Asker hikayeleri
6 stories
Reis'in Sevdası (Tamamlandı) by Deein_Deniz
Deein_Deniz
  • WpView
    Reads 1,091,083
  • WpVote
    Votes 63,331
  • WpPart
    Parts 27
Girdiği her ortamda ağırlığı ve duruşu hayran bırakırdı herkesi. Ankara Üniversitesi'nin Reis'i Alparslan'dı. Herkesin yardımına koşar, haklıyı haksızdan üstün tutar, abilik yapıp etrafındakileri kollardı. Adalet terazisi şaşmaz, hiçbir koşulda sarsılmazdı. Milliyetçi, vatani duyguları hat safhada yaşayan bir gençti. Herkes saygı duyup, severdi ama en çokta korkardı Reis'ten. Kimsenin yaptığı kötülüğü yanına yada yarına bırakmaz o anda görürdü hesabını. Böyle bir adamın düşmanı, sevdası olmaz mı dersiniz? Reis'in öyle bir Sevda'sı oldu ki Ankara bile isyan etti bu aşka 'olmaz' dedi ama olmayanlar 'oldu' vuruldu Reis, Asya'ya. Onların hikayesi de bundan sonra başladı. Peki siz kardeşinizin intikamı ve sevdanız arasında kalsaydınız ne yapardınız? Not- Bu kitap içeriği kesinlikle siyaset barındırmamaktadır. Kitap Kapağı- @sehrialem Tanıtım- 14.01.20
UMAY  by ayca_k__
ayca_k__
  • WpView
    Reads 1,703,040
  • WpVote
    Votes 100,527
  • WpPart
    Parts 35
"İzliyoruz " derken sesinde garip bir dalgınlık oluşmuştu. Dudaklarıma bir gülümseme yerleştirirken kemerimi çıkardım ve son kez ona baktım. "Gidiyorum" derken direksiyonda ki elini kaldırıp yüzüme koydu ve sabah evden çıkmadan önce yenilediğim bandajın üzerinde gezdirdi parmaklarını, gözleri yaramdan ayrılıp da tekrar gözlerimi bulduğun da şok olmuş gibi ona bakıyordum. "Yaralanma olur mu? " dediğinde ne diyeceğimi bilemedim. Sadece ona bakıyordum. Güzel yüzü tam karşımdayken ve bana böyle bir cümle kurarken ne diyebilirdim ki? Ne demeliydim? Kendimi toparlamaya çalışırken onun benden uzaklaşan eline kısa bir bakış atıp gülümsemeye çalıştım ve derin bir nefes alırken yüzümü ondan biraz geriye çektim. Elimi kaldırıp bir asker selamı yaparken, "Emredersiniz Yüzbaşım "dedim gülümseyerek ve hemen ardından bir şey söylemesini beklemeden arabadan indim. Son gördüğüm şey ise dudaklarına yayılan gülümsemesiydi. .....
Deli Bordo Bereli (DELİ SERİSİ I) by TozMaviGezegen
TozMaviGezegen
  • WpView
    Reads 1,554,630
  • WpVote
    Votes 65,699
  • WpPart
    Parts 30
Bekir altında olan Erem'in tekrar kıpırdanmasıyla küçük bir küfür savurarak inledi. Erem masum bir endişeyle "Ne oldu yoksa elinin dikişlerimi mi patladı? Bekir lütfen ellerimi bırak senin eline bakmak istiyorum" diyerek daha çok kıpırdanınca Bekir kızı yatağa daha çok bastırarak alnını kızın alnına bastırıp sakinleşmeye çalışırken boğuk bir sesle "Minik kedi eğer biraz daha hareket edersen bu ikimiz içinde iyi olmaz!" Erem ne olduğunu anlamasa da bu etkileyici sese karşı çıkmayıp hareketsiz kaldı ama bacak arasına baskı uygulayan sertlikle iç çekerek o sertliğe doğru içgüdüsel olarak hareket etmemek için nefesini tuttu. Bekir alev alev yanıyordu ve onu bu hale getiren minik cadının ise hiçbir şeyden haberi yoktu! Erem bulundukları etkileyici duruma daha fazla dayanamayarak fısıltı şeklinde "Bekir o bacak arama baskı yapan sertliğin ne olduğunu anlamasam da içgüdüsel olarak kendimi ona bastırmak istiyorum" diyerek dudağını dişleyince Bekir çaresizce inleyip büyük bir küfür savurarak kendini hızla yataktan aşağıya attı. Erem üstünde olan ağırlığın kalkmasıyla, adamın bedeni üzerindeyken dokunmak dışında hiçbir şey yapmasa da verdiği hoş duygular gittiği için üzüntüyle inleyerek gözlerini kapattı...
Aşkın Kokusu:BARUT by Kaktustugce
Kaktustugce
  • WpView
    Reads 2,605,425
  • WpVote
    Votes 139,447
  • WpPart
    Parts 52
Yaşatmak... Bazı insanlar, bazı insanları yaşatmak için doğarlar. Kendileri için değil başkası için yaşarlar. Her gün belki de yüzlerce insanın acısına bir nebze de olsa merhem olabilmek için saatlerce ayakta, uykusuz bir halde oradan oraya koşturup dururlar. Yaşatmak için. Bir nefesin daha son bulmaması, bir bedenin daha kara toprağın altına girmemesi için. Şüphesiz bu kutsal görevi ancak kutsal bir ruh yapabilirdi. Ve öldürmek... Canını alanın canını almak. Kan dökmek ve ellerine baruttan başka bir kokuyu haram kılmak. Ama silahı ateşlerken katil olarak değil yiğit olarak anılmak. Şehitlerimizin kanlarını kendine katarak gökte dalgalanan bayrak için can almak. Yaşamak ve ölene kadar öldürmek. Şüphesiz bu kutsal görevi de ancak kutsal bir ruh yapabilir. Aynı dünya da tamamen farklı hayatların içinde yaşayan iki farklı insan. Tek ortak yanlarıysa başkaları için yaşamaları. Bu, bir hemşire ve bir jandarma özel harekatçının hikayesi. Biri yaşatmak için diğeri öldürmek için savaşırken aşk da onları bir araya getirmek için savaşacaktı.
DİLRUBA  by ayca_k__
ayca_k__
  • WpView
    Reads 924,392
  • WpVote
    Votes 63,516
  • WpPart
    Parts 42
İlk karşılaşmamız mı? O günü sonsuza dek hatırlayacağım. Bana bakan o öfkeli gözlerini, sert yüz hatlarını ve arsızca burun deliklerimden içeriye sızan ter ve barut kokusu... Suriyenin bilmem hangi köyünde, güneş altında alev alev parlayan o mavi harelerini ve ciğerlerime tek bir boş yer kalmayana kadar arsızca dolan kokusunu o andan sonra hep aradım. Aramaya da devam ediyorum. Bu benim hayatımın başladığı günün ve devamının hikayesi. Bu aslında benim, Dilruba'nın değil, hayatımın başlangıcı olan o adamın hikayesi, Selçuk'un hikayesi. Çünkü ben, hiçbir zaman hayatımın başrol oyuncusu olmayı başaramadım ama o adamı, hayatımın başrolü yapmayı başardım.
Dağ Başında Aşk (Tamamlandı) by Deein_Deniz
Deein_Deniz
  • WpView
    Reads 9,399,581
  • WpVote
    Votes 464,838
  • WpPart
    Parts 120
Bu bir Asker kurgusudur. Wattpad hali ve Kitap hali yayında. Bildiğiniz bütün asker hikayelerini unutun bu hikaye bambaşka. Gamzeli ve Kurt'un hikayesi. ❤ "Başında Aşk" serisinin Kurt ve Gamzelinin hikayesidir. Dağ Başında Aşk / Kurt ve Gamzeli Nöbet Başında Aşk / Semih ve Mihrem Silah Başında Aşk / Uğur ve Menhus & "Güzel seviyorsun," dedim gözlerine bakarak. "Güzeli, güzel seviyorum," dedi. İnsan yeni bir hikâyeye, biriyle tanışarak ya da yeni bir yere giderek başlarmış. Benim hikâyemde ikisi de vardı. Gittiğim yeni şehirde tanıştığım adamla hikâyem başladı. Teğmen Emre Kurt... Zümrüt yeşili gözleri beni her defasında büyülüyordu. İçine çekildiğim derin bir kuyuydu sanki. O derin kuyu bende keşfetme isteği uyandırıyordu. Bana doğru attığı her adım bir diğerinden daha güçlüydü ve kaçmamı imkânsız hâle getiriyordu. Sonunu göremediğim o kuyuya gözlerimi kapatıp, kendimi bırakma isteğim gün geçtikçe artıyordu. Askeriyede öğretmenlik yapmaya başladığımda, başıma geleceklerden bihaberdim. Abimin de görev yaptığı bu askeriyedeki öğretmenlik görevi, içerideki haini bulmam için bir araçtı. İçimizde, kapalı kapılar ardında, ihanet eden biri vardı. Açtığım her kapı bir diğerine çıkarken; o kapılardan birinde onu bulmaktan korkuyordum.