Son kısımda biraz açıklama yaptım🍑 Keyifli okumalar dilerim~
🎧 Eve - The secret about that girl
🐾
Haftasonumun ilk gününde Taehyung'un da ısrarıyla Yunho amcayı görmeye gitmiştim. Ama umduğumun aksine oraya gittiğimde beni karşılayan boş bir bahçe, Yunho amcasız bir veranda ve camdan baktığınızda duvarda asılı olmayan Petunya'sıyla bir yolculuğa çıktığını belli eden Yunho amcanın boş evi olmuştu.
Yine nereye gitmişti bilmiyordum ama verandanın tahta masasına raptiyeyle tutturduğu minik not parçasının üzerindeki nota güvenerek elimdeki koyu kahve ajandasından yırtığına emin olduğum kağıt parçasıyla tekrar eve doğru yol almıştım.
Bu bunak şuan evde yok, cesaretin varsa eve gir ve olacakları gör.
Şu yaşında bile kendine olan güveninin asla şaşmaması beni biraz tedirgin ediyordu. Haber vermeden bir anda aklına esen seyahat isteğiyle yine yollara koyulmuştu. Bu da yetmiyormuş gibi apaçık ortada duran kağıda yazdığı ev boş yazısıyla hırsızları evine davet ediyordu. Hangi psikopat bunu belirtip evden giderdi ki?
Hayal kırıklığım bunlara değildi. Onu evde bulamamama da değildi. Sadece Yunho amcayla içimdeki tüm hisleri belirterek konuşamadığım için üzülüyordum. Seyehatten ne zaman döneceğini de bilmiyordum ama yine de onu bekleyecektim. Daha ona Taehyung'tan bile bahsedememiştim.
Eve dönerken esen rüzgar atkımı bile es geçip ufak hamlelerle tenime değiyordu. Minik bir titreme bedenimi esir alsa da üzerimdeki yünlü kabana biraz daha sarılmamla bu kötü his yok olmuştu. İçimdeki Yunho amcayı görememe hüsranının aksine...
Evimizin önüne geldiğimde annemin, elinde ufak sayılmayacak bir çantayla birlikte arabasına bindiğini ve usul usul yaprakların esir aldığı asfalt yolda ilerlediğini görmüştüm.
İki günlük iş gezisine gittiğini ve o aptal patronunun son zamanlarda annemi çok çalıştırdığını biliyordum!
Yine de buna pek takılmadan apartmandan içeri girmek için kilit taşlı yola adım atmıştım. Başımı istemsizce camlarla kaplı olan balkonumuza kaldırdığımda Taehyung'un oradan bana baktığını ve neden bu kadar erken geldin bakışları attığını görebiliyordum. Belki de Yunho amcanın evde olmadığını söylemek için daha hılzı davranmalı ve yukarıya çıkmalıydım.
Kapıyı açması için anlayabilecekmişçesine kapıyı işaret etmiştim o an, yüzüme yine garip bir gülümseme yayılmış ve Taehyung'un da sırıtarak bana bakmasına neden olmuştum. Dışardan bizi, daha çok beni, gören birisi kesinlikle deli olduğumu düşünebilirdi. Örneğin ne ara dışarı çıktığını bilmediğim ve elindeki atkısıyla donmuş bir şekilde bana bakan Bay Kang'ın benim hakkımdaki düşüncesi gibi...
Neden her zaman ona denk geliyordum ki?!
"Merhaba Bay Kang."
"Merhaba."
Bay Kang'ın yüzüne yerleştirdiği acı tebessümü görebiliyordum. Zorla güldüğü o kadar belliydi ki, yine de her zaman olduğu gibi buna takılmadım.
Bay Kang'a göre kesinlikle deli biriydim. Kendi kendisine konuşan deli biri...
Apartmana girip merdivenleri adımladığımda açılan kapı sesi ve ardından duyulan Taehyung'un kahkahasını fark etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Melark // Vmin
Novela JuvenilJimin, büyükannesi ve büyükbabasının yeni taşındığı evlerinde bulduğu oyuncak ayıyla büyümüştü. Onunla yemiş, onunla içmiş, üzüldüğünde veya sevindiğinde ilk ona anlatmıştı her şeyi. Fakat Jimin bilemezdi ki bir gün, tam Melark'tan vazgeçerken onun...