king of my heart
9 stories
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,151,960
  • WpVote
    Votes 2,069,638
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
VAVEYLA by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 33,192,905
  • WpVote
    Votes 1,337,710
  • WpPart
    Parts 44
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYLA. Karanlıkta atılan her çığlık sahipsizdir. Ben senin karanlıkta attığın çığlığım. Seninleyim ama senin değilim.
ÇÜRÜK VİŞNE by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 24,576,980
  • WpVote
    Votes 18,238
  • WpPart
    Parts 1
Ölümün sıcak nefesi ensesini okşarken günahın harlanan ezgisi balçıkla sıvanmıştı. Babasının gölgesi ve esareti altında yaşama tutunan, sol yanındaki acılarıyla perçinlenip, kozasındaki duvarları tırnaklarıyla kazıyan bir kız. Avuçlarında kırık kanatları, ruhuna satır satır işlenen bir aşk. Tüm hayatının çetrefilli yollarında düşe kalka yaşarken, lisenin ona getireceklerinden habersizdi. Nefretin soylu nefsi yaşamın içinden kopup gelen vaveylaydı. Ruhunun dibini günahlarıya boyamış, cehennem azabıyla yanmıştı. Kaçınılmaz sonun şafağında öfkesini ve nefretini harlarken planlarında olmayan tek şey ruhu yaralı bir kızın pençelerindeki tutkuyla bezenmiş ihtirastı. "Ruhumu ruhuna diktim. Bir daha ne sen çözebildin o ilmikleri ne de ben."
İÇİNDE BİR SEN by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 55,727,771
  • WpVote
    Votes 1,674,930
  • WpPart
    Parts 59
Sen hiç bir kitap karakterine âşık oldun mu? O, oldu. Asıl tuhaf olan ise... Kitap karakteri de ona âşık olmuştu. "O gece bir kitapla tanıştım. Kaderime giden yolda bana rehber olacak bir kitapla." (DÜZENLENİYOR.) © Tüm Hakları Saklıdır! ©
İZ by Chiqelata
Chiqelata
  • WpView
    Reads 87,818
  • WpVote
    Votes 7,228
  • WpPart
    Parts 30
Marvel İçinde -17- Hayatını tek bir amaç uğruna heba etmesiyle, kalbi sürekli büyüyen bir nefret ve intikam hırsıyla dolup taşan bir kara deliğe dönüşmüştü. Karanlığın dibinde dolanan, yalnız ama tehlikeli bir adam. Erik ''Killmonger'' Stevens. Üstün öldürme yetenekleriyle saldığı ünü, her türlü silahı kullanmaktaki ustalığı ve geçmişini üstünden atamamasıyla her gün daha da hiddetlenen öfkesiyle, bilinen en korkulu suikastçılardan biri. Onun sonunu getirebilecek tek şey ise yıkıcı nefretiydi. Hiç şüphesiz, geçmişinin onda bıraktığı en etkili iz olmuştu. Onu var eden en temel parçalardan biriydi, aynı zamanda ise yok oluşuna sebep olacak kadar içinde büyümesine, aklını zalim düşüncelerle boyamasına izin vermişti. Her şeyin tamamen siyaha battığını düşündüğünde ise, karşısına hiç ummadığı biri çıktığında nelerle yüzleşeceğinden habersizdi. Her yönüyle zıttı olan, farklı ve ilginç bir kadın; Emma Williams. Emma'nın, Erik'in örmüş olduğu kalın duvarları geçmek için mücadele etmeden önce bilmesi gereken önemli bir nokta vardı. O da, Erik'in katı ve sarsılmaz bakış açısıydı. Dünyaya karşı olan hiddetini değiştiremezse, ona ulaşması da asla mümkün olmayacaktı...
Satan : Omen Serisi 2 by Chiqelata
Chiqelata
  • WpView
    Reads 539,471
  • WpVote
    Votes 5,097
  • WpPart
    Parts 7
Omen Serisi -2- Fantastik İçinde #14 **Şeytan'ın yarattığı, buram buram tehlike kokan, dövme ve piercinglerle harmanlanmış bir İlk Omen'le aşka hazır mısınız?** Satan, egosu tahmin sınırlarını zorlayan ve karanlığın en dibinde yaşayan, ışığa herkesten daha fazla muhtaç duyan bir savaşçı. Lucifer'ın yarattığı ilk Omen olmanın verdiği özgüven ve artık mantığını sarsmaya başlayan karanlığıyla bilinen her şeyden çok daha tehlikeli... Onu karanlığından çekip çıkarabilecek ve ışığa kavuşmasını sağlayacak tek kişi ise ruh eşi...Sadece onun için,özel olarak var olan dişi... Umutsuzluğa yavaşça batmaya başlayan Satan, onun için yaratılmış eşiyle karşılaştığında onu da kendi karanlığıyla beraber yok oluşuna sürükleyecek miydi?Yoksa ona uzatılan ışığa elini uzatacak mıydı? Üstelik fazlasıyla hırpalanmış bu dişi onun dünyasına ayak uydurabilecek ve de en önemlisi Satan'ın kaba tavırlarına karşı dik durmayı başarabilecek miydi? Ama ilk Omen'in gözden kaçırdığı ufak bir nokta her şey için çok geç olabilirdi. ©Tüm hakları saklıdır. Hiçbir şekilde iznim dışında başka bir yerde paylaşılınamaz, kopyalanamaz ve çalıntı olayı yapılamaz.
Alexios : Omen Serisi 1 by Chiqelata
Chiqelata
  • WpView
    Reads 572,009
  • WpVote
    Votes 7,589
  • WpPart
    Parts 8
Omen Serisi -1- Fantastik İçinde #21 **Şeytan'ın kanını taşıyan birbirinden ateşli Omenlerle tanışmaya hazır mısınız?** Yaşamını lanetliyle boğuşarak, kabullenmeye çalışmakla geçirmiş kana susamış vahşi bir savaşçı. Alexios. Merhamet duygusu zayıf, saldırgan ve tehlikeli bir adam, paranormal dünyadaki besin zincirinin en tepesinde yer alan, Lucifer'ın yarattığı Omen ırkının ilk öncülerinden biri. Acı, öfke, lanet. Alexios'u var eden kelimelerden sadece birkaçıydı. Bütün bir hayatı bu duyguların arasında gidip gelmekle geçmiş, gücü duygularından oluşan o kara çukuru sayesinde büyümüştü. Fakat birinin diğerinden farklı olmadığı, iblisleri avlamak için çıktığı sıradan sandığı bir gecede, aklını başından alan bir dişiyle karşılaştığında her şey değişecekti. Üstelik bu faniyi kısa bir anın büyüsüyle kendine bağladığında, en kötü hatayı yapacaktı. Ona gerçek dünyayı gösterecekti... ©Tüm hakları saklıdır. Hiçbir şekilde iznim dışında başka bir yerde paylaşılınamaz, kopyalanamaz ve çalıntı olayı yapılamaz.
Kafes by laviniapiaf
laviniapiaf
  • WpView
    Reads 489,277
  • WpVote
    Votes 48,100
  • WpPart
    Parts 90
İlk kez koca koca adamların kelamlarını takip etmek için siyah masanın etrafındaki koltuklardan birine oturduğumda on dokuz yaşındaydım. O kadarcık kızın öyle takım elbiseli, ciddi suratlı, ağır laflı adamların içinde ne iş yaptığını sorgulayan düzinelerce insana rastlayabilirdim. Bazıları yüzüme bakmışlardı; söylenilenleri buradan çıkınca aklımda tutabilecek miyim diye. Bazıları gözünü gözüme değdirmemişti; hiçbir sözcüğün bende yankı uyandırmayacağını düşündüğü için. Bunların içinden bazıları durup sadece bakışlarıyla demişlerdi ki; çoluğunuzu çocuğunuzu masanın etrafından toplayın. Kadınlarınıza sahip çıkın. Kızlarınızı zapt edin ey ahali. Bizi susturmaya kalkan, bize böyle bangır bangır bağırarak bakan, yokmuşuz gibi lafımızı kesen, yetmeyip ahkâmını da o çirkin ağızlarıyla kesmeyi erkekliklerine bir borç bilen insan müsveddelerine rağmen sırtımızı dönemezdik. Bizi görmek istemedikleri için yok olamazdık. Veyahut görmek istedikleri yerlerde var olmaya devam edemezdik. Biz istediğimizi yapar, istediğimiz yolu yürür, gövdemizi parçalamalarına izin vermezdik. Sessiz kalmazdık. Zapt edilecek bir varlık değildik. Hiç olmamıştık. Yine olmayacaktık. Boynumuzda bir yular varmış ve hâkimiyeti kendilerindeymiş gibi davrananların karşısında başımızı hep yukarıda tutacaktık. Birileri bir şeylere geç kalmanın bedelini bize ödetmeyi deneyeceklerdi. Zaten mutlaka bedel ödetmek isterlerdi. Fakat zaman akışkandı. Aklımızın alamayacağı kadar geç kalmışlık vardı. Bir yerlere yetişmenin bazen hiçbir öneminin olmayacağını düşünecek seviyede geç kalmışlıklardan bahsediyordum. Neyin erken neyin geç olduğu sonuca ulaştığımızda farkına varacaktık. Aceleye gerek yoktu. Biz başarırdık. Yine başaracaktık. *Betül'e, namı diğer Thealbatrosss'a ithafen.*
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,375,532
  • WpVote
    Votes 2,252,723
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."