BÖLÜM 1

622 9 0
                                    

''Günaydın.''

''Gün aymadı bugün bize.''

''Kübra ne bu hal, noluyor?''

''Bitti.. Bu kadar basit miydi ki? Yeşil gözlerine satırlar döktüğüm adam gitti Berna.''

''Sen ne diyosun,bu gözlerinin hali ne? Kübra çıldırtma beni! Anlat..''

''Dedim ya dün gece bitti işte. Artık yapamayacagını söyledi ve gitti.''

''Neden engel olmadın?''

''Gitmeye karar vermiş bir adama ne diyebilirdim ki..''

Bunu duyduktan sonra icimi bir acı kaplamıstı. Can dosum yanımda ağlarken,teselli yerine ona sarılmanın daha iyi bir fikir oldugunu düşündüm ve öyle de yaptım.

Ve ders zili çaldı..

Olanlara anlam veremeden etrafıma bakarken,gözlerim bir ara ayrılıgın kahramanına takılıyor:İmran.
İmranı cok kısa bir süredir tanıyorum ve kişiligi hakkında en ufak bir fikrim yok. Fakat Kübraya bakışlarını kim görse aşkını anlardı,en azından ben anlıyordum.Fakat aniden bitmesi benim bile huzursuzluguma sebep olmustu. Ona sormuyorum nedenini,çünkü yarasını daha da deşmek istemiyorum.

Hocanın iceri girmesiyle uğultu son buluyor sınıfta.

Uzun zamandır bakıslarına anlam veremedigim çocugun yanına oturuyorum.

'Günaydın Emre.'

Nedenini anlamadıgım bir tebessümle cevap veriyor.

'Günaydın. Kübra nasıl?'

Ve sessizlik.

Cevap vermeden çantamı sıranın yanına koyup oturdum yanına. Tahtadaki Halil Hoca yine bir şeyler anlatıyordu... Emre arada bakışlarını üzerime kilitliyor,farkettigimi anladıgında kafasını çeviriyordu.Acık kahve gözleri bana bişey anlatmaya çalışıyor da Emre engel oluyor gibiydi. Derse odaklanmaya çalışsam da yapamıyordum. Aniden kafamı ona çevirip,

''Neden baktın öyle?'' deyiverdim. Bunu sormama şaşırmış olmalı ki panikleyerek cevap vermeye calıstı,

''Hiç ya, baktım öyle işte. Konuyu tam anlamadım da sana sorayım demiştim ama ders sonunu beklemeye karar vermiştim.'' dedi.

''Sanki ben çok anladım da..'' deyip kaçırdım gözlerimi ondan.

Ve sonunda zil çaldı.

SONSUZ HİKAYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin