Atlas: Kızım neden dalga geçip duruyorsun? Atlas: Saatlerdir ekranın başında sana, senden hoşlanmaya başladığımı açıklayabilmek için götümü yırtıyorum Atlas: Beni ciddiye almak bu kadar zor olmamalı ya Kuğu: Seni ciddiye almak mı? Kuğu: Aynı hata iki kere yapılmaz Atlas, komik olma. Kuğu: Benim ciddiye aldığım, almakta olduğum ve alacağım tek şey var; bale Kuğu: Fazla zorlama şansını Atlas: Öyle mi? Atlas: Tamam, dediğin gibi olsun Atlas: O halde ben de ciddiye aldığın tek şeyin içine girerim ve böylelikle beni de ciddiye almak zorunda kalırsın Atlas: Seçmelerde görüşürüz, Odette ;)

İzel: Ben beni toplayacak birini istemiyorum, benimle birlikte dağılacak birini istiyorum. ✵ "Hop hop hop! Tuttum seni." Ellerim beline nazikçe yerleşmişti. Gökyüzünü andıran, uzun zamandır bakmaktan kendimi alamadığım mavileri gözlerime sabitlenmişken az önce üstünde durduğu kaykay ayağının altından kayıp gitmişti. Kolumu sıkıca tutan elleri ellerime inerken sessizce yutkundum, o ise gözlerini bana işkence etmek istercesine kışkırtıcı bir yavaşlıkla kırpıştırıyordu. Nefesi nefesime karışırken yüzlerimiz arasında çok az bir mesafe kalmıştı. Dudaklarını araladığında bakışlarım gözlerinden saparak oraya kaydı ve ağzından çıkacak cümleye dikkat kesildim. "Tut diyen oldu mu?" ***GÖKKUŞAĞI'ndaki İzel ve Çınar'ın hikâyesidir. Başlangıç: 03.01.2021 Bitiş: 18.04.2021

Yiğit: Sana baktığımda ne görüyorum, biliyor musun? Yiğit: Bir heykel Yiğit: Hani müzelerde sergilenen balmumu heykelleri var ya, onlara benzetiyorum seni A: Ne alaka? Yiğit: Şu alaka Yiğit: Gözlerin var. Ağzın, burnun, kulakların... Kısacası bir insanda bulunması gereken bütün fiziksel özelliklere sahipsin. Yiğit: Ama tek bir şey eksik Yiğit: Gerçek değilsin *** 04.07.2021 #bilinmeyennumara kategorisinde 1! 10.04.2023 #mizah kategorisinde 2! 10.04.2023 #gençkurgu, #texting ve #aşk kategorilerinde 1! *** Başlangıç: 10.05.2021 Bitiş: 07.11.2021

Sert poyraz kızıl saçlarını uçururken o, her zamanki donuk ifadesiyle bulutlarla kaplı gri gökyüzünü hiç kımıldamadan seyrediyor; martıların çığlıklarını ve denizin hırçın dalgalarının vapura çarpış seslerini usulca dinliyordu. Gizemliydi. Adını bile bilmememe rağmen beni her sabah altıyı on geçe aynı vapura, kendi yanına çekebilecek kadar güçlüydü gizemi. Sanki denizle aralarında kimsenin algılayamayacağı derinlikte bir bağ vardı da bu yüzden gözleri sürekli dalgalardaydı. Deniz kızlarını andırıyordu. Eğer bir kurgusal karakter olsaydı kesinlikle Küçük Deniz Kızı Ariel olurdu. "Günler geçti ve sen bana hâlâ ismini söylemedin. Ya ismini söyleyip kurtul ya da sana bulacağım hitaba katlan, seçim senin." Ağzını açmayacağını biliyordum fakat şansımı denemekten zarar gelmezdi. Dakikalarla birlikte onun sessizliği de uzadığında derin bir nefes alıp bakışlarımı önüme çevirdim. "Sen bilirsin, deniz kızı." Mevsim, iklim yahut hava durumu fark etmezdi. Gizemini çözene dek onunla bu vapurda buluşmaya devam edecektim. O istese de istemese de...

Bilinmeyen Numara: Sana beyaz ışık diye hitap etmemin bir nedeni var, İris Bilinmeyen Numara: Sandığının aksine sen karanlık değilsin Bilinmeyen Numara: Yalnızca vurdumduymazsın Bilinmeyen Numara: Senin kalkanın vurdumduymazlığın Bilinmeyen Numara: İnsanlara karşı böyle koruyorsun kendini Bilinmeyen Numara: Ama unuttuğun bir şey var Bilinmeyen Numara: Herkesin bir kırılma noktası vardır Bilinmeyen Numara: Senin inkar ettiğin renklerinse senin kırılmanla ortaya çıkıp etrafa saçılacak Bilinmeyen Numara: Tıpkı beyaz ışığın kırılıp gökkuşağı renklerini oluşturması gibi Başlangıç: 26.11.2019 Tekrar Yayım: 20.07.2020 Bitiş: 03.01.2021

Hira: Yaptıklarımdan hoşlanmıyor olabilirsin. Evet, belki ikiyüzlüyüm. Belki bencilim. Ama inan bunlar umurumda değil. Hira: Çünkü henüz çocuğum ve bunları düşünerek vakit kaybedemem. Hira: Fakat sandığının aksine mükemmel bir hayatım olduğu ya da canım istediği için değil. Hira: Bataklıktayım, bilinmeyen. Bilinmeyen Numara: Bataklıkta değilsin Bilinmeyen Numara: Bataklıksın Başlangıç: 16.08.2019 Bitiş: 17.06.2020

Ecem: Açık tonlar daha güzel Doğan: Yo, değil Ecem: E niye bana soruyorsun o zaman geri zekalı? Doğan: Fikrini merak ettim Ecem: Açık tonlu olanı al Ecem: Pastel boya alıyorsun Doğan, Da Vinci'nin şifresini çözmüyorsun Ecem: Adı üstünde pastel Doğan: Koyu ton alacağım :* Ecem: Ne bok yersen ye Doğan: Seni mi yiyeyim? Ecem: Doğan Doğan: Söyle çirkin Ecem: Siktir git ***BATAKLIK'taki Doğan ve Ecem'in hikâyesidir. Başlangıç: 17.06.2020 Bitiş: 25.09.2020

İşlediği suçlardan ötürü yurt dışına sürgün edilen bir adam, doğup büyüdüğü şehre geri döndüğünde insanlardan ölesiye nefret eden, tımarhaneden kaçmış bir kızla aynı evde mahsur kalırsa ne olur? Peki ya ikisinin de gözleri bağlı olmak zorundaysa ve kendilerini buldukları oyunun içerisinde bir oyun daha kurmaya kalkışırlarsa? *** Onu hiç görmemiştim. Daha doğrusu, görememiştim. Ama kalbimde oluşan hareketlilik benim gibi bir delinin bile aklının almayacağı cinstendi. "Sana yaklaşıyorum, küçük." Demirden bile sert olan ses tonu, hemen dibimde hissettiğim nefesiyle karıştığında titresem de gülümsedim. "Biliyorum." Yüzünü göremesem de sırıttığını biliyordum. Bunu anlayacak kadar tanımıştım onu. "Korkmuyor musun?" diyen sesindeki şaşkınlık nidalarını anında sezdim. Koca bir kahkaha patlattıktan sonra yakalarını tuttum. Ona doğru bir adım atmamla bacağım bacağına değdi ve böylelikle aramızdaki mesafeyi kapattığımı anladım. Ardından kulağına eğildim ve usulca fısıldadım. "Unuttun mu, şövalye? Ben bir deliyim. Ne kadar korkarsam, o kadar cesaretlenirim." Ve ardından duymaya alışık olduğumuz mekanik ses, evin duvarlarını titreterek yankılandı. "Artık birbirinizi görme vaktiniz geldi." 04.07.2019 tarihinde yayınlanmaya başlanmıştır.