VHARTLOX CADI AKADEMİSİ SERİSİ - 1. KİTAP 🔮 Şimdi Ephesus yayınları farkıyla kitap satan her yerde! "Eğer bu dünyaya uymuyorsan, yeni bir tanesini yaratmak kaderinde yazılı olduğu içindir." 💫 Dünya'nın dört bir yanından güçlerini yeni keşfeden ya da sonunda açığa çıkmasını bekleyen yüzü aşkın 17 yaşında cadı kız küçük mü küçük, minik mi minik bir mektup aldı. Mektup onları bir okula davet ediyor; Vhartlox Cadı Akademisi. Oraya gitmek sadece büyülü bir cadı süpürgesiyle mümkün ama ondan önce yapılması gereken tonla iş var. Okulun malzeme listesi epey bir kabarık. Eh tabii, cadı olduğunu taptaze öğrenmiş Erin için birkaç ekstra da dahil. Artık Erin'in yeni gardırobunu siyah orta topuklu ruganlar, sivri uçlu şapkalar, koyu renk elbiseler ve ağır katları arasında daha koyu sırları barındıran cüppeler dolduruyor. "Haydi Erin, arkadaşlarına veda mesajlarını at ve telefonunu bırak. Seni uzun bir yolculuk ve yepyeni arkadaşlar bekliyor. Ve komşu kışladaki savaşçı gençlere dikkat et. Genelde çok yakışıklı olmalarıyla, bir de cadı kızların kalplerini çalmakla ünlüdürler." "Ne olursa olsun kendine ve gücüne güven. Ruhu geceyle yıkanmış, büyüyle sırlanmış kutsal kadınların arasındasın artık. Tanrıçanın meşalesindeki harlı alevler kadar amansız olmak senin kanında var." Hekate, Yunan Mitolojisinde büyünün, cadılığın; gecenin ve Ay'ın Tanrıçası olarak geçer. Cennet'in, Dünya'nın ve yeraltının gücüne sahiptir. Pagan dininde ise Yaşlı Tanrıça; Ay Tanrıçasının üçüncü fazıdır. Tüm cadıların ve büyü gücünün annesidir. Kızları, kan bağı olmaksızın, aynı Tanrısal kanı taşır. Gerçeklik parmakları arasında bükülebilir ve dudaklarında büyü gizlidir. Bu cadıların hikayesi, kaderse onların kalemi. 🌛🌝🌜 - yazarın illüstrasyonlarıyla zenginleştirilmiştir

"Her hikayenin bir başlangıcı ve bir sonsuzluğu olur." * * * Beyaz masumiyyetin rengiydi değil mi? Yağan kar mutluluk vericiydi. Doğan güneş umut vaat ederdi bir zamanlar. Artık gelecek karanlık bir geceyi aydınlatmaya çalışan mum ışığı kadar silik. Belirsiz ve biçimden yoksun... Yeni dünya ile tanışmaya hazır mısınız? Yepyeni insanlarla, yeni tehlikelerle, yeni düşmanlarla... Bembeyaz saçlarında bir günahı taşıyan bir meleğin hikayesini duymak ister misiniz? Bir zamanlar bizim olan yepyeni bir dünyaya ayak basmaya ne dersiniz? Onun adı Luna. Kimsenin nerden geldiğini bilmediği, günahların omzuna yüklendiği, dışlanmış ve bir o kadar da yalnız bir genç kız. Siz olsanız koca bir ömrü dudaklarınız mühürlü, yapayalnız ve insanlardan köşe bucak saklanarak geçirebilir miydiniz? Uyanış'a hazır mısınız? Onun içinde yatan günahın, benliğin uyanışına şahit olmak ister misiniz? Hadi, kalkın ayağa ve pencereye doğru yürüyün. Gökyüzüne çevirin kederden ıslanmış kirpiklerinizin çevrelediği gözlerinizi. Görüyor musunuz? Kar yağıyor... Kar taneleri sevinçle dans ediyor. Evet... Doğru tahmin. Kış masalı yeniden başlıyor. Gözlerinizi kapatın ve birer kar tanesinin kirpiğinize dokunmasına izin verin. Artık anahtara sahipsiniz. Hoşgeldiniz! Hadi! Hep beraber uyanalım yeni bir kış masalına. Herkese inat! Karşımıza çıkan, çıkacak olan tüm zorluklara ve sorunlara inat hayallerimizde buluşalım. Ben Sakar! Etrafı kar taneleri ile çevrili dans eden bir deli.:) Bir göz kırpımında hayallere dalalım mı?

Herkesten farklıydım ve herkes de bunu biliyordu. Bilmekle kalmıyor benden korkuyor, benim yok olmamı istiyor, tiksiniyor ama bana şaşırmaktan da kendilerini alamıyorlardı. Avcılar denen illet bir kuruluş beni ve benim gibi olan 9 kişiyi bulup insanları güvende tutmaya and içmişlerdi. İnsanların koruyucu melekleriydiler. Ama ne Avcılar ne de kalan tüm insanlar aslında çocukluğunu güçlerini kontrol etmeye çalışmakla harcamış masum bir kız çocuğu olduğumu göremiyorlardı. Taki Avcılar beni buluncaya kadar. İşler artık daha kötü olamaz derken hem eğitmenimi, hem de yıllardır sakladığım kimliğimi birden kaybetmiştim. Ama her beyazın içinde bir siyah olduğu gibi, her siyahın içinde de bir beyaz vardı.Nereden bilebilirdim ki Avcı karşıtı güçlü bir grubun var olduğunu ve aslında binlerce kişinin Avcılar'a inanmadığını?Nereden bilebilirdim ki kalan numaraların istikametinin tam olarak bulunduğum yer olacağını? Ve nereden bilebilirdim ki hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını.

Ben Alara Yücegönül. Bir tane sevgili yapacağım demiştim. Onun bile gidip en karaktersizini bulmuştum. Burnumu çektim. "Ne ağlıyorum ben ya." dedim kendime kızarak. "O onun bunun evladı hiç üzgün değildi. Ben niye salak salak ağlıyorum!" etrafa bakıp kendi kendimi gaza getirdikten sonra eve doğru yürümeye başladım. Beş dakika sonra yeni bir ağlama krizi geçirdiğimde "Aptalım, büyük aptal." diye kendime kızmaya devam ettim. Telefonum çaldığında arka cebimden çıkardım. Ekranda gördüğüm isimle ufak çaplı bir kriz geçirdiğimde ayağımı yanımdaki çöp kutusuna vurdum. Büyük bir sızlama bileğimi sararken olduğum yere çöküp telefonu açtım. " Alara-" "Anne," dedim sinirden artık gülerken. "Sen benim bacaklarımı kır lütfen diyeceğim ama ben biraz önce bileğimi hallettim sanırım. Sen en iyisi beni yatılı okula ver. Ya da dur onu da yapma ben orada daha da kudururum -" Sözümü kestiğinde alt dudağımı ısırıp azarı bekledim. "Neredesin sen bakayım. Aklım çıktı haberin var mı senin? Hem ne abuk subuk konuşuyorsun?" "Anne eve gelecek gibi değilim. Ayağım çok kötü. Babam beni almaya Mehmet amcanın marketinin önüne gelirse gelebilirim. Ha diyorsan Allah 'ın cezası, ailenin yüz karası ne halt yersen ye-" telefondan gelen dıt dıt sesiyle kapatmış olduğunu anlayarak telefonu yanıma bıraktım. Bu ne halt yersen ye Alara demek değildi, değil mi?

Would you like to play a game? The rules are simple... you just have to get someone to fall in love you, devote himself to you, and care for you until the end of his days. Think it's easy? Confident you'll win? Let's see how well you play the game. WARNING! Viewer discretion advised: story contains adult content that is unsuitable for children. NOTE from the writer: I'm an amateur writer so please overlook plot holes, grammar issues, or anything else a story is supposed to have. This is my original story so... as the saying goes "if you have nothing nice to say, don't say anything at all".

Akio gets reincarnated into a popular detective novel as one of the hottest characters. He was the second male lead! Shock and in denial, he knew he couldn't play the role of Daniel Winters. The original Daniel Winters was cool, confident, flirtatious and wild. While Akio was timid, shy, and definitely not wild. Akio literally lit a candle for the plot to go downhill. REALLY DOWNHILL. The Heroine and Male Lead are doomed without the Second Lead helping them with the cases. But... Male Lead: Daniel, I'll protect you. Akio/Daniel: (WHY IS THE RIVAL BEING SO NICE TO ME!!?) -- Update Schedule: Almost Daily -- Started: November 30, 2021 Ended: TBA -- {NOTE: NOT A TRANSLATION! THIS IS MY ORIGINAL STORY}

Basic Synopsis: Maki Tanaka is lazy. Really, that's it. Real Synopsis: Maki Tanaka had died after being pushed in front of the speeding truck. Without even a rest in between, he found himself transmigrated to the most innovated Otome Game of the Year called 'The Noblest of Love'. Honestly, Tanaka couldn't care less about being inside of an otome game. He couldn't care less about all the capture targets, the so-called villain, the heroine, and even less about the fact that he's supposed to be some cannon fodder for his brother, Edward, who is one of the capture targets, to step on. He just wanted to sleep dammit. After angering his father (therefore pissing off the rest of his family) with his listlessness, he was banished to Wisteria Estate on the other side of the capital separated from the main household. Which is awesome for Tanaka because he doesn't have to listen to his so-called 'family' prattle on and on about his uselessness. Even so, it seemed there are some things that he couldn't avoid... The villain for example. Tanaka: I'm sleepy... Villain: Then let me hold you in my arms while you sleep~ Tanaka: I'm hungry... Villain: Then I'll feed you~ Tanaka: I'm tired... Villain: A bath might help you relax. Just turn around and let me wash your back~ Tanaka: I'm sore... Villain: I can massage your body~ Tanaka: ...But it's your fault that I'm sore... (AN: The MC starts off as a child, so any romantic development would be in later chapters. Some innocent tofu-touching will happen early on though~)

The cintamani is a portal? Hmm? Why are they on Earth 2?

What will happened if instead of possessing Cale Henituse's body, Kim Rok Soo became the trash's twin brother? 'Well, let's just make sure he will not get beaten up by Choi Han in the future.' TRASH OF THE COUNT'S FAMILY FANFIC THE COVER DOES NOT BELONG TO ME

Ayza Serisi evreninde geçen, karakterlerin daha önce yazılmamış ufak hikayeleri. :)