Masal'dan

9 1 0
                                    

Bir fısıltı duydum sanki uyandığımda perdenin ardından bakan güneş ışığı yüzümü aydınlatıyordu yorganı üzerimden atıp ayağı kalktım çalar saate baktığımda saatin 08.28 olduğunu gördüm şaşırmıştım çünkü düşündüğümden erken uyanmıştım banyoya gidip ellerimi ve yüzümü yıkadım yüzüm perişan halde görünüyordu göz altlarım morarmış ve saçlarım birbirleri ile savaş halindeydiler ellerimi ve yüzümü havlu ile kuruttuktan sonra koridorda babam ile karşılaştık
Babam: Masal inanılır gibi değil doğrusu sen ve bu saatte uyanmak ? Ben: Ben de kendime pek inanamadım baba sanırım heyecandan uyuyamadım.
  Bugün üniversite sınavının açıklanacağı gün ve ailem hatta akrabalarım ve hatta komşular bile heyecanlılar ben nasıl böyle sakinim şaşırıyorum kendime gazeteci olmak istiyorum bugün açıklanacak olan sınav sonuçlarında eğer kazanamamış olursam şok olurum çünkü  listenin tamamına gazetecilik bölümü ile doldurdum bu bölümde okumayı gerçekten çok istiyorum çünkü seslenmeyi bilgilenmeyi araştırma yapmayı çok seviyorum yazmayı yazdıklarımı okutmayı çok seviyorum.
  Akrep ile yelkovan birbirlerini kovalarken o büyük an gelmişti işte korku, heyecan ve endişe ile açtım bilgisayarımı açıkla butonuna bastığım anda karşıma İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü çıktı şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemeden çığlık attım. Sanırım annem ve babam kapının önünde beni bekliyorlardı
Ben: Anne, baba kazanmışım artık karşınızda bir gazeteci adayı var.
Annem : Tebrikler canım biz zaten senin başarılı olacağına hep inanıyorduk.
Babam : Hadi bunu kutlayalım Masal ne yapmak istersin.
Ben : Baba bir şey yapmak istiyorum ama...
Babam : Ama ne Masal ama falan yok bugün ne istersen o olacak nokta.
Ben : Tamam o zaman ben biraz aksiyon yaşamak istiyorum bu yüzden de...
Annem : Ne yüzden de ne aksiyonu sakın o düşündüğüm şeyi söyleme Masal.
Ben : Evet o düşündüğün şey çimen gözlüm ben bir plazanın tepesinden gece manzarasını izlemek istiyorum.
Babam : Masal bu biraz abartıya mı kaçtı kızım.
Ben : hayır hiçte abartı değil bence babacım tamam bunu yapmayacaksak bir şey istemiyorum bu konuyu kapatalım şey baba ayrıca okulun kayıtları 2 hafta içerisinde sona eriyormuş bu yüzden bir an önce İstanbul'a gitmemiz gerekiyor.
Babam : Tamam kızım, tek mi gitmek istersin bende geleyim mi ?
Ben : Ben halledebilirim babacım teşekkürler biraz uyumak istiyorum bu kadar stres yeterli bugünlük.
Babam: Tamam kızım.
O akşam sadece Düşündüm İstanbul'u düşündüm. Yaptığım haberleri düşündüm. Gazeteci olacağım olduğum günleri düşündüm. Sunduğum haberleri mikrofonun elimdeki hissiyatını, insanların verdikleri tepkileri düşündüm. Daha hayalken bile ne kadar muhteşemdi. Gerçekken nasıl olacak acaba bunu düşündüm..
Annem: Kızım inat etme işte arabayı al daha kolay varırsın İstanbul'a.
Ben : Çimen gözlüm ben böyle daha rahatım gerçekten, hadi beni tutmayın bak yoksa geç kalıcam üniversiteyi hayalimde okuyacağım sonra ona göre.
Annem: Tamam tamam hadi yolun açık olsun pamuk şekerim benim.
Babam: Hadi kızım, gururum, ay yüzlüm, biz sana hep inanıyoruz hep arkandayız.
Ben kapıyı açıp ana yola doğru yürürken annem ile babam halen daha beni izliyorlardı. Onların hep benim arkamda olması beni çok güvende ve huzurlu hissettiriyordu. Önüme dönüp bir adım daha atacakken bir korna sesi duydum. Ardından ise çığlık sesleri geliyordu ve tekrar ardından hıçkırarak ağlama sesleri ve döngü halinde devam ediyordu bu sesler. Gözlerim acıyordu her ne kadar açmaya çalışsam da açamıyordum  ağzımda tatlı da tuzlu da diyemeyeceğim bir tat vardı. Sanırım kandı. Bir koku alıyordum ama nasıl bir koku şeker gibi değil baharat gibi değil çiçek kokusu hiç değil, sanki yağmur yağıyor da yağmurun damlacıkları beni yanlarına çağırmak için üzerimde dans ediyorlar. Hele o damlacıkların sesleri, sanki kulağıma fısıltıyla yalvarıyorlar. Evet, ben Masal KESER az önce üniversiteye kaydımı yaptırmak için yola çıkmıştım ama sanırım başka bir yere kaydımı yaptırmak zorundayım. Hayatın sonu nasıl bitiyor bilmiyorum yada bir son var mı? Onun bile farkında değilim. Evet işte yeni bir ses, ambulansın sesi duyuluyor ama ses gittikçe derinden gelmeye başladı hayır! hayır! sanırım ben şuurumu kaybediyorum. Evet benim sonum da böyleymiş demek ki elveda hayat, elveda hayallerim, elveda ailem...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 18, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Zamanın fısıltısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin