Mavi ayaz
24 stories
SARFINAZAR ~İçimdeki Yıldırım~ by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 11,587,484
  • WpVote
    Votes 530,912
  • WpPart
    Parts 68
"Fazla vaktinizi almayacağım, direkt konuya gireceğim. Birçok şeyin farkındayım. Bana karşı beslediğiniz duygularınızın da, her görev emrinde dönüşümü beklediğinizin de, her yara aldığımda acı çektiğinizin de hepsinin farkındayım." Gözlerini gözlerimden ayırmadan sıkıntılı bir nefes çekti ciğerlerine. Kelimelerini özenle seçtiği o kadar belliydi ki, söyleyeceği şeyi söylemek aynı zamanda da bunu beni kırmadan yapmak için kendisini frenliyordu. "Kendinize bunu yapmayın. Size defalarca söyledim, benim hayatımda böyle bir şeye yer yok." Birkaç gündür ağlamaktan kuruyan gözlerim son cümlesiyle tekrar dolarken ona belli etmemek için başımı yere eğdim. Zorlamayacaktım, onu sevmem için onun sevgisine ihtiyacım yoktu. Ben onu, onsuz da severdim. "Anladım." dedim fısıltıyla. Eğer yüksek sesle söyleseydim ses tellerimin titrediğini anlardı. Karşısında sevgi dilenen aciz bir kız gibi durmak istemiyordum. Birini sevmek hiçbir zaman acizlik değildi. Zaaftı, her insanın tadamayacağı ama tadanın da binlerce kez şükredeceği bir duyguydu. Yaşamı boyunca bir insan için olup olabilecek en güzel zaaftı sevgi. "Başka bir şey yoksa eğer.. İyi günler." Dolu gözlerimi görmesin, bana acımasın diye başımı kaldıramadım. Yanından geçeceğim sırada kolumu tutan iri kemikli, nasırlı elleri tüm vücudumu ateşe vermiş gibi titretmişti. Sesli yutkunuşunu ve kolumdaki elinin titrediğini hissettim. Baş parmağı kolumun üzerini bilinçsizce okşarken yerde olan gözlerim kolumdaki elini buldu. Bir an için fikrini değiştirdiğini sandım ama o bunu fark ettiği gibi elini hızlıca geri çekti üzerimden. "Vazgeç.." diye mırıldandı acı çeker gibi. Sesi kısık ve pürüzlüydü. "Beni sevme. Ben ruhu olmayan, yaşamayı bilmeyen, acı hissetmeyen bir adamım. Sana acı vermek, bu hayatta isteyeceğim en son şey bile değil." 🔴 (Minimum Aksiyon/Bol Aşk)
kurban olduğum karadeniz (Tamamlandı) by suskun_kalem
suskun_kalem
  • WpView
    Reads 3,167,452
  • WpVote
    Votes 122,899
  • WpPart
    Parts 39
Bu bir kaçış hikayesiydi. Babasının zoruyla istemediği bir evlilikten kaçan Deniz başka bir evliliğe adım atacağını henüz bilmiyordu. Aklında kusursuz bir plan yapmıştı ama beklenmedik bir misafir, yardım teklifinde bulunarak elini uzattı. Karadeniz'in sert, hırçın ikliminde doğup büyüyen Fırtına'nın yardım eline sarmaşık gibi dolanan Deniz belki çok acı çekecekti ama kim bilir belkide mutluluk kollarını açmış onu bekliyor olacaktı. Masum, zarif ve kibar bir genç kız.. Asi, hırçın ve öfkeli genç bir adam.. Bu; iki zıt karakterin ortak kararla girdikleri, trajikomik ve alev alev bir aşk hikayesi. Okurken hem öfkeyi doruklarda yaşayacak hemde aşkın gücüne şahit olacaksınız. NOT:Herkes sorup duruyor. Sen anlat Karadeniz'den mi esinlendin diye. Ben bu kitabı yazmaya başladığım da öyle bir dizi dahi yoktu. Sadece sağlık problemlerinden dolayı bir ara 6. bölümden sonra yazmayı bırakmıştım. Yani; ne kitabımın konusunu o diziden esinlendim nede adını! Kapak tasarımı: @illotson
Vurdu ve AŞK! (KİTAP OLDU) by beeyzz
beeyzz
  • WpView
    Reads 15,461,559
  • WpVote
    Votes 660,303
  • WpPart
    Parts 64
Sinan Tümer; başarılı, insanın içini eriten ses tonu ve kusursuz diksiyonu olan bir spor spikeridir. Yurt dışında çalıştığı kanalda Beşiktaş'ına laf ettiği için canlı yayına gelen konuğuna kafa atıp, istifa eder ve Türkiye'ye dönmeye karar verir. Bütün spor camiası şerefli davranışıyla onu bu dünyaya kabul etmeye hazırken; aynı şeyi abisi, yengesi ve yeğeninin bakıcısı başarabilecek miydi? Resmi instagram hesabımız; @vurduveaskwattpad ⚫⚪
Zehr-i Aşk (Tamamlandı) by guaidolce
guaidolce
  • WpView
    Reads 1,799,460
  • WpVote
    Votes 63,636
  • WpPart
    Parts 76
Aşk hem uzak hem yakın olabilir miydi?
ASAF-I AZZE TUTKUSU   by ruyeatn
ruyeatn
  • WpView
    Reads 11,329,360
  • WpVote
    Votes 401,841
  • WpPart
    Parts 100
Mafya kitabı
KARDELEN by RumeysaGulhan
RumeysaGulhan
  • WpView
    Reads 2,082,107
  • WpVote
    Votes 144,708
  • WpPart
    Parts 55
"Bırak beni, bunu yapamam Rizgar! Sana bu kötülüğü yapamam, sevmediğin biriyle evlenmene göz yumamam!" Genç adam öfkeyle duvara vurdu. "Başka çaremiz mi var? Seni de, beni de yaşatmazlar!" Kadının içine sinen korku her dakika daha da artarken bakışlarını kaçırdı. Onunla evlenemezdi, ona bunu yapamazdı. "Ben evlenmek istemiyorum!" Rizgar karşısındaki yıpranmış kadını izledi. Yeşillerindeki morluklar canını sıkarken duruşunu dikleştirdi. "Allah şahidim olsun ki; ya seni alırım, ya da bu Urfa'yı yakarım!" Adamın sesindeki netlikle birlikte genç kadın bakışlarını ona çevirdi. Utanıp bakamadığı kahvelere birden gelen cesaretle uzun uzun baktı... Aniden bir silahın patlama sesi duyuldu... Kardelen korkuyla adamın yanına gitti. "Geldiler, geldiler!" Dehşetle aynı şeyleri sayıklayıp durdu... Tesadüfen kesişmişti yolları... İsimleri bile birbirlerinin kaderleri gibiydi; Kardelen boynu bükük masum bir çiçek iken, Rizgar onun kurtuluşuydu... Genç adamın karşısına savunmasız bir hâlde çıkmıştı. Boynu bükük, acılı Kardelen'i... RİZGAR HAZNEDAROĞLU & KARDELEN DEMİRHAN © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA, ÇOĞALTILMA VE ÇALINMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
KAR TANESİ by ecemkelebek
ecemkelebek
  • WpView
    Reads 531,641
  • WpVote
    Votes 22,467
  • WpPart
    Parts 32
#Seslendirilmiş tanıtım ilk bölümde mevcuttur. ~ Başınıza gelebilecek şeylerin en uç noktasıdır insanlar. Öfkenin, aşkın, nefretin, kıskançlığın, acının... Canım bir kere yandı mı, kendimi hep kaçarken buluyordum. Nefes nefese kaldığımda isyan eden ciğerlerime rağmen durmayı ilke edinemeyen benliğim, kendini güvende hissedene kadar kaçmaya devam ediyordu. En sonunda tökezleyerek durdurulduğumda, Araz Boran acı dolu koyu kahve irisleriyle bana bakıyordu. İçinin en ücra köşelerine kadar umudu çekilmiş küçük bir oğlan çocuğunun gözbebeklerinden kaçabilir miydim? Onun bana ihtiyacı vardı, benim ondan kaçmaya. & "...Buğulanan gözlerimi sımsıkı kapatıp gözyaşlarımı geri gönderdim ve yavaşça doğruldum. Daha birkaç saat önce okuduğum Küçük Prens kitabının satırları benliğim tarafından şimdi tekrar okunurken aslında Araz'ın ona ne kadar benzediğini düşündüm. Küçük Prens çiçeğinin kaprislerinden dolayı terk etmişti gezegenini; Araz'ın çiçeği yıldızlarıydı, gezegeni ise gökyüzü. Küçücük kalbinin kaldıramadığı kırılganlığıyla birçok çıkış yolu denemiş ve bir ara pes etmişti. Fakat şimdi o yolu hala aradığını görebiliyordum, vazgeçmemişti. Evcilleştirilmeyi bekliyordu; Küçük Prens tanımındaki evcilleştirilmeyi."
Mayıs Sineğim Olur Musun? (DÜZENLENİYOR) by masaldiyari
masaldiyari
  • WpView
    Reads 5,911,939
  • WpVote
    Votes 229,770
  • WpPart
    Parts 56
#1 Romance (18.03.2019) #3 Love (28.03.2019) Wattys2015 & Wattys2016 Kazananı ❝Mayıs Sinekleri, ilk sevişmelerinde ölürlerdi. Eşlerine son armağanları, son nefesleri olurdu. İhanet nedir bilmezlerdi onlar, birbirlerine sadık kalarak göçüp giderlerdi bu dünyadan. Mayıs Sinekleri, aldatılmış bir adamın tek tesellisiydi âdeta. Geçmişi, hislerini köreltirken bir kalbi olduğunu unutmuştu o adam. Yenik düşmüştü, çaresiz kalmıştı, kimsesizliğe mahkûm edilmişti. Kimseye güveni yoktu onun, o duygularını çelikten bir mezara gömmüştü. Dengesizdi, vurdum duymazdı, korkutucuydu. Yaşadıkları onu bambaşka bir adam olarak yeniden yaratmıştı. Bütün kadınlar onun gözünde aynı kefedeydi artık. Kurnazlardı, yalancılardı ve acımasızlardı. Her birinden nefret ediyordu. Fakat bir gün kader onun karşısına bambaşka bir kadın çıkarttı. O bir armağandı, ama adam her defasında o armağanı acımasızca kırdı. Önyargıları gözünü bürümüştü, bu yüzden gerçekleri göremiyordu. Oysaki o kadın, ihanet nedir bilmeyen, son nefesine kadar adama sadık kalacak kişiydi. O kadın, adamın Mayıs Sineğiydi.❞
 BERZAH (DÜŞ SERİSİ 1) by pervane0130
pervane0130
  • WpView
    Reads 1,607,822
  • WpVote
    Votes 25,085
  • WpPart
    Parts 14
Erkek egemenliğinin hakim olduğu topraklarda , bir yaşam uğruna feda edilen, hayallerine ve umutlarına zalimce balta vurulan gencecik, masum bir kızın hikayesi.. & Ait olduğu topraklardan acımasızca söküldüğünde küçücük bir tomurcuktu. Susuz bırakılmış ve günden güne solmaya yüz tutmuştu narin yaprakları. Gece, üzerini örten bir kefendi. Gün ışığı ise acımasız bir zebani... Acılarının günün birinde ona baharı getireceğini bilmeden hoyratça harcıyordu gözyaşlarını. Her gün ve her gece... Aldığı her soluk nefret kokuyordu. Öfke ve hayal kırıklığı kol geziyordu damarlarında. Bu topraklarda daha niceleri solup gitmişti onun gibi biliyordu. Birileri nefes almaya devam edebilsin diye kaç masum göz göre göre nefessiz bırakılmıştı. İlk değildi. Son da olmayacaktı. Bu toprakların yazgısı böyleydi. Umudu ve inancı günden güne törpüleniyordu. O ele avuca sığmaz haşarı kalbinin, her gün biraz daha karanlığa gömüldüğünü hissediyordu. Öylesine umutsuzdu ki; içine hapsolduğu karanlığı kabullenmeye ve kendini kaderin ellerine bırakmaya hazırdı. İçi, fırtınalı bir sonbahar gibiydi. Solgun, hırçın, dağınık ve soğuk... Mucizelere inanmazdı. Ancak doğmasını istemediği bir günün sabahında mucizesi onu buldu. O gün zifiri karanlığına minicik bir ışık huzmesi ilişti. Öylesine muhtaçtı ki; öyle yalnız ve yaralı... Hiç düşünmeden gördüğü o ufacık, cılız ışığın gölgesine sığındı. O ışığın uğrunda sürüklendi, parçalara bölündü, tükendi. Ama yine de pes, etmedi. Yaradan'ın ona armağan ettiği umuda sıkıca tutundu. Yorgun ruhu umut vadeden o küçücük ışığın ruhuna koca bir ilmek attı ve onu kalbinin en derinine ilikledi. O andan sonra umut dolu yanı karamsar yanına el salladı. Ve güneş, tüm sıcaklığı ile soğuk yalnızlığının üzerine doğup, karanlığını ışığa boğdu. *
HIRÇIN GÜVERCİN by sibelgns
sibelgns
  • WpView
    Reads 2,347,870
  • WpVote
    Votes 103,600
  • WpPart
    Parts 88
Geçmişin karanlığından kurtulmak isteyen küçük bir kız çocuğuydum sadece. Aynaya her baktığımda gördüğüm kesikler, geceleri ortaya çıkan kabuslarımla birlikte geçmişimden bana kalan yegane emanetlerimdi. Kaçak sürdürmeye çalıştığım hayatımı bir çırpıda dağıtan bir çift yeşil gözün esiri olduğumda, geleceğe dair kurduğum hayallerim bir bir yıkılırken, beni etkisi altına alan bu gözlerin beni geçmişime teslim etmemesi için elimden geleni yapacaktım. Aramızda ne nefretler ne korkular geçecekti, ne yangınlar kavuracaktı yüreklerimizi... Aşk; yaşanmışlıklarımızın arasında filiz veren bir gonca olacaktı sadece... Öfkemizden, bazen de çaresizliğimizden arta kalan zamanda, bizi bizden koruyan sığınağımız, birbirimizle savaşmayı bıraktığımızda bizi bir arada tutan olacaktı...