1

123 15 25
                                    

Medya: Duru
_________________________________________________________

Yanı  başımda  çalan  telefon sesi ile birlikte gözlerimi aralamaya çalıştım. Açtığım gözüm geri kapanıyordu resmen. Gözlerimi  açık  tutamıyordum .Gece saat kaçta uyumuştum hatırlamıyorum bile.Gözlerimi ovalayarak komodinin üzerindeki telefonumu aldım.

Kim bu sabahın köründe arayan münasebetsiz?

Ekranda gördüğüm  "Savaş " yazısıyla gözlerimi  devirdim.Kim bilir ne saçmalayacak yine.

Aramayı cevaplayarak telefonu kulağıma  yasladım. Ve kalktığım yatağa geri yattım.

"Ne var  sabahın köründe ? " dedim gözlerimi tekrardan uyumak için kapattığımda.

"Sabahın körü  mü ? Sen hala uyuyormusun yoksa ? Fizik sınavı  var bugün  ilk derste unuttun mu ? Okulda göremeyince seni haber vereyim dedim ne de olsa sınavı unutacak halin yok ya . Alarm kurmayi unutmuşsundur belki diye aradım. "

Duyduklarım ile gözlerim anında açıldı. Fizik sınavı  mı!? Bunu nasıl unuturum ben ya .Alarmım niye çalmadı ki . Of !

Telaşla  yataktan fırladım. Telefonu kulağımdan çekip saate  baktım .
08:15
Harika! Nasıl yetişeceğim ben şimdi 15 dk içinde?

"Alarmım çalmamış ya . 15 dk içinde okulda olmam lazım.Kapatıyorum telefonu hazırlanmam lazım." Bir yandan telefonla konuşuyor  bir yandan da okul kıyafetlerimi askıdan çıkarmakla uğraşıyordum.

" Tamam tamam kapatıyorum ben. Sende acele et sakın geç kalma okula."
Tam telefonu kapatacağım sırada tekrar konuşmasıyla  dinlemeye devam ettim.
"Bu arada bu iyiliğimi  de unutma . Arayıp haber vermeseydim sınava giremeyecek tin. Bence bu iyilik karşılıksız kalmasın. Bir kek börek bir şeyler yaparsın artık"

"Çok saol Barış haber verdiğin  için. Kek börek  ne istersen yapacağım  söz. Şimdi kapatmam lazım oyalama beni . Bay!'' Dediğimde  güler gibi bir ses çıkardı ve "Bay "diyerek kapattı telefonu.

Uyuyakaldım ya komiğine geldi beyefendinin.
Güler  tabi halime.
Neyse okulda sorarım ben ona gülmeyi!

Masanın yanında ki çantamı da alıp  odadan çıkıyordum ki jetonum düştü .

Bir saniye ya. Barış ve iyilik yapmak.

Hemde bana !

Yok artık !

Dünyanın sonu mu geldi yoksa ben oyuna mı geldim .

Cebimden telefonu çıkarıp  ekranı açtım.
Saat 08:24 .  Tarih 17 Ekim 2020.
Buraya kadar her şey normal.
Günlerden  pazar.
Pazar.

Pazar mı!? Sinirle gözlerimi kapattım .

"Sakin ol Duru. Nefes al ,sakinleş Duru. Hayır onu öldürmek istemiyorsun Duru .Sakinleş "

Derin nefesler eşliğinde  çantamı yere bıraktım. Elimdeki telefona baktım.
Şuan  onu arayıp  bağırıp  çağırmak istiyordum.

Ama hayır,  bunu yapmayacağım.

Onu ben aramayacağım ki hedefine ulaşıp beni kandırdığını anlayıp sevinemesin.

Kendime sakinleşmek için zaman tanıdım. Sonra yavaş hareketlerle üstümdeki okul formamı çıkartıp pijamalarımı geri giydim. Çıkarttığım formaları tekrardan askıya asarak dolaba kaldırdım.

Odamdan  çıkıp mutfağa geçtim.
Kahve için su koydum ocağa. Su kaynarken dolaptan kahvaltılıkları çıkartıp  masaya yerleştirdim. 

Ocaktaki suyun kaynamaya başladığını görünce toz kahveyi kupaya koyup üzerine de sıcak suyu ekledim.

Hazır olan kahveyle birlikte oturduğumda telefonum çalmaya başladı. Telefon melodisiyle birlikte dudaklarım iki yana kıvrıldı .

Kimin aradığını  çok iyi biliyordum.

Aramayı reddederek mesajlara girdim. Kahvaltı masasının resmini çektim ve 'Kahvaltı yapıyorum . İstersen gel beraber yapalım Savaş' yazıp mesajı gönderdim.

Mesaj  anında görüldü.

Şu an kudurduğunu hissedebiliyordum. Hem kurduğu plan işe yaramamıştı. Hem de Savaş  dememden hiç hoşlanmazdı. Onun sinirlendirmek  için Barış yerine Savaş derdim hep.


Oh olsun  ona.!
Haftasonu beni erkenden uyandırmanın  cezası. Onun yüzünden uykusuz kalmıştım.

Mesajı okuyup ta cevap yazmadığını görünce bir mesaj daha attım.

Duru: Noldu pek bir keyfin yok. Düşlediğin gibi olmadı mı?

Duru: xhjdjexjxhsjxj

Duru: Ya Savaş

Duru: benim böyle basit bir şakaya inanacağımı düşünmedin değil mi cidden ?

Tamam başta inanmıştım ama sonradan aklım başıma gelmişti sonuçta.
Bunu bilmese de olur  bence.


Savaş: Benim adım Barış

Savaş: Bana Savaş dediğinde komik olmuyorsun  haberin olsun.

Duru: Komiklik için yaptığımı  sana düşündüren ne Savaş'cıgım.

Duru: Ben sen gıcık oluyorsun diye böyle söylüyorum.

Savas: Ne yaparsan yap umurumda değil 

Duru: he kesin fjddhehjsjs

Duru: Neyse madem umursamıyorsun  ben Savaş demeye devam edeceğim

Duru: kulağa daha hoş geliyor

Duru: jdjsjsjwuwjs

Barış mesajlarıma cevap vermeden görüldü atıp  çevrimdışı olmuştu. Muhtemelen sinirden kuduruyordu .

Kahvemden bir yudum alıp telefonu masaya bıraktım.
Mesaj yazacağım diye buz gibi olmuştu kahve.

Olsun.

Bugün de Barış'ı sinir ettiğime göre kahvenin soğuması hiç problem değildi.
Keyifli keyifli buz gibi olan kahvemi içerek kahvaltımı  yaptım.









==================================================

Oy verip yorum yaparak destek olursanız beni çok mutlu edersiniz 😊😇

Hepinize kucak dolusu sevgiler🤗🥰

Duru Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin