Fırtına Anı

7. Bölüm

Linked Horizon„
Shinzo Wo Sasageyo!

7. BÖLÜM
“Eğitim Kampı - Kısım 3”

Levi Ackerman, fincanının kulpunu değil de tüm çevresini tutarak dudaklarına götürdü ve kahvesinden bir yudum aldı. "O Zırhlı Ejder duvarı yıktı," çekik gözlerini Erwin'e sabitlemişti. "Suzuki'yi öldüren."

Zırhlı Ejderin silah arkadaşı Sollen Suzuki'yi parçalamış olmasından gayet sakince bahsediyordu ancak içinde fırtınalar kopuyordu. Erwin bunun farkındaydı.

Aralarındaki gergin sessizliği Hange bozdu. Ejderlere karşı üst düzey bir sevgisi olan bir kadındı, konuşmanın yarıda kesilmesini kesinlikle kabul edemezdi. "Ondan başka anormaller de var değil mi? Blurz ve Trost'a saldıran, Mavi Ejder ile Kırmızı Ejder. Kanatlı olanlar." gözlüklerini düzeltti yanıt beklerken. Heyecanlı görünüyordu.

"Evet," diyerek onayladı onu Savunma Birliği Komutanı Hannes. "Bir de, Zırhlı Ejderi Kiara'nın doğu bölgesindeki duvara taşıyan bir çift var: Siyah ile Beyaz. Onlar da kanatlı."

Bu sefer oluşan sessizlik Hange'nin bozamayacağı türdendi. Düşünüyorlar ve soruyorlardı. Neden asırlık barıştan sonra bu anormal Ejderler bir anda ortaya çıkmıştı? Nasıl oluşmuşlardı? Saklanıyorlar mıydı?

Daha da önemlisi: Amaçları neydi?

Sıradan Ejderler gibi insan ile beslenmiyorlardı. Yalnızca karşılarına çıkan her insanı parçalıyorlardı. Zırhlı Ejder öyle yapmıştı. Duvarları yıkmış, karşısına kim çıkarsa çıksın öldürmüş ve bırakmıştı.

Kanatlı Kırmızı Ejder de ona benzer bir şekilde sadece yıkım yaratıyordu. Ateş topları püskürebiliyordu. Evleri ateşe veriyor, sonra da uçup gidiyordu. Siyah ve Beyaz ise Zırhlı Ejder'i duvarı yıkması için taşımıştı. Kırmızı gibi özel yeteneklerinin olup olmadığı bilinmiyordu. Son olarak Mavi Ejder, saldırı esnasında birkaç kez havada uçarken görülmüştü. Kimse onun küçük bir kız çocuğu ile oğlanı kurtardığını bilmiyordu.

Çok büyük ve karmaşık bir oyunun içindeyiz, diye düşündü Levi.

•

"Uçuyormuş hissi veriyor!" Kioi kancasını çaprazında kalan uzun bir ağacın en yüksek dalına hizaladı ve beline bağlı gaz tüplerinin yardımıyla saniyeler geçmeden istediği yere ulaştı.

"Çok zekice tasarlanmış, bayılıyorum bunlara," Lynx de kancasını Kioi'nin olduğu dalın altına gönderdi ve havada zarif bir takla atarak oraya çıktı.

"O taklayı nasıl yaptığını bundan sonra bana gösteriyorsun."

"Elbette."

Haznesinden çıkan bir başka kancanın sesini duyduklarında aşağı baktılar Kioi ve Lynx.

"Kızlar?"

Ahren geliyordu. Yukarı, Kioi'nin olduğu dala çıktı ve yere bağdaş kurdu. "Hannes böyle oyalandığınızı görürse sizi on iki saat boyunca kamp etrafında koşturur, biliyorsunuz değil mi?"

"Eh," dedi. Kioi. "Görmeyecek ki."

Ahren sırıttı. "Emin misin?"