.
40 stories
MAVİ GÖZLÜ DEV by hobitsu
hobitsu
  • WpView
    Reads 43,141
  • WpVote
    Votes 3,381
  • WpPart
    Parts 23
Hazal Arapçada kuruyup dökülen ağaç, yaprak anlamına gelir. Kelebek misali tek bir bahar yaşayacağını bilir gibi salınan, kısacık vaktini de kendinden çalarak ya gölgesini mesken edinenleri serinleten ya da yeryüzünde nefes alan onlarca canlının soluğunun sebebi olan bir garip canlı... Kendini düşünmeden veyahut düşünecek vakti olmadan vadesini doldurup cansızlaşan; küçücük bir ayazda, hatta bazen hiç buna gerek kalmadan kendiliğinden hayat kaynağından koparak süzülen varlıktı hazal. Genç kız sıklıkla ismiyle müsemma bir insan olduğunu düşünürdü. Ona göre de kendisi dünyada kendine dair hiçbir keyfi an yaşamadan, öylece süzülüp toprağa karışacaktı. Ve her bahar binlerce hazala olduğu gibi ona da dönüp bakan olmayacaktı. Fark edilmeyecekti bile, öylece solup gidecekti hatırası. Bilemezdi. Masmavi gözleri olan koca bir adamın gözü kapalıyken bile kendini düşleyeceğini, yokluğunda da varlığında da aynı kıymetle sevileceğini bilemezdi. En sıcacık düşlerini bir devin kocaman kollarının gerçek kılacağını bilemezdi.
HÜZÜN KOVAN KUŞU by afroditmavisi
afroditmavisi
  • WpView
    Reads 1,160,024
  • WpVote
    Votes 87,381
  • WpPart
    Parts 39
Şimdi düşününce o güne geri dönsem yine o arabaya biner miyim diye sorguluyordum. Bana attığı ilk mesaja cevap verir miydim? Bu yaşadıklarımızı yaşayacağımızı bilsem hayatımdaki ilk keşkeye dönüşen adama büyük bir aşkla tekrar bağlanır mıydım? Tüm bunların yaşanacağını bilsem bile yine o arabaya binerdim. Yekta benden gitmiş olsa bile onun arkasında bıraktığı şey benim için paha biçilemez değerdeydi. Şimdi buradayım, Yekta'nın karşısında. Kucağımda bir yaşına basmak üzere olan kızımla beraber. Kızım. Kızım diyordum çünkü Asya hiçbir zaman Yekta ile bizim kızımız olmamıştı. O sadece benim kızımdı. Yekta'nın Asya'nın üzerinde gezinen bakışları, gözlerinde ve yüzünde edinen o şaşkınlığı beni öfkelendiriyordu. Oysa ben Asya'nın yüzünü ona göstermeyecektim. Yekta hayatı boyunca Asya'nın yamacına bile yaklaşamayacaktı. Bunu hak etmiyordu. Yekta şu an kızımı görmeyi hak etmiyordu. Kader bir şekilde yollarımızı kesiştirmese dünyanın bir ucunda birbirimizden habersiz bir şekilde yaşamaya devam edecek, belki de birbirimizin adını ağzımıza almayacaktık. Çünkü ben iki yıldır onun adını ağzıma almamıştım. '310324 🔗
Oyunbozan by merkeztandem
merkeztandem
  • WpView
    Reads 425,569
  • WpVote
    Votes 42,918
  • WpPart
    Parts 39
Atakan Eralp, Birce'nin hayatına bir rüzgar gibi girip çıkmıştı. Arkasında da bir ehliyet, iki kare fotoğraf ve tutulmamış bir söz bırakmıştı. Birce ise Atakan'ın yakasını öyle kolay kolay bırakmayacaktı. Atakan'a ulaşmak için çevirdiği dolaplar biraz fazla başarılı olduğunda kendisini fenomen bir spor programının aksi ve soğuk yönetmenin asistanı olarak bulmuştu. Artık Atakan'a gölgesi kadar yakındı, yalnızca ufak bir sorun vardı. Atakan dahil olmak üzere herkes, Birce'nin kanal sahibinin şımarık torunu olduğunu zannediyordu. Atakan'ın yanına sızmak kolaydı. Ama sosyetenin prensesi Birce Soyak'ın tacını taşırken kalbine sızmak hiç kolay olmayacaktı...
ORKİDELER AÇTIĞINDA | Tamamlandı by aiomry
aiomry
  • WpView
    Reads 532,516
  • WpVote
    Votes 22,011
  • WpPart
    Parts 46
Kendini bildiği bileli sürekli zorbalıklara maruz kalan Rana, ailesi konusunda da pek şanslı değildir. Annesi, Rana'nın kilolarından şikâyetçidir ve bunu her fırsat çok acı bir şekilde yüzüne vurmaktan çekinmez. Rana'ya uyguladığı diyetler sayesinde günden güne zayıflar ama bu ona yetmez. Bir yanda Rana, ailesi ve okul hayatının arasında sıkışıp kalırken bir yanda onun bütün kusurlarına rağmen başını her çevirdiği an yanında olan arkadaşı Efe ile kafası karmakarışık olur. Okul hayatı ya da henüz bir lise öğrencisinin hayatını ne kadar karışık olabilir? İşte Rana'nın kafasındaki savaş onu öyle bir savaşa sokmuştu ki belini hiçbir zaman tam anlamıyla doğrultamıyordu. Bu savaş nereye kadar sürecekti? Bunun sonu var mıydı? Her şey bir gün çözülecek miydi? ⛈ "Yaranı kabuk bağlatırsan tekrar kanatırsın." dedi yanımdaki bir ses. Sesin sahibine bakmadığımda ses, devam etti. "Çünkü bilmelisin ki kabuk bağlayan yara elbet bir gün kanar. Seni ne üzdü bilmiyorum ama geçecek." Dudaklarımın arasından histerik bir gülüş çıktı. "Geçmeyecek." Dedim oldukça net bir sesle. "Bazı yaralar geçmez, sürekli kanar." "Kanasın." Dedi düşünmeden ses. "Sende kanamasına alışırsın." "Alışmak..." Diye mırıldandım, kaybolan sesimle. "Korkunç değil mi?" "Alışmak mı korkunç alışmak zorunda olmak mı?" diye sordu ses. Bir kez daha güldüm. "İkisi de." Dedim düşünmeden. "Çektiğin acıya alışıyorsun, bununla yaşamaya devam etmek zorundasın. Alışmak zorundasın çünkü sen alışmazsan yara öyle ya da böyle alıştırır acıya." 22 Şubat 2023 - ...
LAVİNİA by Dramkralicesix
Dramkralicesix
  • WpView
    Reads 575,736
  • WpVote
    Votes 35,318
  • WpPart
    Parts 42
*Yetişkin içerik!* "Tarih.." Hırıltı nefesini dışarıya doğru üflemişti. Parmakları sıkıca sardığında telsizi, gözleri koyulaşmıştı. "Nasıl yazılır biliyor musun?" Göğsü büyük bir gururla kabardı. "Bir hilal uğruna toprağa düşen canlara iyi bak! Dağlarda size kök söktüren, ana kuzularına." Boğazında ki damar şişmiş üzerindeki tene baskı uyguluyordu. "Konu vatan olduğunda yardan, anadan babadan geçen askerlere bak." Boğuk sesi oldukça toktu. "Tarih nasıl yazılır görürsün!" Ayaklarının dibindeki bez parçasına iğrenerek baktı. "Astığınız bez parçası postallarımın altında it! Daha bayrağını koruyamayan devlet mi kuracak." Alayla güldü. "Gönder lan adamlarını. Yirmi, otuz, kırk! Sonuç her zaman bu olacak." Sesi öfkeyle yükseldiğinde, Şivan elini saçlarına doğru götürerek çekiştirdi. Büyük patron mühimmatın alındığını duyduğunda hiç hoşnut olmayacaktı. "İte kopuğa verecek vatan toprağı yok bizde!" Beybolat telsizi kapattı. Kitap kapağı için kirikcicekpapatya teşekkürler.💙🙏 |08.02.2021|
ISLAK İMZA "UZUN BİR ARA VERİLDİ" by ToskaWriter
ToskaWriter
  • WpView
    Reads 147,882
  • WpVote
    Votes 9,139
  • WpPart
    Parts 12
Kitap 03.01.2024 tarihinde düzenlenmeye alınmış ve 18.07.2025 tarihinde tekrar yayınlanmaya başlamıştır. Bu zamana kadar okuduğum kitaplarda ya da izlediğim filmlerde anlaşmalı evlilik sürdüren çiftlerin arasındaki ilişki gerçeğe dönerdi. Her zaman bunlara şahit olmuştum ama sanırım gerçek hayatta bu pek de mümkün değil. Öyle olsaydı birden bire evlendiğim, yalnızca altı ay evli kaldığım ama ona sırılsıklam aşık olduğum kocamdan boşanmazdım. ©atom|2023
Esnaf İşi Aşk (I-II-III) by __SAS__
__SAS__
  • WpView
    Reads 6,162,795
  • WpVote
    Votes 340,895
  • WpPart
    Parts 62
❤ Esnaf İşi Aşk'ın ilk kitabı "Ay Çarpması" ve ikinci kitabı "Güneş Tutulması" Artemis Milenyum aracılığıyla raflarda! ❤ Üçüncü kitap "Lodos Fırtınası" 1 Haziran itibarıyla Wattpad'de! ❤ *Tüm bölümleri Wattpad üzerinden de okuyabilirsiniz!* Bursa Kapalı Çarşı'da nesiller boyu konfeksiyon üzerine esnaflık yapmış bir aileden gelen Nil Sağlam, çalışkan bir tekstil mühendisliği öğrencisi ve tescilli bir kitap kurdudur. Yetiştiği çevreyle ters düşen fikirleri nedeniyle abisi Kürşat'la didişmek rutin aktivitelerindendir. Mahalleden komşuları, abisinin biricik can dostu Fatih Arslan da Kapalı Çarşı'da yıllardır kuyumculuk yapmaktadır. Fatih, Bursaspor altyapısında yetişmiş eski bir futbolcudur fakat yaşadığı sakatlık sonucunda yeşil sahalara veda etmiş, baba mesleğini benimsemiştir. Bir dolunay gecesi, emrivaki yapıp Nil'i istemeye gelen densiz aile, Nil'in kavgasız gürültüsüz geçen yirmi yıllık hayatını bir anda altüst eder. Mahalle karışır, toksik maskülenitenin sözlük karşılığı damat aday adayını Fatih'in elinden zor alırlar. Olaylı gece karakolda biter. İşte her şey o dolunay gecesinin bittiği yerde başlar. Uçsuz bucaksız okyanuslar Ay'ın çekim gücüne karşı koyamazken, fâni kalpler nereye kadar direnebilir ki zaten? Tüm hakları Alfa Yayın Grubu'na aittir. Başlangıç tarihi: Haziran 2017
Bir Turna Geçti by humeyraao
humeyraao
  • WpView
    Reads 51,177
  • WpVote
    Votes 6,940
  • WpPart
    Parts 9
"Eskiden, çok eskiden insanlar göç yollarını turnaları izleyerek bulurlarmış. Nerede su varsa, nerede toprak bereketliyse turnalar oradan geçermiş. Bir kervan bir gün sırtlarında çocukları, torbalarında tohumları turnaları takip etmişler günlerce, gecelerce. Ama yolun sonunda kuşlar ikiye ayrılmış. Biri doğuya gitmiş, biri batıya... Kervan durduğunda hangisi doğru yol diye sormuş içlerinden biri. En yaşlı olanda Turna kuşunun gittiği hiçbir yön yanlış değildir, sen hangi kuşun ardından yürürsen orası senin yuvandır artık demiş. Çok sevdiğim biri bana sen de öyle olacaksın demişti. Uçacaksın, kaçacaksın, kaybolacaksın ama sonra sana ait olan o çatının ucuna konacak birine yuva olacaksın demişti." Ben de şimdi yönümü bulmak için avuçlarımın arasında kalmış o tişörte bakıyordum. Bir turna olarak içimde birini yuvasız bırakmış olmanın çırpınışını duyuyordum. "Ben yolumu da yuvamı da bulmuştum aslında..." Boğazıma bir yumru oturunca içimdeki yüzlerce kuşun bağrışını duydum. "Sonra yolumu şaşırdım, yolunu şaşırttım. Yuvamdan oldum, yuvasından ettim. Şimdi tekrar yolumu bulmak, o yuvaya geri dönmek istiyorum." "Bir Mahalle Hikayesi."
CEVİZ AĞACI MAHALLESİ by mariematisse
mariematisse
  • WpView
    Reads 3,901,240
  • WpVote
    Votes 138,110
  • WpPart
    Parts 50
Lapis Yayınları aracılığıyla kitap olmuştur ✨🧡🖤 ... Ceviz Ağacı Mahallesi'nin gölgesi bahar ayında yeryüzüne dokunurken içerisinde bulunan yaşantılar da birbirlerine dokundu. Sıcacık insanların sıcacık mahallesine ve oradan da evlerinin içine misafir olduğumda çok küçüktüm ama anımsıyorum, çocuksu mutluluğum o kadar gerçekti ki içim içime sığmıyordu. Sonra büyüdüm ve onlara dahil oldum, onlara karıştım ve Ceviz Ağacı Mahallesi'ndeki ağaçların şekline girdim. Aşk bir diken gibi tırmandığım ağaçların dallarından tenime doğru uzanıp bedenimi baştan sonra doğru keserken gözlerimdeki sıcak yaşları yeryüzüne davet ediyordum. Aşık olacak kadar büyümüş, aşka düşecek kadar sersemdim. Ama mutluydum, Ceviz Ağacı demek mutluluk demekti. Ceviz ağacı demek buralarda, tepesindeki çalıkuşu demekti. Ve ben... Kızıl Çalıkuşu'ydum. .... Onların aşkı dillendirilemeyen bir lanet gibi içlerinde dağlanırken mahalleye düşen yağmur damlalarına arkadaşlık etti. Sonra mahallenin açık pencerelerinin birinden usulca bir şarkı yükseldi ve Ceviz Ağacı'na yayıldı. "O gözler bana eskisinden yabancı, Gönlümdeki bu sevda hiç bitmeyen bir acı." ... Bu isimle yazılan ilk kurgudur. Kapak için birkadehsevgi-'ye teşekkürler. Tüm Hakları Saklıdır, kurgu tamamen yazara aittir ve çalıntı durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
Leyla'ya Kadar by cakltasi
cakltasi
  • WpView
    Reads 277,098
  • WpVote
    Votes 12,350
  • WpPart
    Parts 27
31.01.2025 Cuma akşamı bölümler kaldırılacak, 03.02.2025 pazartesi günü ilk bölümün düzenlenmiş hali ile yeniden burada olacağız! ♥️♥️ Merhaba desin diye bekledim. Ben geldim ya da döndüm. Hoş geldin diyebilir miydim bilmiyordum ama böyle bir şey bekledim. Ali Kemal, gözlerindeki derin ifadeyle, ki ben o ifadeye bir anlam yüklemekten korkmasam kesinlikle hasret derdim, gözlerime tutundu ve başını omzuna düşürdü. Yüzünde beliren buruk bir gülümseme ile göz kırptığında her şeye rağmen, onun yüzündekinin bir yansıması gibi benimkinde de bir gülümseme belirdi. Bana ne merhaba dedi, ne de gidiyorum demediği gibi döndüm dedi. İçimde büyük bir yangının fitilini ateşlemek ister gibi kırptığı gözünün hemen ardından asla cevabını bilemediğim o soruyu sordu. "Bulabildin mi, ne renkmiş gözlerim?"