En bi sevdiklerim
6 stories
KARANLIĞIN ŞEHRİ by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 25,412,138
  • WpVote
    Votes 1,490,440
  • WpPart
    Parts 80
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bir anda hiç bilmediği bir yerde bulursa... Ve bu bilmediği yerden, evine dönecek hiçbir yolu olmasa... Kendisini yabancı hissettiği bu şehirde, tüm bunlar yetmezmiş gibi, aklını karıştıran ve tüm yolları kendisine çıkaran gizemli bir genç adamla karşılaşırsa... Neler olur?
EMARE SERİSİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 2,434,425
  • WpVote
    Votes 131,738
  • WpPart
    Parts 64
"Çocukluğumuz tohumumuzdur," diye fısıldadı Sırtlan'ın kül olan kalbi. "Tohumumuza kim su verdiyse o şekilde büyür ve yetişiriz." EMARE serisinin, birinci kitabı Sarmaşık, ikinci kitabı Pusula ve son kitabı Maske bu başlık altında toplanacaktır.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,818,574
  • WpVote
    Votes 192,905
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
LAL by hikayelerindeyasar
hikayelerindeyasar
  • WpView
    Reads 28,226,842
  • WpVote
    Votes 1,404,139
  • WpPart
    Parts 81
"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle his-," duraksadı. "İnsanlar nasıl seni yaralayabiliyorlar?" Konuşma engelli bir kız ve onun için işaret dili öğrenen bir adamın hikâyesi...
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA) by msmarvi
msmarvi
  • WpView
    Reads 15,188,142
  • WpVote
    Votes 172,041
  • WpPart
    Parts 39
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı." Dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne. "Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..." Dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına. Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil, Akın Korel. Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü göz yaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Kimse fark etmedi onu. Güllere ulaşılmak isteyenlerce ezildi, yine döktü göz yaşlarını. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam. Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu. Öğrendiğinde ise artık çok geçti...
BATAKLIK •Tamamlandı• by Seydanur_ipek
Seydanur_ipek
  • WpView
    Reads 4,885,944
  • WpVote
    Votes 248,243
  • WpPart
    Parts 82
Berfin, abisinin ne iş yaptığından habersiz liseyi iyi derece ile bitirmek isteyen bir öğrencidir. Bir gün abisini polislerin götürmesinin ardından abisinin gerçek işini öğrenir. Kurye. Uyuşturucu kuryesi. Abisini kurtarmak için o dünyaya girmesi ve kurye olması gereken Berfin için hiçbir şey beklediği gibi olmayacaktır. Her şey düşünülenden daha ağır, daha zor ve daha acı doludur... Özellikle de Bataklık'ın kötü kralının oldukça dikkatini çekmişken... Batıyorduk, en dipteydik. Ben onun gözlerine sahiptim, o benim ruhuma. Ölüyorduk. Ben onun ihanetine sahiptim, o her şeyimle bana. Şeytanla bir kumara oturmuştum. Kaybedeceğimi bilerek... (Kitap +16'dır. Küçük yaşlı okurların dikkatli olmasını istiyorum.) 09.07.2018