"कुछ गलत मत करो।.बीमारी नहीं है।.हमारे परिवार ने कुछ नहीं कहा।.मेरा भाई!बीमारी नहीं है।(Yanlış bir şey yapma.....Evet,aşığız.....Ailemiz bir şey demedi....Kardeşim!Hastalık değil...)"
Yogesh'in sabahın köründe taramalı tüfek gibi konuşmasına uyanmıştı minik.Önce dua okunuyor sanıp amin demiş,sonra sela sanıp 'Allah rahmet eylesin'dedikten sonra kıyametin koptuğunu sanınca korkup ağlayarak yataktan kalkmıştı.
Oturma odasında bir sağa bir sola yürüyerek sinirli bir şekilde Hintçe konuşan sevgilisini görmesi ile rahat bir nefes vermişti.
"Baba, Arun öğrenmiş aptal aptal tehditler savuruyor....Elimden bir kaza çıkacak...Tamam,sana bırakıyorum."Yogesh telefonu kapatıp arkasını döndüğünde ağladığını belli olan kızarmış gözleriyle uykulu uykulu kendisine bakan,sevgilisini gördü.
Telefonu orta sehpaya bırakarak koltuğa oturduktan sonra elink bacağına vurarak sevgilisini çağırdı.Ivan minik adımlarla adamın yanına gidip bacağına oturdu.
Yogesh,bacağına oturan bedeni sarıp alnına öpücük kondurdu."Neden ağladın?"Ivan adamın göğsüne daha çok sokularak uykulu bir şekilde mırıldandı."Kıyamet öncesi dua okunuyor sandım...korktum."Esmer adam dudaklarını birbirine bastırarak gülmemeye çalıştı.
"Daha alarmın çalmasına çok var uyu istersen."Diye fısıldadı ama çocuk zaten çoktan uykuya dalmıştı.Kucağında uyuyan Ivan'ı uyandırmamaya çalışarak geriye yaslandı.Zaten başları beladan yeni kurtulmuştu şimdi Arun'un onları öğrenmesi hiç iyi olmamıştı.
.
.Grup kantinde oturmuş yemek yerken Ivan ise sabah Yogesh'in ne dediğini hatırlamaya çalışıyor bir yandanda çeviriye yazıyordu....sanırım yeni bir dil üretmişti.
Sıkıntıyla nefes vererek sandalyeye yaslandı."Sorun ne?"Yanındaki Furkan'ın sorusuyla ona baktı."Hiiiç sorma,Yogesh sabah sinirli sinirli Hintçe konuşuyordu,sonra Arun diye birisnden bahsetti.Yarı uyur halde olduğum için hiçbir şey hatırlamıyorum da!Başımız daha yeni boktan kurtulmuştu oysa..."Ivan'ın sitem etmesiyle,Furkan başını kucağından kaldırmadan "Sorun olmayacaktır ama eğer kötü bir şey olusa...beni arayabilirsin."Diye mırıldandı.
Furkan,başını bir tek Talha'yı görmek için kaldırıyor onun dışında hep eğik tutuyordu..nedenini sorduklarında yaptığı kötülüklerden utandığını ile ilgili bir şeyler geveliyip geçiştirmişti.
Telefonuna gelen mesajla kaşlarını çattı.
Bilinmeyen numara:
अपनी बीमारी को मेरे भाई से दूर रखो।
वह तुम्हारे जैसा नहीं है (Hastalığını kardeşimden uzak tut.
O senin gibi değil)Ekrana bir süre baktı,acaba Yogesh'in telefonu falan mı bozulmuştu yeni numarasından yazıyordu?Düşündüğü saçmalıkla göz devirerek mesajı kopyalayıp çeviriye yapıştırdı.
Al işte!
Masadan kalkıp kantinden çıktı.Yogesh'i her yerde aradı ama bulamdı.
Ivan:Yogesh.
Evimin erkeği.
Başımım tacı.
Gönlümün efendisi.
Gözümün nuru.
Neredesin?
*ss* bu kim?
Huhuuuu????
AŞKIM NEREDESİN???
NERDESİN LAN???
PEZEVENK CEVAP VERSENEEE!!!Mesajlar iletilmiyordu bile!Aramaya çalıştığında ise cevap gelmemişti.Neredeydi bu adam?İki saat içinde nereye kaybolmuştu?
"Ivan."Furkan,endişe ile tırnaklarını kemiren çocuğa baktı."Tamam, bu sefer sorun ne?"Ivan,telefonundan gelen mesajı gösterdi."Çeviriden baktım,kardeşimden uzak dur senin gibi hasta değil falan yazıyordu.Şimdi de Yogesh aramalarımı açmıyor!"Furkan başını 'anladım' dercesine salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LÂYETEZELZEL (BxB, BxG, GxG)
Romansa[TAMAMLANDI] Kaldığınız dersten geçmek için ne yaparsınız?Ders mi çalışırsınız?Özel ders mi alırsınız?Yoksa amaaan boşver mi dersiniz? Mavi gözlü şeytan...Kaldığı dersten geçmenin en zahmetli yolunu,yeni matematik hocasını tavlama kararı alarak yapt...