*Çeviri *one-shot *** Sam, bir gün tanık olacağını bildiği bir şeye tanık olur. Ananaslar dahildir.

*Çeviridir. *Tamamlandı *** Aralarında her zaman heyecan olacaktı ama tartışmakla flört etme arasında ince bir çizgi vardır. (Ya da Arthur Pendragon'un kesinlikle Hugh Grant olmadığının hikayesi.)

*Tamamlandı *Çeviridir *** Peki ya, bir gün 'cadı'nın biri Castiel'i bir kediye çevirirse?

*Tamamlandı *Çeviri *** Dünyadaki herkesin onları güvende tutmak için kendi koruyucu meleği vardır. Koruyucu meleği olmayanlar ise sadece 'kötü insanlar'dır. Belki de Dean bu yüzden yalnızdı?

*Tamamlandı. *Çeviridir *** Herkes altı yaşına geldiğinde bir ruh lekesi alır, Dean hariç herkes. Cildinde hiçbir kelime işaretlenmedi ve John bundan nefret ediyordu. Sam ruh ikizini bulmuştu ve Dean, John onu kovana kadar kendi başına avlanmaya devam etmişti. Dean bütün hayatını değiştirip masum canavarları öldürmek yerine kurtardığında yeni bir aile ve Castiel adında bir melek bulur. Ama meleklerin insan ruh eşleri yoktu, değil mi?

Her zamanki gibi mal mal sırıtarak destiel klasöründe gezerken kafamda ampul yanmasıyla 1 hikaye yazmaya karar verdim.Ben yazarken bayağı eğleniyorum.Umarım sizde okurken eğlenirsiniz. *sırıtan emoji*

Papatya gibiydi kalbi, Bir sevdi... Bir sevmedi... High School AU ******* 221118 / 170719✌🏻🏳️‍🌈 ******* TAMAMLANDI.

Avcı Dean ve Melek Castiel. Sahip oldukları tek şey birbirleriydi ve onlar birlikte o kadar güçlüydü ki durdurulamazlardı, çünkü aralarında yıkılması imkansız bir bağ vardı. Ya da en azından öyle deniyordu, kısa bir süre önce.

Cass uzun zamandır Dean'a karşı hissettiklerine anlam veremiyordu. Bunlar onun için çok... İnsaniydi. "...Dean ona dokunduğunda, Castiel artık ne istediğini biliyordu..."

"hah demek bir meleksin. buna inanmamı mı bekliyorsun?" "inansan iyi olur dean, çünkü sana bağlı bir meleğim. sensiz yok olurum."