zeloras
"Sen..." dedi kısık ve çatallı bir sesle.
Sesinde sıcaklık yoktu.
"Gölgen...gerçek gölgen değil."
Neyi kastettiğini anlamadım ama o konuşmaya devam etti. Tırnakları kolumu daha sıkı kavradı.
"Bir kader taşıyorsun, kızım. Sisi çağıran, ışığı boğan bir kader."
Kadın devam etti, fısıltısı uğultu gibiydi.
"Kaçınmaya çalıştığın kader, senin kaderinle birbirine zincirli.
Gözlerim büyüdü. Bacaklarım sanki taş kesilmişti.
"Kurtarmaya kalktığın her nefes... Bir başkasının ölümüne dönüşecek."
"Ne... ne diyorsun?" diye fısıldadım.
Kahin, yüzünü daha da yaklaştırdı. Dudakları neredeyse kulak seviyemdeydi.
"Ve en kötüsü, cadı...En sonunda sen kendinden kaçamayacaksın."
𓃠 Hikayede geçen öğeler uydurmadır.