Anlamlandırılamayan Hareketler

13K 849 581
                                    

22.12.2020

***

Okul için hazırlanıp aşağıya indiğimde Deniz ve kankileri masada oturuyordu. Onları görüp yüzümü buruşturarak ruhsuz bir günaydın diyerek masaya oturdum.

''Doruk! Hayırlı olsun mu desem Allah Cihangir'e kolaylık versin mi desem bilemedim'' dedi Melis, tatlı olduğunu düşündüğü ama cadılarınkine benzeyen kahkahasını atıp.

''Sen hiçbir şey deme maazallah nazar filan değdirirsin.'' Yerime oturup çayımı dolduran Ayşe teyzeye teşekkür edip bir yudum aldım.

''Günaydın.'' Abim gelince ona sıcak bir gülümseme gönderdim. Başıma bir öpücük kondurdu. Deniz beklentiyle bakınca ona da gülümseyip kafasını öptü. ''Hoş geldiniz kızlar.''

''Hoş bulduk Doğan abiciğim.'' Melis ayrı bir süzdü abimi. Ben ona tip tip bakarken abim telefon geldiği için uzaklaştı. ''Abine söyledin mi?'' Deniz sessiz olmasını işaret etti. ''Yok daha değil.''

''Söyle mutlaka.''

''Tamam merak etme.'' Ben onlara merakla bakarken abim gelip masaya oturdu. Melis dirsek atınca konuştu. ''Abiciğim sana bir şey soracağım.''

''Sor güzelim.''

''Melis'in ablası resim sergisine bizi de davet etti. Senden gelirsin değil mi?'' Abim kısa bir an düşündü. Omuz silkip: ''Yoğun olmasam gelirim.'' dedi.

Demek bunun içindi bu karın ağrısı. Melis'in ablasının abime yazdığını biliyordum. Ama abim onu takmıyordu. Açıkçası abimin bu salak kızın ablasıyla olmasını istemiyorum.

''Mutlaka gel Doğan abi'' dedi Melis. Abimin tebessüm etti sadece.

Kısa sohbetli kahvaltı sonrası abim dışarı çıkıp beni arabada bekleyeceğini söyledi. Çantamı alıp kapıya gittiğim esnadan Seda konuştu. ''Doruk Cihangir'i görürsen selam söyle.''

''Asla!''

''Ay bu da çok kıskanç. Merak etme elinden almam. Tavlamak istesem çoktan tavlardım zaten'' deyip kahkaha attı. ''Ay götüm... Sanırsın kapında sıra oluyorlar. Bu tiple bu zamana kadar çıktığın insanlara şaşırıyorum. 8 derece miyop vardı herhalde''

Seda sinirle yerinden kalkıp üzerime koştu. Gülerek kapıyı açtım. ''Doruk gel buraya!''

''Terbiyesiz çocuk!'' deyip bağırdı ablam. Onlara hareket çekip arabaya koştum. ''Öndeki aracı takip et!'' Abim kafama vurdu bir tane. ''Ay bir dakika bu öyle değildi.''

Abim sen iflah olmazsın bakışı atıp arabayı çalıştırdı. Arkada koşan ablamı ve arkadaşlarını gördü dikiz aynasında. ''Yine ne dedin de çıldırttın bu kızları.''

''Salaklar bilmiyor musun abi.''

''Doruk büyüklerin hakkında düzgün konuş. Sende hiç terbiye yok mu?'' Burun kıvırıp pencereye döndüm. ''Terbiye evde''

Bana abartılı bir göz devirmeyle baktı. Ben kahkaha atarken o da gülmeye başladı. Aklıma gelen şeyle merakla sordum. ''Abi bak o salak kızın salak ablasıyla sevgili filan olma he. Zaten kardeşine katlanamıyorum bir de ablasını musallat etme başımıza''

''Merak etme aramızda öyle bir şey yok. Zaten gitmeyi de düşünmüyorum.'' Aklıma gelen şeyle Ciho'ya mesaj attım.

Doruksu: Ablamın kankisinin ablasının sergisi var bu hafta sonu. Beraber gidelim mi aşkilotam?

Ciho: İşim olmasa gelirim yavrum.

''Yavrum diyen ağzını-''

''He?'' Abim sorunca yutkunup omuz silktim. ''Hiç..''

KORUMA | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin