zxxhbkjc adlı kullanıcının Okuma Listesi
30 stories
CEVİZ AĞACI MAHALLESİ by mariematisse
mariematisse
  • WpView
    Reads 3,894,720
  • WpVote
    Votes 137,985
  • WpPart
    Parts 50
Lapis Yayınları aracılığıyla kitap olmuştur ✨🧡🖤 ... Ceviz Ağacı Mahallesi'nin gölgesi bahar ayında yeryüzüne dokunurken içerisinde bulunan yaşantılar da birbirlerine dokundu. Sıcacık insanların sıcacık mahallesine ve oradan da evlerinin içine misafir olduğumda çok küçüktüm ama anımsıyorum, çocuksu mutluluğum o kadar gerçekti ki içim içime sığmıyordu. Sonra büyüdüm ve onlara dahil oldum, onlara karıştım ve Ceviz Ağacı Mahallesi'ndeki ağaçların şekline girdim. Aşk bir diken gibi tırmandığım ağaçların dallarından tenime doğru uzanıp bedenimi baştan sonra doğru keserken gözlerimdeki sıcak yaşları yeryüzüne davet ediyordum. Aşık olacak kadar büyümüş, aşka düşecek kadar sersemdim. Ama mutluydum, Ceviz Ağacı demek mutluluk demekti. Ceviz ağacı demek buralarda, tepesindeki çalıkuşu demekti. Ve ben... Kızıl Çalıkuşu'ydum. .... Onların aşkı dillendirilemeyen bir lanet gibi içlerinde dağlanırken mahalleye düşen yağmur damlalarına arkadaşlık etti. Sonra mahallenin açık pencerelerinin birinden usulca bir şarkı yükseldi ve Ceviz Ağacı'na yayıldı. "O gözler bana eskisinden yabancı, Gönlümdeki bu sevda hiç bitmeyen bir acı." ... Bu isimle yazılan ilk kurgudur. Kapak için birkadehsevgi-'ye teşekkürler. Tüm Hakları Saklıdır, kurgu tamamen yazara aittir ve çalıntı durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
ELMAYI PRENS YEDİ by MishaPM
MishaPM
  • WpView
    Reads 797,239
  • WpVote
    Votes 50,933
  • WpPart
    Parts 4
Polisiye roman yazmak için kendini tüm dünyadan soyutlayan bir kız, bir gün karşısındaki apartman dairesine taşınan fazlasıyla tuhaf olan adamdan ilhamla bir dedektif karakter yaratır ve bu sebeple adamı her gün izlemeye başlar. Ve bu, peşinden fazlasıyla ilginç, komik ve romantik olayları da peşi sıra getirecektir. "Masalın başında, zehirli elmayı onun avucuna bırakıp, kendi masalımı terk edeceğim." TÜM HAKLARI, EPSİLON YAYIN EVİ TARAFINDAN KORUNMAKTADIR. ÇALINTI DURUMUNDA, YASAL HAKLARA BAŞVURULACAKTIR.
Rivayetler Mahzeni. by Melisagnnc
Melisagnnc
  • WpView
    Reads 1,625,624
  • WpVote
    Votes 96,698
  • WpPart
    Parts 37
O gece bir sır düştü okyanusa, sır çarptı kayalıklara, kayalık ezdi büsbütün her şeyi ve sonra her şey esrarengiz bir şekilde başladı. O gece zihninden tüm benliği bir kalemle silip atıldı, ne geçmişine dair ne de kendisine dair hiçbir şey hatırlamıyordu. O gece derin bir bataklığı andıran adam geldi ve onu geleceğinden tutup geçmişe sürükledi, sürükledikçe karanlık bir boşluğun içinde sallandı. Sonra... Sonra, Derin bir tutku yılan gibi sarıldı bedenlerine. İç içe geçmiş bir zincir gibi ne kopabildiler ne de bir bütün olarak paslanmadan kalabildiler işte bu onların arasındaki âşkın basit bir betimlemesiydi. "Cinnetimin içindeki akıl hastanemsin sen benim." ❄⛓
GÜNDÜZ GÜNCELERİ by SumeyyeDemirkan
SumeyyeDemirkan
  • WpView
    Reads 513,163
  • WpVote
    Votes 80,825
  • WpPart
    Parts 31
Lahza(Kitap Oldu) by humeyraao
humeyraao
  • WpView
    Reads 3,514,806
  • WpVote
    Votes 265,394
  • WpPart
    Parts 34
Benim yıllar önce gördüğüm o belli belirsiz çizgiyi dahi bir ihtimal olarak kabul etmediğini gösterircesine bıçağın keskin ucunu gözlerimin içine bakarak kendi avcuna bastırdı ve aşağıya doğru çekti. Oluk oluk akan kan beyaz gömleğine süzülmüş, yüzünde acıyı gösteren tek bir mimik bile oynamamıştı. ''Ne bu kan akmayı durdurdu...'' dedi Ferman'ı tutan elimi bir hışımla çekerek. Avcum ellerinin arasındayken sıcak kanı buz gibi tenimde süzüldü. Ben yıllar önce bitti diye haykırırken o bizim sonumuzun daha gelmediğini belirtircesine o kanlı bıçağı avcumun içine bıraktı. Bu beni öldür demekten başka bir şey değildi. ''Ne de bu can bu bedenden çıktı.'' Dedi düşüncemi doğrulamak ister gibi. Parmaklarımdan süzülen, tenime bulaşmış kanıyla birlikte avcumun içine baktım. Bizim sonumuz yine benim ellerimin arasındaydı fakat bu sefer ima ettiği son çok daha başkaydı. -Hikaye içerisinde yetişkin içerikler bulunmaktadır.
OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ by Limaei
Limaei
  • WpView
    Reads 5,858,002
  • WpVote
    Votes 443,894
  • WpPart
    Parts 96
KİTAP OLDU. Oyunbaz, Martı Yayınları aracılığı ile raflarda! Tüm seri bu çalışma içinde yer almaktadır. 1. Kitap: Oyunbaz | 2. Kitap: Düzenbaz | 3. Kitap: Cambaz adıyla kitapları kitap satan her yerde bulabilirsiniz! 1 KIZ, 6 ERKEK, ÖLÜMCÜL BİR EV. Afra'nın diğer tutsaklardan dört farkı vardı: Birincisi, bir kız olmasıydı. İkincisi, tutsak alınan son kişi olmasıydı. Üçüncüsü, Ölüm'ün gözdesi ve favori oyuncağı olmasıydı. Dördüncüsü ise... Ölüm'ün telefon ve görevler verdiği tek kişi olmasıydı. Kameralar yerine, onları her an öldürebilecek silahların asıldığı bir ev. İçinde neden orada olduğunu bilmeyen altı erkek ve bir kız. Kendine 'Ölüm' diyen ve tutsaklarıyla haylaz bir çocuk gibi oynayan bir 'oyunbaz'. Gelecek ve şimdiki zaman arasında dokunmuş, sınırları zorlayan, sizi Ölüm'ün oyununu çözmeye davet eden bir ev burası. Ah, uyarmam gerekiyor. Oyunbaz'a yetişmek ve 'Bir Ölü' olmak istemiyorsanız... Sizin de tıpkı Ölüm gibi oyunbaz olmanız gerekli. Ölüm sizi bulmacayı andıran gizemli bir oyuna davet ediyor! Hazır mısın? ● յՅ ɴᴜᴍᴀʀᴀʟı ᴇᴠᴇ ᴋᴀᴛıʟᴍᴀʏı ᴋᴀʙᴜʟ ᴇᴅɪʏᴏʀᴜᴍ. ● ⚠️🔞 Bu kitap ağır, travma tetikleyici olaylar içeriyor olup psikolojisi hassas olanlara uygun değildir. Kurgu Oluşturulma Tarihi: 14.07.2019 İlk Yazılma Tarihi: 15.05.2020 Birinci Kitap Bitiş Tarihi: 20.08.2021 Tüm Hakları Saklıdır. ÇALINTI, ESİNLENME GİBİ DURUMLARDA UYARI OLMAKSIZIN YASAL İŞLEMLERE BAŞVURULACAKTIR.
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu) by SumeyyeDemirkan
SumeyyeDemirkan
  • WpView
    Reads 6,667,345
  • WpVote
    Votes 504,394
  • WpPart
    Parts 62
''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yıkık dökük bir harabeyi andıran kalbi uğruna. Ellerinden alıp ellere verdikleri hayatını tırnaklarının uçlarıyla kazanmak pahasına yaşamak zorundaydı. Ve yaşadı. Çok acıdı, çok acıttı belki ama bir gün o acı bir başkasına karıştı. İşte bu sefer ikisi birden yanmaya başladı. Farklı notalarda tek bir ritim oldu, çünkü artık kalpleri aynı şarkıyı söylüyordu. Bu onlara aitti ve onlar susana kadar bu şarkı hiç bitmeyecekti.
GÜL KUYUSU by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 3,822,906
  • WpVote
    Votes 254,941
  • WpPart
    Parts 20
"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini geri alabilirsin artık." Kız, adamın kazağını kavradı, yüzünü kaburgalarının arasına gömdü ve kaşlarını çatarak başını iki yana salladı. "Ölüme kavuşturmayacaksın beni," diye fısıldadı. "Bana beni geri vermeyeceksin." "Asla." Kızın, göğsünün ortasında bir yarası vardı, o yaraya bir isim bile vermişti. Adam, o yarayı ondan çalmıştı. O yaranın adı, "çocukluğum"du. Artık yeryüzüne yağan gül yapraklarının rengi, kan kırmızısıydı. Zehirli kırmızı gül sarmaşıkları bağladı bizi, Birbirimize zehirlendik. O kâinat kadar eşsizdi, Ben basit bir gül kuyusu. Tutulmamız gerekiyordu, Tutulduk. Ben Gül'düm, O, içine düştüğüm Kuyu, Benim Kuyum. Gül Kuyusu.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,802,932
  • WpVote
    Votes 192,446
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.