21. yüzyıl modern Mısır prensesi x Antik Mısır'dan gelen (savaşçı-kralların soyundan) adam ❗️ Bu isimle yazılan ilk eserdir ve konusu da benim tarafımdan bir ilk olarak üretilmiştir. Özgün eserimin tüm hakları bana aittir. İlham adı altındaki uyarlamalar, benzerlikler ve tema kopyalamaları hoş karşılanmayacaktır.

"Oda nefesini üfledi ve yerle göğü bahçesinden ayırdı. Su, ateş, toprak ve havayı bahşetti. İnsanlar aciz kullar olarak topraktan olurken biz, drakonlar ateşten doğduk. O gün Oda drakonlarla bir anlaşma yaptı ve bize evimizi vaat etti." - Zaurak Ay kana bulandığında gökten küller yağdı toprağa. Yıldızların gökyüzünü terk ettiği gece düşen cansız bedenleri örttü sessizce. Ayakta kalan, bir çocuğun göz yaşlarının çığlığı ve dehşetle çarpan masum kalplerin sarsıntısıydı. Çığlıklar intikam yeminine döndü, sarsıntılar ise mukavemete. 12 yaşındaki Maelgwn Rhydderch, bir gece ansızın Talhada'ya inen ejderhalar yüzünden ailesini ve evini sonsuza kadar kaybeder. Binlerce canın acımasızca yitirildiği o kanlı gecenin izleri asla silinmezken ejderhalara hükmeden birinin varlığı da ortaya çıkar: Mór Ríoghain Sechlainn. Maelgwn ejderhaları ve onlara hükmeden leydiyi öldüreceğine dair bir intikam yemini ettikten sonra güçlenmek için Bansavur Büyücüler Loncasın'a katılır. Hanelerindeki kaos dolu savaşa rağmen topraklarını genişletmeye devam eden güçlü Panthana Kralı Aranrhod Sechlainn'in ise uzamış veraset çatışmalarını tamamen bitirmek üzere önünde iki seçenek vardır: ya kuzeni Mór Ríoghain Sechlainn ile evlenecek ya da onu ve hain kardeşlerini öldürecektir. Kıtada taht savaşları hüküm sürerken kurtarıcı Marbel tarafından mühürlenen Yasak Kıta'da da karanlık bir güç, ırkına vaat edilen toprakları almak için uzun zamandır iş başındadır ve ejderhaların uyanışıyla güçlenmeye başlamıştır. Hedefinde ise çalınan yurdunu geri almak ve yeni bir düzen kurmak vardır. Cover by @Meridiante

Bilfronze İmparatorluğu, altı büyük hanenin isyanıyla başlayan savaşta güçlerini kaybedip yok olduğunda büyük hanelerin devri başlamıştı. Bağımsızlığını kazananlar yüce konseyde kendi topraklarını elde ettiğinde diyara huzur ve barış geleceği düşünülmüştü. Ne var ki ,her seferinde sahip olduklarının fazlasını arzulayan haneler, kendilerine ait olmayanı da istediklerinde diyar yeni bir savaşın er geç kapılarına dayanacağını anlamıştı. Hajavra Anlaşmasından 165 yıl sonra , bugün hanelerin yeni hükümdarları güç savaşına girmek üzere. Gitouheósda bir kez daha kan dökülecek fakat Gümüş Şafak denilen bir kurtarıcının geleceğine dair fısıltılar da yükseliyor ve diyar onu aramaya başlayacak.

Jenna Collins Gizemli Kasaba'ya taşındığında olacaklardan habersizdir. Birçok yeni insan tanıyacaktır. Peki ya tanıdığını sandığı insanlar gerçekte öyle değilse? NOT: HİKAYENİN KİTAP OLMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR/ OLAMAZ. Başlarda acemi olduğumu biliyorum. İleride bölümleri düzenleyebilirim umarım. İyi okumalar..

*Uyarılar* Bu kitap yetişkin okurlar içindir. İçerikte yoğun şiddet, psikolojik istismar, işkence, cinsel şiddet ve imaları, hayvan saldırısı, obsesif davranışlar ve tetikleyici travma öğeleri bulunur. Okuyucu kendi hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak ilerlemelidir. . . . Anıl'ın zihni karanlıkla örülüdür, çocukluğunun yaraları artık birer iz değil
birer pusudur.
Lina'nın hayatına dokunuşu ise sessiz bir tetikleyici.
Onun içindeki en vahşi kırıkları uyandıran yasaklı bir ışık. Lina, Anıl için bir kadın değil; nefes alan bir sığınak, gölgenin içinde uzanan bir huzur, sahip olunması gereken tek anlamdır.
Kaçtıkça yaklaşır, yaklaştıkça kaybolursun. 
Ve her nefesleri birbirlerinin karanlığında yeni bir oyuna dönüşür. Ama ışığa en çok yaklaşan gölge, her zaman en karanlık olandır. Lina'nın merhameti derinleştikçe Anıl'ın arzusu keskinleşir.
Anıl sustukça Lina'nın merakı daha çok büyür.
Onları birbirine çeken şey aşk mıdır?
Yoksa yok oluşun ta kendisi mi? "Psikoz", sevgi ile şiddetin birbirine karıştığı, insan ruhunun gölgeli sınırlarında dolaşan karanlık bir bağlılığın hikâyesi.
Ve bu hikayeye dair bilmen gereken tek bir şey var: Bazı hikâyeler aşkla başlamaz.
Karanlığa düşersin...
Ve biri çoktan seni tutuyordur.
Okuduğunda Lina'nın neden kaçamadığını anlayacaksın.
Ve Anıl'ın neden asla vazgeçmediğini. Bu kez karanlığa sadece bakmayacaksın, karanlık gözünü açtığında ilk göreceği kişi sen olacaksın, O sana ulaştığında neden kimsenin kaçamadığını hissedeceksin....

Sevdasını Karadeniz'e gömemeyen bir adam ve gözlerinde Karadeniz'i taşıyan bir kadının imkansızlığına şahit olmak ister misiniz? Gökten düşen yıldızların insanlara umut olması gibi bazen de kalbin içindeki umut tohumları yeşermeden koparılıyordu. Buna kader mi denilirdi? Kader miydi insana vesile olan yoksa insan mıydı kaderi kendine bahane eden? İki kalbin bir sevda öyküsü...

İyi bir oyuncusunuz, iyi bir sevgiliye sahipsiniz ve iyi bir aileniz var... Peki bu güzel şeyler bir ihanetle yerle bir olsa? ✨Yıldızlar mükemmel şekilde sıralanmışlardı, sonra dünya karardı.✨ Başlangıç: 21.09.22 Bitiş:

Melisa Karahan, hayatını hatalar üzerine kurmuş olan hikayenin kötü karakteriydi. Sevdiği herkesin ihanetine uğramış, yıllarca düşmanı tarafından esir tutulmuştu. Böyle bir yaşam sürmesinin bazı bedelleri vardı. Dost bildiği insan tarafından sırtından bıçaklanarak öldürüldü. Ölüm bir son olmalıydı; kitaplar ve filmler hep böyle anlatırdı. Ancak bu bir son olmadı. Gözlerini üç yıl öncesine yeniden açtı. Henüz işlerin kontrolünü kaybetmediği bir zamana. Bu sefer dünyanın sonunu engellemek için düşmanı olan ikiz kardeşiyle beraber çalışması ve onu esir eden düşmanına karşı sessiz bir savaş vermesi gerekecekti. İlk hayatında yalnızlığa mahkum olan bu kız, ikinci hayatında aile, aşk ve dostluk kavramlarıyla bir kez daha tanışacaktı. Ay Tılsımı serisinin birinci kitabıdır. İkinci kitaba profilimden ulaşabilirsiniz. *** Dikkat! Bu kitapta kan, şiddet ve ölüm gibi tetikleyici unsurlar olacaktır. Kitapta adı geçen yerlerin gerçek mekanlarla ilgisi yoktur.

Dünyada minimuma inen insan sayısı beş vampir krallığını büyük bir kriz ve kuraklığa sürüklemiştir. Artık krallar daha vahşi ve kontrol edilemez durumdadırlar. Kral José ise diğerlerinin bilmediği gizli bir silaha sahiptir. Ormanda yaşayan güzeller güzeli bir şifa perisi. Her ne kadar efsane olsa da onu bulacak, yanına alacak ve kanını tüketebildiği kadar tüketecektir. Böylelikle diğer vampir krallıklarını da hakimiyeti altına alacaktır. Aradığı fırsat kucağına düşer ama o bunun farkında olmaz çünkü hafızasını kaybetmiştir. Peki ya perimiz aslında en büyük düşmanının hayatını kurtarırsa? Üstelik bir de aşık olursa? Aera'nın tertemiz kalbi José'nin kanlı planlarına dahil olunca da temiz kalabilecek mi? Yoksa José'nin onu kirletmesine büyük bir tutkuyla izin mi verecek? Aera, milyonlarca vampirin sahip olmak istediği nadide bir elmastan farksız. Söylenebilecek tek şey, İlk kapan kazanır!