birkahvesever
- Reads 2,792
- Votes 2,283
- Parts 11
Nefesler tutulmuş, tüm gözler sahnede, herkes o anı bekliyor, bense kendimle savaş veriyorum. "Ya" diyorum, "Ya olmazsa? Ya beceremezsem ve bunca emek boşa giderse?" Ama hayır! Eğer kendime güveniyorsam yapmak zorundayım öyle değil mi? Şimdi hiç ses yok, görüntü yok, tek bir nefes dahi yok. Sadece ben ve bu sahne varız. Bir de o. Beni bu raddeye getiren, dansı, arkadaşlığı, aşkı ve ihaneti kendisinde tanıdığım adam, hayatımdaki en değerliden bile daha değerli olan kişi. O da şimdi burada ve herkesin ortasında durmuş, bana öyle bir bakıyor ki, "Yapabilirsin" diyor adeta. Bakışları öyle güzel ki, kendimden geçiyorum. Evet, yapacağım. Ona olan masum sevgim için, bana olan masum sevgisi için. Bu adam için yapacağım bunu. Sadece bu adam için...
Ve yine sessizlik...
Sahne ışıkları kapanıyor ve beyaz bir ışığı üzerimde hissediyorum. Sadece benim üzerimde olan beyaz bir ışık. Müzik başlıyor ve yavaş yavaş hareket ederken buluyorum kendimi. Müziğin ritmi ele geçirirken bedenimi, ben hissizleşiyorum. Onun da dediği gibi sadece müziğe uyuyorum, müziğin akışına bırakıyorum kendimi. Sahi, ne demişti bana? "Sen müziğe uymazsan müzik sana uymaz." Evet, müziğe uyuyorum şimdi, kendimi kaybolmuş hissediyorum bu sonsuz ahenk içerisinde. Hareketler bedenimden çıkıyor ve şaşırmaya başlıyorum. Bu hareketleri ben mi yapıyorum gerçekten?...