🖤
9 stories
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,818,940
  • WpVote
    Votes 192,914
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
+22 more
Aşk Engel Tanımaz |TAMAMLANDI - AŞK SERİSİ 3 by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 3,087,840
  • WpVote
    Votes 183,979
  • WpPart
    Parts 51
Genç kız burnunu çekti ve ağlamamak için direndi. Onu neyin bu kadar üzdüğünü bilmiyordu. Onun farklı olduğunu sanmıştı. Diğer erkeklerin yaptığı gibi yarı sakat bir kızı görünce arkasına bakmadan kaçmamıştı. Kalmıştı. O kalmıştı. Zeynep kendini bu fikre alıştırmamaya çalışıyordu ama Efe onunla ilgileniyor, ona nazik davranıyordu. Yavaş yürümesini ya da yavaş konuşmasını hatta bazen konuşamamasını dert etmiyor gibi görünüyordu. Ama hepsi birer aldatıcı davranıştan ibaretti. Efe sadece ablası ve eniştesini kırmamak için ona ilgili davranmıştı.Zeynep'i asıl üzen şey, bunu gözüne sokmadıkça anlamamış olmasıydı. Ve şimdi Efe'nin arkadaşına söylediği sözler kulaklarında çınlıyor canını yakıyordu. "O sakat dostum," demişti. "Zaten pek de güzel değil. Vaktini harcamaya bile değmez. Ben de ablamlara onu kırmayacağıma söz verdiğim için onunla takılıyorum. Yoksa çok istediğimden değil yani." Zeynep istemeden kulak misafiri olduğu bu konuşmayı kendisi için bir işaret saymıştı. Bir daha hiçbir erkeğe, ona güvendiği kadar kolay güvenmeyecekti.Evet Zeynep sakattı, evet bazen kekeliyor konuşmakta güçlük çekiyordu ve evet, beş dakikalık yolu yirmi dakikada yürüdüğü doğruydu ama Zeynep asla çaresiz değildi.Efe'nin sahte ilgisine, onun o müthiş gülümsemesi ile kendisini büyülemesine ihtiyacı yoktu. Bu doğum günü partisine de neden gelmişti bilmiyordu. Tek istediği onunla zaman geçirebilmekti. Kabul etmek istemese de, Efe ona iyi geliyordu ama bundan sonra böyle bir şeye ihtiyaç duymayacaktı. Efe arkadaşı ile konuşurken, ağır hareketlerle geri döndü ve doğrudan çıkışa yöneldi. Bacakları titriyor, sinirden dişleri birbirine vuruyordu.Bacaklarına dolanan beyaz elbisesine bakarken gözyaşlarını daha fazla tutamadı.Bir de süslenmişti.Tek istediği şu sakat haliyle Efe'ye güzel görünmekti. Ne kadar aptaldı!
LAL by hikayelerindeyasar
hikayelerindeyasar
  • WpView
    Reads 28,227,005
  • WpVote
    Votes 1,404,164
  • WpPart
    Parts 81
"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle his-," duraksadı. "İnsanlar nasıl seni yaralayabiliyorlar?" Konuşma engelli bir kız ve onun için işaret dili öğrenen bir adamın hikâyesi...
İÇİNDE BİR SEN by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 55,725,108
  • WpVote
    Votes 1,674,896
  • WpPart
    Parts 59
Sen hiç bir kitap karakterine âşık oldun mu? O, oldu. Asıl tuhaf olan ise... Kitap karakteri de ona âşık olmuştu. "O gece bir kitapla tanıştım. Kaderime giden yolda bana rehber olacak bir kitapla." (DÜZENLENİYOR.) © Tüm Hakları Saklıdır! ©
AY'A SIĞINAN MEFTUN by smellofthesky
smellofthesky
  • WpView
    Reads 451,402
  • WpVote
    Votes 45,640
  • WpPart
    Parts 29
Sevgilim, bu gece meftunu olduğum sana. Bu geceler hep sana. Featured by Wattpad, Community Curator List.
Kalbe Bırakılan İlk Öpücük | BASILI ESER by FundaKinali
FundaKinali
  • WpView
    Reads 930,035
  • WpVote
    Votes 3,937
  • WpPart
    Parts 3
Hakan Karaduman; iç içe yaşayan bir ailenin, birbirlerinden kopuk olan bireylerinin arasından küçük yaşta sıyrılıp kendine bir hayat kurmak için yola çıkar. Henüz küçüktür ve en önemlisi ondan daha da küçük olan bir kardeşi vardır yanında. Evden çıktıktan sonra Hızır Ali Kurt isimli biriyle tanışır ve hayatı tamamen değişir. Ebru Akkılıç; Onu ilk gördüğü andan itibaren unutmak için hiçbir girişimde bulunmamış, üstelik Hakan ne kadar istemese de onun gittiği yere gitmiş yine de onu aşka ikna edememişti. Ebru ile Hakan; zıt kutupların en uç köşeleriydi. Aşkta bu kutupların zıt olması bir şeyi değiştirir miydi? Ebru, Aydos mahallesinin sıcacık insanlarını tanımaya başlayıp, onlarla beraber yaşamanın nasıl da eğlenceli olduğunu, hayatın tadına vardığını hissederken; Hakan, birisi tarafından delice sevilmenin, hiç kimsenin göründüğü gibi olmadığının ve kalbin asla söz dinlemediğinin farkına varacaktı. "Kalbinden öptüm ben seni. Kaburgaların şahidimdir." "Kalbime bir öpücük kondurdun, ölsem de unutamam."
KARANLIK by hikayelerindeyasar
hikayelerindeyasar
  • WpView
    Reads 825,020
  • WpVote
    Votes 73,302
  • WpPart
    Parts 13
Görme engelli bir iş adamı olan Alp Merih Demirhan, insanlardan uzakta izole bir yaşam sürmektedir. Kimseye açmadığı dünyasında tek başına ve yapayalnızdır. Ona rehberlik yapmak üzere evine yerleşen onun tam zıttı Ada Samyeli ile hayatı bütünüyle değişecektir. Ada, Alp'in tüm karanlığının aksine ışık saçan, hiç vazgeçmeyen ve hep kendi bildiğini okuyan bir kadındır. Yavaş yavaş Alp'in karanlık dünyasını bir mum ışığı misali aydınlatmaya kararlıdır. "Dünyadaki karanlıkların tümü bir küçük mum ışığını söndüremez."
Vazgeçme Benden | TAMAMLANDI by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 1,248,007
  • WpVote
    Votes 85,663
  • WpPart
    Parts 31
Oğuz ölen karısı Nisa'nın organlarını bağışladığı ailenin, kendisi ile ısrarla görüşmek istemesi karşısında nihayet pes eder ve onları evine davet eder. Yalnız tek bir şart koşmuştur; Karısının gözlerini ve kalbini taşıyan kızlarının gelmesini istemez. Bunu da aileye özellikle söyler. Bir şekilde ona acısını hatırlatmakta ısrar eden aileyi başından savabileceğini düşünüyordur ama işler hiç beklemediği şekilde gelişir. Havin'in görmezden gelinmeye niyeti yoktur. Hayatını borçlu olduğu kadının kocasına bir teşekkür etmesi gerekiyorsa, bunu ne pahasına olursa olsun yapacaktır. Oğuz onu davet etmemesine rağmen o akşam evine gider. Onunla karşılaştığı ilk an, onu daha önce gördüğünü fark ettiğinde ise şaşırır. Oğuz Enver, bir gece önce çalıştığı barda kendisine, "Kaltak!"diye hakaret eden adamdır. Kaderin gerçekten komik bir espiri anlayışı vardır. ¤ Kader, Havin'i, karısının gözlerini ve kalbini taşıyan kadını, Oğuz'un karşısına çıkarmakla kalmaz, onu daha önce hiç bu kadar karışmadığı bir kördüğüm içinde bırakır. Birbirlerini hayatlarına kabul edemeyen ama birbirlerinden de kopamayan biri yaralı, diğeri inatçı ve asi iki insan. Vazgeçme Benden, sevginin, aşkın ve tutkunun hikayesi.