habersiz beklemez. Kimse beklemez." "Öyle bir şey düşünmedim. Bir iki hafta kafamı toparlamaya ihtiyacım var sadece. Onu kaybetmekten korkuyorum ve ona bu haberi nasıl vereceğimi bilmiyorum."

1 Hafta Sonra Barış'ın Ağzından ||

Nisa'yı görmeyeli 3 hafta olmuştu. Başta hâlâ iyileşmediğini düşünüp epey telaşlanmıştım ciddi bir şey vardır diye... Ama geçen hafta Sevgi ablayla konuşmalarına bizzat şahit olduktan sonra beklemeyi bıraktım. Gelmeyecekti işte. Burada yalnızlığını benimle gidermiş beni gerçekten sevmişti. Ama dışarıda onu çok daha güzel bir hayat karşılayınca zamanla benden soğumuştu galiba. Belki de ben onu çok bunaltmıştım. Çok üzgündüm. Doğru düzgün yemek yemiyordum, sürekli uyuyor uyumadığım anlarda ise Çağla'yla konuşuyordum. Nisa ile olanlardan onun haberi yoktu. Hâlâ aramızın gayet iyi olduğunu düşünüyordu. Öyle düşünmesini istiyordum.

Artık yastığından kokusu uçup gitmişti. Bileğimdeki tokası bile artık onun o güzel saçlarına sanki hiç değmemiş gibiydi. Ben ona kendimden çok güvenmiştim ama fazla kapılmıştım hayaller alemine. Nisa mükemmel biriydi ve benim gibi bir ruh hastasını aylarca beklemek zorunda değildi. Ona kızgındım, kırgındım ama buna hakkım olmadığını da biliyordum. Çünkü o mutlu olduğu sürece mutlu olmam gerekirdi. Aşk dediğin böyle bir şeydi. Yemekhanede Çağla'yla otururken hemşirelerden biri yanımıza gelirken içimi gereksiz bir heyecan kaplamıştı. Adımları doğrudan bize yönelirken Çağla da heyecanla bana bakıyordu. "Geldi galiba seninki." "Umarım." Hemşire nihayet yanıma geldiğinde büyük bir umutla ona baktım.

MECZUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin