Okuyupta pişman olmayacağınız kitaplar
7 stories
REİS by sedanurgurbuzzz
sedanurgurbuzzz
  • WpView
    Reads 973,272
  • WpVote
    Votes 43,738
  • WpPart
    Parts 72
*TAMAMLANDI* Tekrardan kıpırdanıp kaçmaya çalıştığımda, arkamdan sarıldı ve iyice kendine bastırdı. Dirseğimi sarhoş adamın karın boşluğuna tüm gücümle geçirdiğimde pek bir etki etmemişti. Birden belimdeki kollar geriye doğru çekildi ve büyük bir patırtıyla beraber kocaman bir feryat geldi. Yavaşça arkama döndüğümde, adam yere yüz üstü yatmış ve sırtında ise kocaman parlayan bir bıçak saplıydı. Ortamda işitilen başka bir nefes sesi duymamla başımı yavaşça çevirdim. Bir gün içerisinde daha ne yaşayabilirdi bir insan? Yapılı, kumral bir genç vardı. Saçları dağınık bir şekilde rüzgârda sallanırken, keskin bakışları bedenimi esir almıştı. Üzerindeki gri tişört ve siyah deri ceketin ona kattığı havadan bahsetmeme gerek bile yoktu sanırım. Adama tüm gücüyle tekmeyi geçirdiğinde, geriye doğru bir adım attım. "Benim olana dokunan, pardon taciz eden bir şerefsiz, ha?" Bu, oydu. Anonim. Adama sessiz bir şekilde tıslayıp, yüzüne tekrardan bir tekme geçirmişti. Adamdan ise hiçbir ses çıkmıyordu. Bayılmıştı sanırım. Bakışlarını adamdan çekip tekrardan bana çevirdiğinde, ifadesiz bir şekilde bana bakmaya başladı. İşte şimdi, gerçek anlamda korkmaya başlamıştım. "Anonim?" --- Ve zaman geçirdi kılıcı iki yabancının arasına. Bölündü tüm insani değerler, bitti tüm saygı. Ortaya çıkan sonuç ise; Nedensiz mütemadi iki düşman... --- DİKKAT! İlk bölümler oldukça kısa,texting ve mizah tarzı yazılmıştır fakat ilerleyen bölümler daha uzundur ve genç kurgu tarzıdır. O yüzden ilk birkaç bölümü okuyup, kaçmayın :D
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,250,624
  • WpVote
    Votes 691,970
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
Sırlar Okulu by yankiiderya
yankiiderya
  • WpView
    Reads 11,497,350
  • WpVote
    Votes 532,122
  • WpPart
    Parts 38
En yetenekli öğrencileri toplayarak onlara en güzel geleceği vermekle ünlü okula davet aldım ve yatılı olarak bu okula geldim.Bir anda bütün hayatın değişebilir diyorlar. Bu okula geldim ama bu okuldan sadece bir şekilde çıkabilirim. ÖL YA DA ÖLDÜR. Benim gibi her şeyden habersiz 16 çocukla birlikte hayat mücadelesi vereceğim. Fakat en büyük sorun ise, sadece bir kazanan olacak. Gerçekten öyle mi? Eğer bu hikayeyi okursanız emin olun ki bırakamayacaksınız. En sonda kimin kazandığını görmek istiyor musunuz? O zaman kitabı okumaya hemen başlayın! ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ Merhaba bu hikaye benim ilk hikayem. Ben bu hikayeyi, DANGANRONPA adındaki bir animeden bakarak yazıyorum ama tabiki bazı değişiklikler yapacağım. Eğer bu animeyi izlediyseniz bu hikayeyi begenmeyebilirsiniz. Çünkü değişiklikleri kimse sevmez. Remix gibi oldu bu hikaye. Fakat Danganronpa yı izlemediyseniz gerçekten hoşunuza gidebilecek bir hikaye oldu. 》
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,060,630
  • WpVote
    Votes 718,702
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
LAL by hikayelerindeyasar
hikayelerindeyasar
  • WpView
    Reads 28,200,362
  • WpVote
    Votes 1,403,286
  • WpPart
    Parts 81
"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle his-," duraksadı. "İnsanlar nasıl seni yaralayabiliyorlar?" Konuşma engelli bir kız ve onun için işaret dili öğrenen bir adamın hikâyesi...
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,789,664
  • WpVote
    Votes 192,179
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
UFAKLIK (TAMAMLANDI) by FatmagulEryiit
FatmagulEryiit
  • WpView
    Reads 4,297,115
  • WpVote
    Votes 171,320
  • WpPart
    Parts 90
"Bana bak" diyerek beni önüne çekti. Gözlerim refleks olarak açılmıştı. "Bu kız kim ufaklığıma ne yaptın?" diyerek yüzüme doğru haykırdı. Gözyaşım benden istemsiz aktı. İkinci de onun peşinden gelmişti. Her an ağlamaya hazır olmaktan nefret ediyorum. "Öldü" dedim. Bana atabileceği en kötü bakışı atıp "Harabedeki kızlara mı benzemeye çalışıyorsun? Söylesene seni de bir gece de harcamam mı gerekiyor ? Bunu mu isti..." yüzüne attığım tokattan sonra susmuştu. "Haddini bil! " dedim ve ona iğrenerek baktım. Bakışları bana döndü. Sinirden ölecek kıvamdaydı. Gözleri gözlerime bakarken yangın çıkarıyordu. Uraz şuan hiç düşünemeden beni öldürecek şekildeydi. "Sen bana Sürtük diyemezsin!" o kadar sert bağırmıştım ki boğazım acımıştı. Uraz kolumu tutduğu gibi beni serçe duvara yasladı. Duvarın pürüzlü kısımları sırtıma girmişti. Gerçekten canım acımıştı. Uraz bana öfkeyle bakıp elini yumruk yapıp sinirle yanımdaki duvara yerleştirdi. Duvar çatlamıştı. Bana gelecek diye düşünürken tam yanımdan sıyırmıştı. "Sana dokunmaya kıyamazken seni sevmediğimi nasıl idea edersin aklım almıyor." Genç kurguda #1 -06/08/2018 Cesarette #1 07/08/2018