Kesinlikle okuyun 👍
64 stories
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,747,693
  • WpVote
    Votes 1,596,820
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
Saklı Yasaklı Bağlı - Kitap Oldu!!🕊📚 by Piyamor
Piyamor
  • WpView
    Reads 2,052,236
  • WpVote
    Votes 39,692
  • WpPart
    Parts 17
🌿🕊 Erva, tüm hareketlerini ve alışkanlıklarını hatta aklından geçirdiklerini bile ezbere bildiği Üsteğmen Doru Demir'e âşıktı. Bir beklentisi olmadan, imkânsız olduğunu bilerek günlerini ve gecelerini ona komşu olan askeri lojmandaki tek katlı konutunda geçirirken, duvarları onu sızdırıyordu. Bazen oturup penceresinden evinin yanan ışıklarını izliyordu, bazen de sesini işitip evinin küçük mutfağından onun yakın ama uzak gelen yaşantısına dahil oluyordu. Kimselere anlatamadığı, kendine yasakladığı bu adamı günlüğüne yazıyor ve hislerini herkesten, ondan bile saklıyordu. Doru Demir ile yalnızca günlüğünün sayfalarında buluşuyordu. Ta ki o günlük kaybolana ve bir avuç küle dönüp içine yazılanlardan fazlasını beraberinde ortaya çıkarana kadar! Lal Figan üçlemesinin ilk kitabı olan Saklı, hem içinizi ısıtacak hem de tüylerinizi diken diken edecek. "Benim hikâyeme onunla tanıştığım o ilk an, özlemek yazıldı..."
Misafir Ruh by tgceymn
tgceymn
  • WpView
    Reads 3,937,853
  • WpVote
    Votes 291,884
  • WpPart
    Parts 43
🏆 WATTYS 2017 KAZANANI🏆 Seren Çağrı on yedi yıllık hayatının sorunsuz ilerlemesini üç özelliğine bağlıyordu; Gücüne, sabrına ve cesaretine. Bu özellikler sayesinde birbirinden sorunlu üç abisiyle başa çıkabiliyor, lise takımında oynadığı futbol ile erkeklerin yüreklerine korku salıyordu. Ta ki geçirdiği trafik kazasına kadar. Seren kazadan sonra gözlerini açtığında kendini narin kolej kızı Asel Demir'in bedeninde bulur. Kendi bedenine nasıl geri döneceğini bulmaya çalışırken Asel'in bedeninde okuduğu yatılı okula gidecek, söylediği her sözle tepesini attıran bir ukala, yaptığı her hareketle başına iş açan bir kötü çocuk ve Asel'in hayatını cehenneme çevirmeye yemin etmiş bir kız çetesiyle uğraşmak zorunda kalacaktır. Bu romanda yanlışların nasıl kenetlendiğini okuyacaksınız.
MÜNFERİT by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 6,137,603
  • WpVote
    Votes 334,064
  • WpPart
    Parts 54
Bedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir uğultu ve hemen ardından boğazımda bir yanma meydana geldi. Onu göğüsünden tutup kendimden uzaklaştırmak ve bu yakınlığın gereksiz olduğunu savunmak istedim ancak dudakları temasını kesmeden ve onu itmemden gram etkilenmeden sürtünerek burnumun ucuna kadar indi. "İhtiyaç duyduğunda, baban olurum." Dudakları burnuma küçük bir baskı uygulayarak kısa süreliğine tenimden ayrılırken çok geçmeden sıcak dudaklarının varlığını yanan yanaklarımda hissettim. Göğüsümde binbir çabayla canlı tutmak için çabaladığım, özenle sakladığım o minik kuşun kanatlarını delicesine çırptığına şahit oldum. Yutkunuşlarım arttı. Nefes alış verişlerim hızlandı. Dudaklarını aralayıp kısa bir nefes aldığı esnada burnunu bir kedi misali usulca yanağıma sürttü. "Sığınmak isteğinde, liman olurum." Ilık nefesini sertçe dışarı bırakarak aralık dudaklarımın arasından içeri sızmasını sağlarken kollarının arasında titredim. "Korktuğunda, kalkan olurum." Dudakları temasını kesmeden bir yol izlercesine dudaklarımı es geçip çeneme ilerledi ve bir sonraki durağında yumuşak bir baskıyla çeneme yaslandı. "Ne olmamı, neyin olmamı istiyorsan o olurum." Başını aşağıya eğmeden hemen önce bakışlarını gözlerime çevirerek yüz ifademi dikkatle inceledi. Rahatsız olup olmadığımı kontrol ediyor olmalıydı. Değildim. Biraz garip hisler içindeydim ancak bu senelerdir hissettiğim huzursuzluk, rahatsızlık ya da korku hislerine hiçte benzemiyordu. "İhtiyacına, isteğine göre şekillenirim ama bu durum kocan olduğum gerçeğini değiştirmez."
MAHUR-EHVENİŞER by derinmevzular77
derinmevzular77
  • WpView
    Reads 2,948,827
  • WpVote
    Votes 155,010
  • WpPart
    Parts 62
"Bir kalbe iki aşk da sığıyormuş sevgilim; bir vatan bir sen..." Küçüklüğümden beri bir kalbe iki sevginin sığacağına hiç inanmazdım. Bir sevgi varsa bununla yetinmeliydik. Biri varsa diğeri eksik olmalıydı. Annem varsa babam,babam varsa annem olmayacaktı. Böyle de oldu. Hayatımın hiç küçümsenemeyecek kadar büyük bir bölümünü buna inanarak geçirdim. İki sevgiyi asla aynı anda hissetmedim. Bir kalbe iki sevgi sığmıyordu buna emin olmuştum. Sonra gerçek ailem geldi. Bana bir kalbe iki sevginin sığacağına inandıran annem ve babam vardı. Abilerim,hatta kardeşim bile vardı. Çok sevdiler, çok istediler. Anne,baba ve çocuktan oluşan o ailenin içine düşmek beni hiç olmadığı kadar afallattı. Ne yapacağımı asla bilemedim. Ailem vardı bu çok güzel bir şeydi. Abilerim benden nefret ediyordu bu çok kötü bir şeydi. İçine düştüğüm bu ehvenişer yani kötünün iyisi hâli kendi içimde çok uzun sürdü. Ne onlara kendimi açabildim ne de aramızdaki duvarları indirebildim. Beceriksizce kendi çapımda sevdim onları yalnızca. İçimde kimseye hissettirmediğimi sandığım savaşım hiç bitmedi ama ben hepsini çok sevdim. Zaman gerçekten her şeyin ilacıydı. Birdenbire kaldıramadığım o duvarlar kendiliğinden yıkılmaya başlayınca daha iyi anladım bunu. Bir şey istediğimiz anda olmuyorsa zorlamamak gerekiyordu. Daha güzel daha doğru bir anda bizi öyle veya böyle buluyordu. Ve bunlar olurken tüm savaşlarımın, gözyaşlarımın ve acılarımın şahidi ve mükâfatı olan adamlar benimleydi. Şahit abim, mükâfat sevgilim. Abimle kurduğumuz küçük dünyamıza inat,bizden bağımsız kurulan büyük dünyayı ben çok sevdim. 21/09/2021 💫 Kapak: @okyanus_grisi Bu bir KURGU'dur. Gerçek meslek, kişi ve kuruluşlarla alakası yoktur. Aile+aşk kurgusudur💙
ACI ÇİKOLATA (KİTAP OLDU) by halapenobiberi
halapenobiberi
  • WpView
    Reads 696,616
  • WpVote
    Votes 37,632
  • WpPart
    Parts 23
Geçmiş bir hayalet gibi peşinizden geldiğinde, ona boyun eğmekten başka çareniz kalır mıydı? İlkim Çetin, yıllar sonra döndüğü üniversitede artık başarılı bir akademisyendi. Hayatını yoluna koymaya çalışırken karşısına çıkanlar onu yeniden yıllar öncesine götürmeye çalışsa da İlkim'in bunu kabul etmeye pek niyeti yoktu. Yıllardır peşini bırakmayan anılar, geçmişin acı hatıraları ve yeri hiç silinmeyen bir adam. Emir Feza Dağlı, senelere yayılan acısının en sonunda biraz olsun dindiğine inandığında, hayatını altüst eden kadınla yeniden karşılaşacaktı. Yıllardır onu yiyip bitiren sorulara cevap alamasa da pes etmek aklının ucundan dahi geçmeyecekti. Seneler süren bir bilinmezlik, zamanın acımasızlığı ve etkisi hiç geçmeyen bir kadın. İki yaralı kalp, yeniden birbirinin yörüngesine girdiğindeyse bu kez hiçbir şey yıllar önceki gibi olmayacaktı.
Asalak Fenomen by mervegnr_
mervegnr_
  • WpView
    Reads 4,507,934
  • WpVote
    Votes 358,966
  • WpPart
    Parts 59
Sivri diliyle eleştiri videosu çekip paylaşan Feyza Soysal'ın bu sefer hedefinde; işine karışılmasından hazzetmeyen kalp ve damar cerrahı Merthan Özkan vardır! ** "Bir sorun mu var?" dedi Merthan, başını hafifçe oynatarak. Feyza ona bakmak yerine odadaki diğer doktorlara baktığında Merthan, iki kaş göz hareketiyle onları odadan çıkardı. Feyza onlar odadan çıkana kadar bekledi. Çıktıklarında ise sinirle "Ne gibi bir sorun olabilir ki?" dedi. "Herkes gözlem yapmaya gelip kan aldı ama sadece ben gözlem yapmak için gelmişim gibi, kan almak isteyince 'gözlem gözlem,' deniliyor." "Boş versene, hemşire olmayacak mısın sen? İki yıl sonra istemeyeceğin kadar kan alırsın." "Olsun, herkesin neden gerisinde kalmak zorundayım? Bana haksızlık yapılıyor!" Merthan onun sinirini pek dikkate almadı, hatta belki de çocukça buldu. Feyza buna daha çok sinirlenerek "Ve bunda senin de suçun var!" diye gözlerini ona dikti. "Ben ne yapmışım?" "Yapmıyorsun işte. Haksızlığa göz yuman da haksızlık yapan kadar suçlu değil mi?" Merthan çayını bitirip masanın üzerine koydu, sonra sırtını doğrultarak "Tamam," dedi. "Git malzemeleri al, odama gel." 03.07.2019
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 370,879
  • WpVote
    Votes 21,177
  • WpPart
    Parts 8
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun arkadaşı benim babamdı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eflah kim olduğumu bilmeden beni seviyordu ama ben, onun kim olduğunu bile bile ona âşık olmuştum. Benim günahım daha büyüktü. Bir insanın başına en kötü ne gelebilirdi? Babam gözlerimin önünde öldürüldüğünde ve onu öldüren annem olduğunda en kötüsünü yaşadığıma çok emindim. Artık annem cezaevinde, babam ise mezardaydı. Bundan daha kötü ne olabilirdi ki? 25 yıl geçmişe gitmek? Bu kötünün de kötüsü olabilir miydi? Ölümcül bir kaza sonucu kendimi 1998 yılında bulduğumda o an için bunun bir felaket olduğunu düşündüm. Felaket bir durumdu çünkü bu zaman diliminde anne ve babamla aynı yaşlardaydım. Onların hayatına bir yabancı gibi girmek zorundaydım. Ama aslında felaket sandığım şey mucize de olabilirdi. Mucizevi bir durumdu çünkü bu zaman diliminde annem cezaevinde, babam da mezarda değildi. Onların evlenmesinin nedeni annemin bana hamile kalmasıydı. Ana rahmine düşmeme sadece üç ay kaldığını anladığımda ise kendi doğumumu engellemenin nasıl olacağını düşünmeye başladım. Annemi cezaevinden, babamı da ölümden kurtarmanın tek yolu bu olabilir miydi? Belki de olabilirdi. Planını uygulamak için babamın arkadaşı Eflah'ın evine bir dadı olarak işe girmekse hayatımda verdiğim en kötü karardı. Bunu ona anlatmanın bir yolu var mıydı? Buraya ait olmadığımı, öyle bir uğradığımı anlatmanın bir yolu olmalıydı. Doğru insanı yanlış zamanda bulmak birine verilen en büyük ceza olmalı.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,104,453
  • WpVote
    Votes 2,068,754
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
ÜZÜMLÜ KEK (RAFLARDA) by BetlEldoan
BetlEldoan
  • WpView
    Reads 934,039
  • WpVote
    Votes 10,809
  • WpPart
    Parts 11
Önümde duran kocaman dilim üzümlü kekten bir dilim ısırık alırken istemsizce ağlıyordum. Altı yıldır yaşadığımız evimizin mutfağında ağlarken yalnızdım. Tezgahımın üzerinde hep tatlı kokulu kurabiyeler ve hep severek pişirdiğim üzümlü kekim vardı ve bir de asla kullanmayı sevemediğim telefonumun ekranı açık şekilde duruyordu. Kullanmayı gerçekten iyi beceremiyor olmalıydım ki 10 yıllık sevgilim 6 yıllık kocam ve ikizlerimin babası adamın beni aldattığını tam altı ay sonra fark etmiştim. *** "Ben iğrenç bir adamım! Allah da benim bela mı versin! Oldu mu? Bir kere dinleseydin, benden duysaydın bunların hiç biri olmayacaktı, sana söyledim Alev'le hiç ilişkimiz olmadı sadece yemek yedik birkaç kez ve-" Güldüm sadece. Hala anlamamıştı, ne acı. Ona güldüğümü fark ettiğinde kolumu çekti. "Siz erkekler neyi anlamıyorsunuz biliyor musun Emre? Aldatmak sadece cinsel ilişkiyle olmaz, sen benden habersiz 20 yaşında bir kızla duygusal olarak bir ilişkideydi. O kıza güzel mesajlar attın, benden sakındığı o boş zamanlarını onunla geçirdin, mutlu pozlarını onun sosyal medyasına yüklemesine izin verdin! Şimdi söyle, aldatmak sadece cinsel ilişki midir? Sen hiç psikolojik şiddet gördün mü benden? Ben sana bu saygısızlığı yaptım mı?" Cevap vermedi, veremezdi. Kuzguni bakışlarını benden çekip biraz geriledi.