Bendis ve Eresbos

57.GÖKYÜZÜM

İYİ OKUMALAR♥️

Kalemi elime aldığımda hala beni izlediğini görebiliyordum.

Sandalyeyi biraz döndürdüğüm de arkamda kalmıştı.

Bütün odağımı aklıma kazıdığım ânâ verdim.

***

Kapının tıklanmasıyla irkildim.

Kağıdı bir çırpıda arkama sakladığımda yakalanmadığımı umarak Mahir'e döndüm.

"Ne yapıyordun?"

"H-hiiçç."

Kaşlarını çattığında bana doğru geliyordu.

"Arkanda sakladığın şey ne?"

Bu sefer ciddiydi. Ve ürkütücü.

"Kağıt."

Almaya yeltendiğinde geri çekildim.

Çarpık gülümsemesiyle yine dengesizliğini belli etmişti.

"Odaya girdiğimden beri bakıyorum. Kafanı bir saniye bile ayırmadın kağıttan."

Ne?!

Şimdi yandın!

İç ses iyi motive ediyordu gerçekten. Çok sağol.

"Sonra göstersem."

Bıkınca ellerini beline koydu.

"Peki. Toparlan çıkıyoruz."

Napıyoruz??

"Kimle?!"

Aferin Azra.

"İkimiz."

Sorun bende miydi? Yoksa anlatamıyor muydu?

"Beraber?"

Deliye laf anlatır gibi jestlerini kullandığında sorunun ben de olduğu anlamıştım.

"Napıyoruz?"

"Çık-"

Lafını kesip nefesini verdi.

"Bunun neyini anlamadın acaba? Biz zaten çıkıyoruz. Ama şu an ki çıkmak holdingden çıkmak. Gitmek. Anlıyor musun?"

"Haa."

Kafasını salladı.

"Asansörün orada bekliyorum."

"Geliyorum."

Onayladığımda kafasını iki yana sallayarak odadan çıktı.

Aklımı başımdan alıyor. Bir de gelmiş laf anlatmaya çalışıyor. Ya aklımı alma. Ya da açık açık konuş anlatmakla uğraşma!

Anlamıyorum işte.

Montumu giydiğimde çantamı alıp odadan çıktım.