👑
9 stories
ŞEYTAN TÜYÜ by mavinintonuu7
mavinintonuu7
  • WpView
    Reads 2,817,669
  • WpVote
    Votes 154,369
  • WpPart
    Parts 41
"Öyle güzelsin ki..." diye fısıldadı dolgun dudaklara doğru. Kadın, adamdan işittiği sözleri yutkunarak dinledi. Çünkü adamın sesindeki o boğuk tını, onu tekrar baştan çıkarmak için en basit sebepti. "Güzelliğini," Eliyle kadının terden yanağına yapışmış siyah saçlarını geriye itekledi. "Nasıl ifade edebilirim, bilmiyorum."
SİREN by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 1,585,056
  • WpVote
    Votes 136,899
  • WpPart
    Parts 63
Gardiyan beni ters kelepçe yapmak üzereyken bir daha ileriye fırladım ve kafam Deren'in göğsüne denk geldiğinde, onu omuzlarından sertçe arkaya ittim. Yumruklarımı göğsüne doğru vurup tekmelerken saçlarım sürekli yüzüme düşüp duruyordu. Deren hâlâ aynı kayıtsızlıkla beni izlerken, "Yalvaracaksın!" Diye bağırdım tekrardan. Gardiyanlar sert bir uyarıyla beni ikinci kez yakalayıp ters kelepçe yapmak için yere düşürdüğünde, Deren sanki yere uzanabilmem için bir adım geriye çıktı. Aşağıdan ona, alev alev gözlerle bakarak başımı salladım. "Benden bir çocuğun olması için yalvartacağım seni." Hikâyede +18 unsurlar yer almaktadır!
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,044,700
  • WpVote
    Votes 2,067,299
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
PERSONA'NIN DÜŞÜŞÜ  by Hilaleasar
Hilaleasar
  • WpView
    Reads 303,333
  • WpVote
    Votes 36,567
  • WpPart
    Parts 84
***MİNİ GİRİŞ BÖLÜMÜNÜ KESİNLİKLE OKUYUNUZ. Ben içimdeki şeytanı öldürmüş bir zebaniydim belki ama o... O, şeytanın cennetten kovulmamış ilk hali gibiydi. Öylesine zarif, öylesine güzel, ve de öylesine yalan... Dudakları açıkta kalan boynuma küçük bir öpücük kondururken inip kalkan göğsüm artık durmuştu. Durmuştu çünkü artık nefes alamıyordum. *** Wattpad'in çoktan öldüğü şu dönemde kaliteli kurgu arayanlar gelip okuyabilir. Üç yıllık kurgum ve kaliteli olmadığını düşündüğüm hiçbir şeyi size sunmam. -Bölümler her hafta aktif olarak güncellenmektedir. -Bu hikaye küfür, argo, cinsellik ve +18 unsurlar içermektedir. -Zeka kategorisinde 1. sırada! -14 HAZİRAN 2020 de yazılmaya başlanmış olup Wattpad'deki bu isimle yazılan ilk kitaptır. - Hikayenin, kurgunun, karakterlerin ve/veya olay örgüsünün çalınması durumunda hukuki işlem başlatılacaktır. Ve emin olun uğraşmaktan hiç gocunmam.
Pascal Döngü (+18) by Irmakbensol2
Irmakbensol2
  • WpView
    Reads 1,862,898
  • WpVote
    Votes 127,591
  • WpPart
    Parts 33
"Cennet ve cehennem birer insan olsaydı," diyerek durdu. İçimden 'bu insanlar biz olmazdık' diye geçirdim. Çünkü o cehennem olamayacak kadar merhametli, ben cennet olamayacak kadar acımasızdım. Burnunu burnuma sürterek gülümsediğinde "Cehennem cenneti güzelliği için öldürürdü." Biz sonsuz değildik. Biz siyahla beyaz da değildik. Biz yarım kalandık, biz beraber siyaha çalınandık. - 29.06.21 Yayım Tarihi! Kurgu şahsıma aittir, çalıntı gibi bi' durum olursa gereken yapılır. Dipnot: Bu kitapta +18 cinsel sahneler, kan, aksiyon, küfür, olumsuz öğeler bulunmaktadır. Ona göre başlayınız.
Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDI by DacyGazelle
DacyGazelle
  • WpView
    Reads 226,428
  • WpVote
    Votes 26,657
  • WpPart
    Parts 63
Bilim Kurgu | Romantik | Her şey üç buçuk yıl önce Güney Afrika'da başladı. Güney Afrika'da Tabari adında elli iki yaşındaki bir teyzenin vücudundaki tüm kıllar döküldü. Bir hafta içerisinde gözleri görmez oldu ve tuhaf davranmaya başladı. Bir haftanın sonunda kendini kaybedip etrafındaki insanları onunla göz teması kurması için zorlamaya başladı. Onunla en az yedi saniye göz teması kuran kişilerde de aynı belirtiler görüldüğünde ilk yayılma başlamış oldu. Bunun ne olduğunu bilen bir kişi bile olmadı, hiçbir bilim insanı bu virüsün nereden geldiğini açıklayamadı. Ve YEDİ SANİYE VİRÜSÜ yayılmaya devam ederken ben hayatta kalanların alındığı Kamp 54'te, ölümü bekleyen sözde nişanlım ve dostlarımla beraber, kampa yeni gelen kişinin gizemini çözmeye çalışıyordum. Onun doğru olduğu bilinen tek adı Kapanın Sahibi'ydi ve gelişiyle her şeyin düzenini bozmuştu. Onunla ne kadar ters düşsek de çok yakında birbirimizin kaderini değiştireceğimizi bilmiyorduk. ❝ ❞ "Keşke bu şekilde tanışmasaydık Kapanın Sahibi." Yutkundu, kısılan göz kapaklarının üstündeki kaşları hafifçe çatıldı. Gözüme kızgın değil de acı çekiyor gibi gözüküyordu. Keşkeler hiçbir işe yaramazdı ki. Bizi üzmekten başka. "Yan yana olan iki kişi, ya birbirine iyi gelir ya da birbirini ölümüne götürürmüş." Başımı iki yana salladım, "Biz ikisini aynı anda yapıyoruz ama." dediğimde dudakları gergince kıvrıldı. "Seninle ikisine de var olan birini bulmak zordur..." Yanağımı seven parmağı durdu. Bakışları, içime işleyen sözcükleri bana en başından fısıldıyordu. "Sen buldun." "Sen de buldun." ❝ ❞
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,800,217
  • WpVote
    Votes 192,371
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,250,514
  • WpVote
    Votes 2,250,475
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
Kırmızı Haziran by iremmipelin
iremmipelin
  • WpView
    Reads 1,537,686
  • WpVote
    Votes 117,552
  • WpPart
    Parts 76
Pars, Atlas'ın önce ilk aşkı, sonra oyun arkadaşı oldu. Oynadıkları oyunun ipleri ayaklarına dolandı. Biri kaldı diğeri kaçtı. Çok zaman sonra kapı yeniden çaldı, postacı kapıya bir kaset bıraktı. Kasette Atlas'ın abisinin, Aras'ın katilinin sesi vardı. Atlas duyduğu sesin, Pars'ın peşine düştü. 🩸 "Pars..." dedim. "Seni öldüreceğim." "Lütfen..." dedi, gözlerini gözlerimden çekmeden. "Atlas, lütfen öldür beni."