İYİ OKUMALAR♥️
Nefes nefese kalmışken burnumdan akan kanla gözümün önü karardı. Kendimi kaybettim...
***
Mahir'den,
Şarkının sesini bastıran Azra'nın çığlıklarını duyar duymaz ayaklandım. Teresa bir hışımla girdiğimde Azra dizlerinin üzerine düşmüş ismimi haykırıyordu.
Hızla yanına gidip kendine gelmesi için bir yandan onu sarsarken diğer yandan ona sesleniyordum.
Göz göze geldiğimizde beni farkedip duraksadı. Burnundan gelen kanla kollarıma bıraktı kendini. Kanıyordu. Burnu kanıyordu. Kanaması başlamıştı...
Azra'yı kucağıma yerleştirerek ayağa kalktım. Herkesin ortasından hızla çıkıp arabaya ilerledim. Şu an ne ambulansı bekleyecek sabrım ne de Azra'yı böylesine çaresizce kollarımın arasında tutacak halim vardı.
Onu arkaya yerleştirip şöför koltuğuna geçtim. Uraz yanıma otururken Çağla arkaya Azra'nın yanına geçmişti. Gazı kökleyip en yakın hastaneye sürdüm.
20 dakikalık yolu son gazla 10 dakikada geldiğimde "sedye getirin." Diye bağırarak arabadan inmiştim.
Hemşireler bir yandan sedyeye Azra'yı yerleştirirken bir yandan da ne olduğunu soruyordu.
"ATP hastası, bir an da kanaması oldu." Diye cevapladım. Herkes endişeye kapılmış durumdaydı.
Sedyeyle hastaneye girdiklerinde direk ameliyathaneye girdirdiler.
"Beyfendi, hanımefendi lütfen. Lütfen zorluk çıkartmayın." Doktorun beni ve Çağlayı uyarmasıyla Çağlanın kolundan tutup geri çektim.
"Nereye götürüyorsunuz kardeşimi bişey söyleyin nereye götürüyorsunuz." Diye haykırarak yere düştüğünde Enese devrettim.
Uraz köşeye çökmüş tavanı seyrederken babam Ferit amcayı,annemde Banu teyzeyi teselli etmekle meşguldü.
Doktor ameliyathaneden çıktığında herkesin dikkatini çekti.
"Azra'yı uzun bir ameliyat bekliyor. Kanama nedeniyle ameliyata alınması oldukça riskli. Sizlerde moralinizi yüksek tutun ve dualarınızı eksik etmeyin. Elimizden geleni yapacağımıza emin olabilirsiniz." Diyerek tekrar ameliyathaneye girdi.
"Ne demek moralinizi yüksek tutun ne demek!!!"
Çağla kendini yerden yere atarken kriz geçirerek bayıldı. Onuda sedyeyle aldıklarında Banu teyzede fenalaşmıştı. İki kızıda gözünün önünde sedyeyle alınmıştı. Haklıydı. Feryat figan ağlamasına dayanamayarak Banu teyzeye sarıldım.
"Mahir! Biz Azrasız ne yapacağız Mahir?!"
"Şşş. Ona birşey olmayacak. O güçlü bir kız. Ona hiçbir şey olmayacak."
Kendimi zor tuttuğum için boğazımdaki düğümler yüzünden konuşmakta zorluk çekiyordum.
Banu teyze hemşireler sayesinde sakinleşince Enes'in zoruyla dışarı çıkmıştık. Azra oradayken aldığım nefes haram gibi geliyordu.
"Benim yüzümden."
"Abi! Yapma lütfen. Sen ne zaman kanaması geleceğini nerden bilebilirdin ki? Sadece sen değil kimse bilmiyordu."
Enes'in teselli cümleleri işe yaramıyordu. Doktor her an kanaması olabileceğini söylemişti. Dinlenmesi gerekiyordu.
Hiçbir şey demeden banktan kalktım. Tekrar ameliyathanenin önüne geldiğimde bir köşeye çöktüm. Aklımdan binbir türlü düşünce geçiyordu.
Ameliyathaneye giren çıkan eksik olmazken doktor başı eğik bir şekilde karşımıza geçti.
"Azra'yı son dakikada kurtardık. Ama..."
Artık sabrım kalmamıştı
"Ama ne!?"
"Beklenmedik bir durumla karşılaştık. Kanaması hastalığı nedeniyle gerçekleşmiş. Kesinlikle yanlış anlamayın ortada yanlış ya da eksik teşhis gibi bir durum yok. Genetik olduğunu düşünerek söylüyorum-"
"Söyle lan artık söyle!!" diyerek doktorun yakasına yapıştığımda Enes tarafından durduruldum.
"Azra da kalp yetmezliği mevcut. Şimdiye kadar ki ATP hastalığın belirtileri içerisinde buda vardıki bu noktaya kadar geldi. Daha fazla zaman kaybetmeden uygun olan kalple nakli gerçekleştirmeliyiz."
Kalp nakli için gereken durumları doktor saydığında herkes başını eğmiş durumdaydı.
***
Doktor ameliyathaneden tebessümle çıkarken
"Gözünüz aydın, uygun bir kalp bulundu." dedi.Herkes derin bir oh çekerken bende doktordan Azra'yı görebilmek için izin alabilmiştim.
Soğuk ameliyathane Azra'nın yüzüne işlemişti. Beti benzi atmış, dudakları kurumuştu. Burnunun orada kuruyup kalan kanı görünce herşey film şeridi gibi geçmişti tekrar gözümün önünden.
Kokusunu içime çektim. Alnına küçük bir öpücük kondurup fısıldadım kulağına.
"Hoşçakal sevgilim. Seni çok seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bendis ve Eresbos
JugendliteraturBENDİS VE ERESBOS ( AY VE KARANLIK ) Azra küçüklük arkadaşının katili olan Mahiri ilk gördüğünde işlerin buraya geleceğini düşünmemişti ondan etkilenmişti ama intikam almalıydı... İntikam almakla başlayan savaş bitmek bilmiyordu. AZRA & MAHİR NOT: S...