°SEBEPSİZ°

272 44 4
                                    

-SU-

nehirle birlikte köy içindeki evleri çekiyorduk bunlarla ilgili iyi bir slayt hazirlayacaktım.ateşin başta burun kıvırıp gelmek istemiyo olması canımı sıkmıştı ondan yardım almamam gerektiğini bir türlü ogrenemedim o dağ ayısından kimseye yarar gelmez!

tek başıma bir halt beceremezmişim oldu canım ben bu hayatta herzaman tektim ukala izbandut.

"ne diye suratını ekşitip duruyorsun?"

nehir bana bakıp gülerek yüzümü işaret etti.sinirim yüzüme yansımış olmalı.

"ateşin aptal ruh halini düşünüyorum".

"işin zor desene".

"ateşle ne kolay allahını seversen".

"sen eve girerken onun sırtındaydın dimi?"

"nehirrr".

gülerek önüne döndü.hava kararıyordu eve dönmek üzere yola çıktık lidya ve inanç kapıda durmuş didişiyordu yanlarından geçtiğimizi farketmediler bile.enes minderlere kurulmuş otururken ateş ufak televizyona işkence etmekle mesguldu...

"napiyorsun sen ya?"

"ordan napiyor gibi gözüküyorum".

"televizyonu dovuyor gibisin seni çok kızdırmış olmalı".

bana yan bir bakış atıp televizyonla olan sorununa geri döndü.

"tamir böyle olmuyo".

"sen kessene sesini maymun".

"neden konsantre olamiyormusun?"

"sus".

"bence birde içini açıp bak".

burnundan derin bir nefes alıp verdi fazla sinirliydi.

"az önce o ceneni kapatmanı söyledim".

"söylediğin herseyi yapmak zorunda değilim".

televizyonu bırakıp bana döndü verdiği nefes yüzüme çarpıyordu.yakinlık konusunda ciddi sorunlar yaşıyorduk.

"bana bak maymun sabrimi zorlama".

"ne yaparsın televizyina davrandığın gibi bnadami işkence edersin".

"seni va-

"pislik, adi, ukala".

arkamı dönüp poşetlerle birlikte mutfağa girdim nehir başını kaldırıp beni süzdü.

"sanırım televizyon yerine sizi izlemeliyiz".

"yada sizi".

nehir utanarak başını çevirdi yemekleri hazırlayıp masayı kurduk ve hepbirlikte oturduk.

"bunu senmi yaptın?"

kurufasulyeyi incelerken suratınî buruşturdu.

"hayatında hiç fasulye yememiş gibi duruyorsun".

"bu kadar kötüsünu ilk kez gördüm".

"ne diyosun sen ya?"

çatalı havaya kaldırdığımda lidya hızlıca elimi tutup indirdi ateş keyifle sırıtıyordu gözüm dudaklarında gezinirken kendime kafamı çevirmek konusunda emirler veriyordum ama onun bu kadar erkeksi, seksi ve aynı zamanda kötü çocuk imajını koruyan biri olması benim suçum değildi hatta annesininde suçu değildi allahtan gelen bir şeydi.

"ne o yemeğinin kötü olduğunu benden duymak gururunumu incitti maymun?"

gözlerini arsizca yüzümde gezdirdi.bundan keyif aldığı çok net ortadaydı.

AHLAKSIZ HAYATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin