meddle about | barış alper yılmaz
"Bir gün," diye fısıldadı tenime doğru. "Bir gün benim senin için ne kadar yandığımı anlayacaksın. Ama o gün hayatında küllerim bile olmayacak." baslangic: 14.07.24 baris alper yilmaz kurgusu👩🏻🍳
"Bir gün," diye fısıldadı tenime doğru. "Bir gün benim senin için ne kadar yandığımı anlayacaksın. Ama o gün hayatında küllerim bile olmayacak." baslangic: 14.07.24 baris alper yilmaz kurgusu👩🏻🍳
Bu adam mı benden hoşlanıyordu? Gerçekten böylesine bir adam mı beni istiyordu? Belki istiyordu ancak bunun duygusal olmadığına bu saatten sonra o kadar emindim ki. Beni sadece arzuluyordu. Daha fazlası bu adamdan beklenmezdi.
Oh, baby, take a look around. I'm the only one that hasn't walked out. I'm right here, here.
İyi değilim ben, hiç iyi olmadım. Sen gittiğinden beri, dışarı çıkmadım. Bu kitabın hakları, hislerimde saklıdır.
Bu kurgu Beyaz Skandalım kitabı ile bağlantılıdır. Ve spoi vardır. Spoi yemek istemiyorsanız ilk önce Beyaz Skandalım kurgusunu okumanız gerekmektedir.
"İstediğim şeyleri almaya alışığım." dedi genç kadın,karşısındaki adam bunun farkındaydı. Şımarık bir kadındı o ama en sevdiği özelliği de buydu genç adamın. "Şimdi de seni istiyorum." Uzun tırnaklarıyla genç adamın göğsüne dokundu. "Almam uzun sürmeyecek."
'Ne istiyorsun yine?' Arkasındaki adamın nefesini kulağında hissettiği an kızın vücudu alev misali yanıp tutuşmaya başlamıştı bile. 'Seni.'
"Sen top oynamayı biliyorsun, bense Aristo'yu biliyorum." 09072024
Bakışlarım odanın içerisine kaydığında Barış'ın dudaklarında ufak bir tebessümle bizi izlediğini gördüm. Uzun bir iş olacaktı...
I'd burn this world for you. Just hear you calling out my name ★ 𓈒 ⊹ Karşımda ki koltuğa oturmuş düşünceli gözleri ile bana kenetlenmişti. "Ben seninle ne yapacağım be yavrum." Derin bir iç çekip yavaş adımlarla yanıma geldi. Rüzgar gibi esip fırtına çıkarıyordu içimde, hiç farkında bile değildi nelere sebep...
hocamserraagliyo: berkancim nasilsin canim senden bi ricam olcak baris alperin numarasini atar misin canim acil
"Seni ne doktorlar ne mühendisler, ne İtalyan'lar ne Fransız'lar istedi de..." Gözlerini devirip sahnenin ortasında, davul sesi eşliğinde çevresindeki otuz kişiyle oynayan adama baktı, "Şu aldığın öküze bak."