Müjdem ❤
5 stories
EDEP ÇİÇEĞİ (DUÂMDASIN-1) by mujdeaklanoglu
mujdeaklanoglu
  • WpView
    Reads 3,836
  • WpVote
    Votes 232
  • WpPart
    Parts 2
Birbirine taban tabana iki zıt yürek. Biri aşkı dokunuştan ibaret sanıyor, diğeri dokunmadan aşkı yaşıyor. Bir arada olmaları imkansız çünkü; BİRİ DOĞARKEN DİĞERİ BATIYOR.
ACIMASIZ by mujdeaklanoglu
mujdeaklanoglu
  • WpView
    Reads 3,124
  • WpVote
    Votes 380
  • WpPart
    Parts 2
Asla bir araya gelemeyecek ve ideolojilerine sırt çeviremeyecek iki asker... Söz konusu ilkeler olunca, empatiyi, sağduyuyu, hırsı, duygularını bir kenara atan acımasız bir kadın, Masal Sancaktar! Cehennemin ateşinden doğmuş ve acıdan başka bir şey ekmemiş, geçtiği topraklardan ölüm biçmiş bir adam... İki asker, farklı bayrak, tek amaç. VATAN! Bir savaş, verilen emirler, çekilen acılar ve kana boyanan gelecek... İmkansızlık içinde imkan arayan ve kendi yolunu bulmaya çalışan duygular, aşkın öğrettiği en güzel lisanı yazdıracak... Aşk, kapan gibi keskin dişleri olan, tuzak kadar sessiz, sinsi ve gizli duran, yakalananın canını yakmadan bırakmayan, vicdanı, ırkı, dili, dini, ahlakı, ilkesi olmayan bir olgu ve duygu... Ve bu kapana kısılan, düşünceleri, emirleri, duyguları sorgulatan iki genç insan... Her adımları ayrılığa, olumsuzluğa, gözyaşına ve ölüme dokunan bu iki genç, sizce nasıl bir araya gelecek? Önce vatan diyen yürekleri bu aşkı kabul mu edecek yok mu sayacak?
SAHİPSİZ by mujdeaklanoglu
mujdeaklanoglu
  • WpView
    Reads 7,336
  • WpVote
    Votes 601
  • WpPart
    Parts 4
Bir sabah mide bulantıları ile uyanıyorsunuz, halsizliğiniz artıyor, hastalandığınızı düşünerek hastaneye gidiyorsunuz ve yapılan tahlillerden hamile olduğunuzu öğreniyorsunuz! Sistemi normal çalışan bir kadın için buraya kadar her şey normal... Peki, normal olmayan işte tam da buysa? O bir kadın değilse! Ömrü boyunca eline erkek eli değmemiş, hiç erkek arkadaşı olmamış, köyünün toplumsal normlarından sıyrılıp okuma umuduyla yola çıkmış ve mesleğini eline almak için tüm dünyevi duyguları hayatından çıkarmış bekâr bir genç kız için, bu gerçek normal değildi... Tutku, isminin aksine toplumsal yargıların arasına sıkıştığı için, adının bir erkekle anılmamasına dikkat ederken, bakire halde nasıl hamile kaldığını kimseye açıklayamayacağının farkına varınca, cesur bir karar alıyor ve bebeğinin babasını araştırmak için kimsenin cesaret edemeyeceği sırtların tozunu havalandırıyor. Bulgular onu öyle bir kapanın içine çekiyor ki, ölüm ensesine dokunuyor. Korkularından kaçmak istediğinde sırların örtüsüne takılınca, kendini bir anda ölüm çemberinin ortasına yuvalanırken buluyor. Üzerine oynanan kirli oyunlardan habersiz olarak gerçeklerle yüzleştiğinde ise, artık hayatının yönetimi onun elinde olmuyor... Hayatı tek bir tahlille alt üst olan Tutku, babasının kim olduğunu bilmediği bir bebeği korumak için sınırlarını zorlarken, peşinde dolaşan ve ona bunu yapan manyaktan kaçabilmek için hiç olmayacak bir kişinin kapısını çalarsa? Bebeğinin yaşaması için, babasının katiline boyun eğecek mi? Hayatı boyunca nefret ettiği tek soyadına muhtaç olduğunda, bebeği ve hayatı üzerindeki kararları sevmediği bir adamın eline bırakabilecek mi? Sırları asla çözülemeyen cinayetler... Babası kim olduğu belli olmayan bir bebek... Nefret ettiği adama muhtaç olan bir kadın... Normal zamanda yüzüne bakmayacağı
KİMSESİZ by mujdeaklanoglu
mujdeaklanoglu
  • WpView
    Reads 29,949
  • WpVote
    Votes 2,163
  • WpPart
    Parts 10
"Buna cüret ettiğin an, gördüğün son yüz benimki olur." Beyaz önlüklü adam başını arkaya atarak güldü. "Sen küçük tatlı kafanı benim için yorma sürtük. Bu parmaklıkların ardından seni bir tek ben çıkarır, yine içine ben sokarım." Küçümseyen gözlerle bakarak biraz daha yaklaştı. "Burası babanın şatosu değil, kapatıldığın hapishane de değil, burası tımarhane... İstediğin kadar bağır, sana kimse inanmaz!" Odanın diğer ucuna doğru hareket etti ama elinde şok aleti bulunan şeytan bir anda yanında bitti. Saçından büyük bir tutam yakaladı. Başını tekrar duvara savururken, kanın metalik kokusu burnunu doldurdu. Mücadele etti, kıvrandı, çığlık atmaya çalıştı ama hiçbir faydası olmadı. Dediği gibi burası tımarhaneydi, burada kimse onun sesini duyamazdı. Katışıksız bir korku ciğerlerini doldurdu. Gerçekler adamın yumruklarından daha fazla canını yaktı. "Ben deli değilim..."
KALPSİZ ( RÜZGARIN KIZI) by mujdeaklanoglu
mujdeaklanoglu
  • WpView
    Reads 66,628
  • WpVote
    Votes 3,017
  • WpPart
    Parts 12
" Waqiha" Bu kelimeyi biliyordu artık, 'Sürtük,' demekti. İri yarı adam kızı serbest bırakınca yere yığıldı. Her yeri morarmış, acıyordu. Soğuk döşemeyi teninde hissedince, yırtılan kıyafetlerini yüzünden artık çıplak olduğunu ve dayak yediğini hatırladı. Saçları yolunmuş, bedeni bayılana kadar tekmelenmişti. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın asla kurtulamayacaktı. Kazanamayacaktı. Sonunda pes etti. İstediklerini yapmalarına izin verecekti. İsyan etmemek pahalıya mal olmuştu. O kadar hırpalanmıştı ki, bir gözünü açamıyor, diğerinin şişliğini ve burnundan sızan kanın tadını kokusunu, tadını alıyordu. Kolunu kıpırdatacak mecali kalmamıştı. Yerde yatan bir enkaza dönmüştü, hiçbir şey yapacak takati kalmamıştı. Daha en başından diklenmemeliydi. Bu kadınlarda vicdan ya da insaf yoktu, gözlerini hırs ve kıskançlık bürümüştü. Daha en başından başa çıkabileceğini düşündüğü için delirmiş olmalıydı. Biri diğerine bağırarak "Odayı hazırlat," diye emrediyordu. Etrafımda birileri dönüyordu ama ne olduğunu anlayamıyordum. Biri girdi içeri o anda, bir kadındı, şaşkın sesiyle "Bu o mu?" diye sordu. "Kuma," dedi tükürür gibi Evet bu iki kadının kumasıydı, hem de gerçek anlamda. Bu kelime midesini alt üst ederken ruhundaki etkisi şiddetli bir kasırga gibi çok içine çekti. Korku yerine gerçeklikteki dehşete sürüklemiş ve isyan içindeki kadınlığı oradan oraya sürüklüyordu. Bu gerçeği ne kadar inkâr etmek istese de bundan kaçamayacağını artık iyi biliyordu. O bir kumaydı. Bir erkeğin gönülsüz kadını, iki kadının istenmeyen kumasıydı. Kaçırılmıştı. Bir adama satılmış, zorla 3. kadını olmuş ve bu gerçek yaşamaya mahkûm edilmişti. Ölümü vicdan azabı, yaşaması azaptı.