Şiddetli bir sallanma yüzünden gözlerini açtığında başının üzerinde bekleyen bir bayanla karşılaştı.Yorgun olduğu için tren bir süre ilerledikten sonra uyku tutmuştu.
Şimdise uykulu gözlerle bayana taraf bakmakla yetiniyordu.Tanımadığı yabancı bir şeyler söylese de söylediklerin algılamıyordu.Daha tam olarak uyku diyarından kopamadığı için bu normaldi.
"Bir şey mi istemiştiniz bayan?"
deyip hafif kaymış başörtüsünü çekiştirdi."Ah evet.Bu uzun yolculukta bir arkadaş istiyorum!Senden iyi arkadaş olur!Ama yaş farkı var.Olsun,benim için farketmez."deyip genç kızın omuzuna vurdu.
Sarı saçlarını topuz yapmış ve ayaklarının ucuna kadar uzanan mavi bir elbise giyen bayanın bu tavrı nedense kendisine samimi gelmişti.
"Yolculuklar yalnız çekilmiyor."
Bu düşüncesi zira hep aynı kalmıştı;zira 5 yaşında iken yine bir trenle Edinburgdaki kasabaya temelli geldiğinde de aynı düşünceye sahipti.
Doğrusu o vakit yanında uzak bir akrabası vardı; fakat bir yolculuk arkadaşı olacak birisi değildi.
Nitekim bazı insanların varlığı yokluğuyla eşit değere sahipti.Şimdi bile birisinin kendisine bu yolculuğunda eşlik etmesinin isterdi.
Aksini düşünseydi tanımadığı bayanın yanında kalmasına izin vermezti.
Doğrusu bu uzun yol bitene kadar birisinin söhbetini dinlemek hiç fena fikir değildi.Bayan geçip karşısında oturduğunda kendisi de geriye yaslanmıştı."Bu yolculuğun nedeni ne?"
Birkaç saniye duraklayıp tekrar konuşmasına devam etti.Bu sefer yüzünde kocaman bir tebessüm vardı.
"Soru soran ben olduğum için ilk cevap verenin ben olmam daha doğru.Öyle değil mi?Annem rahatsız olduğu için bir süreliğine öğretmenlik yaptığım okuldan izin almıştım ve şimdi de geri dönüyorum."
Genç kız karşısındaki bayanın halinden pek memnun olmadığını farketmişti.Aslında bu normaldi.
Karşısında bir öğretmen olduğuna seviniyordu.Zira her zaman öğretmenlere saygısı vardı ve aynı zamanda öğretmenlerle tanışıp söhbet etmeyi severdi."Ben de öğretmenim."
"Ah zor vessalam.Gençsin diye heveslisin ama inan bir süre sonra çekilmez hale geliyor.İnan bir yerden sonra bırakıp kaçmayı istiyorsun."
"Öyle söylemeyin."
Genç kız tam aksini düşünüyordu.
Bu düşüncesinin değişmeyeceğine dair fazla umut besliyordu."Ama öyle.Bak sen tecrübeli bu yabancının sözlerine kulak ver."
Genç kıza göre elbet tecrübe önemliydi ama lakin insanının kendisinden birçok şey aslıydı.
Yüreğinde öğretme sevinci olan herbir insan bıkmadan usanmadan ilk gün olduğu gibi öğretmeye devam ederdi.Buna benzer düşünceleri okula başladığı ilk zamanlarda kendi öğretmeni de söylemişti.
Hala bu düşüncelerin doğruluğuna inanıyordu.Zira az çok tecrübe etmişti."Tecrübe bence bu konuda gerekmiyor..."
Hala ismini bilmediği bayan iç çekerken tren birazda hızlanmıştı.
"Neyse düşünclerimizde yaşlarımız gibi farklı."
Genç kız kenara bıraktığı kitabı eline alıp rastgele bir sayfasını açtı.Şimdi okumak niyeti yoktu sadece öylesine açmıştı.
Kitap okumak için sakinlik arayanlardandı.Soru soran bu bayan varken bu da pek mümkün görünmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli Hayaller Koleksiyoncusu[TAMAMLANDI]
Espiritualİnsanların hayatlarını güzelleştirmeyi ilke edinen öğretmen hanımımız 20'li yaşların başında yeni bir serüvene atılarken yüzünde herzamanki kocaman gülümsemesi vardı. Tren istasyondan ayrılırken ardında bıraktığı insanlara taraf bakıp sesini duyacak...