muzluibon
17 historias
UNUTULMUŞ KUŞLAR GÖĞÜ por KubraKb
UNUTULMUŞ KUŞLAR GÖĞÜ
KubraKb
  • LECTURAS 206,364
  • Votos 22,197
  • Partes 41
Evera Alfen. Ya da yalnızca Era. Ölümün soğuk nefesini ensemde hissedene dek etraftaki herkes kadar sıradan bir yaşam sürdüğünü zanneden o genç kızdım. Hayatta kalmak için tek kural vardı; ormandaki sınırlara adım atmayacaktım. Her şey öğretildiği gibiydi. Ta ki o lanet gece... Bir katil hayatımdaki en masum varlığı canice öldürene dek. Küçük kardeşimi benden alana dek. Bir şeylerin ters gittiğini fark edene dek. Kuşları unuttuğumu hatırlayana dek. Ve göğe baktım. Ben, ilk başkaldırandım.
MECNUN por sokratesdiyorki
MECNUN
sokratesdiyorki
  • LECTURAS 691,437
  • Votos 38,998
  • Partes 28
Birbirimizi tanımadan birbirimizin olduk ° "Hiçbir şey bildiğin gibi değil" diye fısıldadım güçsüz bir sesle. İç çekti. "Bildiklerim yeter bana " Ona korkuyla baktım. Bildikleri yanlıştı. Ve ben onu kaybedecektim. "Onlar da sana çıkıyor zaten " dedi gözlerini gözlerimin nehirlerine akıtırken.
YAŞAYAN İZLER por Dramkralicesix
YAŞAYAN İZLER
Dramkralicesix
  • LECTURAS 338,435
  • Votos 26,119
  • Partes 29
"Korhan git artık." Dudaklarından dökülen sözler ruhuna ağır geliyordu. "Kıyamıyor musun ona." Adamın sözleri birer zehir gibiydi. Korhan iğrenerek dudaklarını ayırdı. "Kıyamadığın için mi yok sayıyorsun sana yaşattıklarını!" Korhan artık ne söyleyeceğini şaşırtmıştı. Bedeni bir enkazdan farksızdı. Hâlâ nasıl birşey yok diyebiliyordu. Hicran adamın sözleriyle istemsizce gülümsedi. "Sen ne biliyorsun be!" Dudaklarının arasından çıkan ses oldukça sert ve toktu. "Sen benim neler yaşadığımı nerden biliyorsun!" "O cehennemden kurtulmak istemedim mi sanıyorsun?" Gözünden akan bir damla yaş çenesine doğru süzüldü. "Kaç kere polise şikayet ettim. Yalvardım! Beni canımdan edecek dedim anlamadılar!" Yüzünü kapatan uzun sarı saçları kadını daha kötü gösteriyordu. "Evime bir kere bile polis gelmedi. Ama öldürülseydim işte o zaman evimden çıkmayacaktı polis!" Boğazına takılan öyle büyük bir acı vardı ki, dudaklarını araladığı anda dökülmeye başlayacaktı sanki. "Yalnızca iki gün, o bana yaşattıklarını yalnızca iki gün nezarethanede kalarak ödedi." Korhan kadının gözlerindeki geçmişin acı yansımasıyla yutkundu. Boğazında öyle büyük bir acı takılmıştı ki, canının yandığını hissetti. "Sonra ne oldu biliyor musun?" Hicran'ın dudaklarını acı dolu bir gülümseme kapladı. "Dağıttığı suratıma yeni yaralar ekledi. Beni öldüresiye döverken neredeydi mazlumun yanında olacak devlet!" Hicran acıyan canını daha fazla gizleyemedi. "İnsanların o yere göğe sığdıramadıkları adalet neredeydi!" "Ben bu cehennemden kurtulmak istedim, ama kurtulmama izin vermediler."
KAHKÜLLÜ  por feristahwatpad
KAHKÜLLÜ
feristahwatpad
  • LECTURAS 163,269
  • Votos 10,931
  • Partes 11
Kahküllü' Arkasından duyduğu sesle önce gözlerini kocaman açtı daha sonra gözlerini sonuna kadar yumdu sanki yok olabilecekmiş gibi. Nereden çıkmıştı bu. En büyük kabusu tam arkasındamıydı? Arkası da dönüktü nereden bilmişti o olduğunu kokusunu mu almıştı? Önüne gelen uzun adamla başını yavaşça yukarı kaldırdı. 'Kenan Abi ?' 'Ne işin var senin burada? ' Aslı başına daha ne gelebilir bu gün daha ne kadar kötü olabilir bilmiyordu. Gerçi en büyük kabusu karşısında duruyordu. Aslı karşılaşmamak için dışarı bile çıkmazken onu burada nasıl bulmuştu? Abisinin en yakın arkadaşı, yan komşularının oğlu, Ferayın abisi ve kendisinin kabusu olurdu kendileri ve ilerde tüm hayatı olacağını henüz bilmiyordu Aslı...
PERİ ve KUZGUN por Esra269
PERİ ve KUZGUN
Esra269
  • LECTURAS 4,343,558
  • Votos 59,304
  • Partes 16
"Ona bir bak! Onunla beni bir arada düşünebiliyor musun gerçekten?" ☙ ❧ "Onu istemiyorum! Onunla ilgili hiçbir şey istemiyorum. Onu görmek bile istemiyorum ama sen ikimizi bir araya getirmek için canla başla çabaladığından onu sürekli görmek zorunda kalıyorum!" ☙ ❧ "Beni hayata döndürecek kadın o mu? Ona dönüp bir baksana! Hiç bana benziyor mu? Birbirimizin ne kadar farklı olduğunu göremiyor musun?" ● O Kuzgun'du. Kuzgunlar gece gibi siyah olurdu. Gecenin karasını kanatlarında taşır, yüreğini de siyaha boyayan duygular gözlerinden okunurdu. Asla acısını belli etmez, asla gün ışığına aldanmazlardı. Aşkın varlığını dahi bilmezler, onu görmek ve solumak istemezlerdi. Karanın rengini almış ruhları, bir sis gibi hareketlerine yayılırdı. Kuzgun yakardı; siyahıyla, gecesinin acısıyla, sevişiyle ve acısıyla. O ne kadar siyahsa, ben o kadar beyazdım sanki.Gece gibi kara bakışlarına bakıyor ve görsün istiyordum. O kadar derin, o kadar koyu ve o kadar çok şey anlatan bir bakıştı ki, içim titredi. Peri'si olarak ona tutunmak, o bakışlardaki acıyı ve çaresizliği ondan alıp sonsuza kadar yok etmek istedim. Bana ihtiyacı vardı ve bunu dile getiremiyordu. Çünkü çok gururluydu. Çünkü gururun onu koruduğunu düşünüyordu. Oysa gurur, bizi hayattaki güzel şeylerden alıkoyuyordu: cesaretli olmaktan, korkusuz olmaktan, sevmekten. Ona, "Yeter artık," diye fısıldamak istedim. "Görmelisin artık beni. Ve teslim olmalısın..." Ama hiçbir şey diyemedim. Biz kelimeler hakkında ne bilirdik ki? Ve duygular hakkında? Konuşamayacak kadar yoğun duygular boğazımızda düğümlenirken titrerdik ancak dil kemiğe bürünüp de söze gelmezdi. Su bütün sızıları dindirirdi ama suyun sızladığını kimse bilmezdi. Gözlerimi kapatmak istedim. Suyun sızısını içimde hissetmek istedim. Sızılarımı dindirebilseydi, ona ne derdim? AŞK SERİSİ 4. KİTAP
KALBİMDEKİ KIYAMET por nefes_b
KALBİMDEKİ KIYAMET
nefes_b
  • LECTURAS 51,963
  • Votos 4,094
  • Partes 23
Gözen Sözer, hayat kavramında mutlu olmayı çıkardığında 20 yaşındaydı. Komada yatan bir abi ve arasındaki bağın kopma noktasına geldiği ikiz kardeşiyle savrulup durmuştu. Hayat onu hiç bilmediği bir mahallede, tanımadığı insanların arasına soktuğunda neler yaşayacağını tahmin etmiyordu. Ahmet Destan Affan, mahallenin abisi, aşık olacağı en son ama en doğru adamdı. "Sadece seni korumak istemiştim." Dedi dalgın dalgın. Dilim az önceki cümlesinden dolayı lal olmuş durumda olduğu için nasıl konuşacağımı bilmiyordum. Öylece zihnime kazıdığım yüzüne bakıyordum. Alayla gülüp karşı duvarı izlemeye devam etti. "Nasıl korumaksa, yaptığım tek şey seni kendimden uzaklaştırmak oldu." "Ben uzaklaşmadım." Ben hiç sana yakın değildim ki Destan. "Doğru, uzaklaşmadın çünkü hiç yakın olamadın bana." İçimden geçenleri onun dillendirmesi yüzümü buruşturmama sebep olmuştu. Sesli duyduğum gerçek hiç hoşuma gitmemişti. "Neden yakınımda değilsin Gözen?" BU KİTAP YAŞI KÜÇÜK OLAN OKUYUCULARA UYGUN DEĞİLDİR. İki farklı insanın tek bir yola düşmesi. Aşk beklenmedik acı ise muntazar olandı. GÖZEN SÖZER & AHMET DESTAN AFFAN
ZÜMRA por lanetifrita
ZÜMRA
lanetifrita
  • LECTURAS 175,140
  • Votos 8,317
  • Partes 29
Hayatında tüm zorluklara kendi başına göğüs germiş , kanayan dizlerini tek başına saran bir KADIN; ZÜMRA GÜMÜŞAY. Sevmelerin en çok yakıştığı bir ADAM; ASLAN HANCIOĞLU. "Aşk Hafızım, İki Yüreğin Birbirinde Soluklanmasıdır."
Maça Kızı 8 por dpamuk
Maça Kızı 8
dpamuk
  • LECTURAS 171,177,839
  • Votos 7,324,938
  • Partes 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
ANKA por iloyaaa22
ANKA
iloyaaa22
  • LECTURAS 167,530
  • Votos 6,240
  • Partes 43
Şehvetle harmanlanan terlerimiz içinde bulunduğumuz yatağa bulanıyordu. Kavrulan tenim her dokunuşunda içimi cehennem ateşine değmişcesine canımı acıtıyordu. Ona daha çok dokunmak onu daha çok hissetmek istiyordum. Çoğu zaman izlerken kendimi kaybettiğim bu beden şimdi anadan doğma üryan bir şekilde karşımdaydı. Ve ben bunun tadını çıkarmak istercesine teninde ellerimi gezdiriyordum. Nemli ıslak dudakları kasıklarıma doğru yaklaşırken boğuk bir sesle inlemiş ve istemsiz bir şekilde kalçalarımı havalandırmıştım. Ellerini belime yerleştirip beni bulunduğum yatağa sabitledi ve dudaklarını tam kadınlığımın tepesine değdirdi. Ağzımdan bir çığlık koparken içinde bulunduğumuz oda utandı bizden. Duvarlar gördükleri ile lal oldu. İçimdeki arzu beni tamamen ele geçirirken daha fazla dayanamayıp "KARTAL!" diye kükredim duvarlara. Halimi anlayıp biraz doğrulurken erkekliğini tam kadınlığımın üstüne yerleştirdi ve bir anda içime girdi. Saniyede bilmem kaç yüz kez aldığım nefesler kesildi. Tek hissettiğim acıydı. Halbuki bu benim için bir ilkti ve biraz yavaş olması gerekirdi. Hissettiğim acıdan dolayı gözümden bir damla yaş düşerken daha nefes alamadan içimde hızla gidip gelmeye başladı. Daha fazla dayanamayıp geldiğimde o da kısa bir süre sonra içime boşalmıştı. Büyük cüssesini üstümden çekip yanımdaki boşluğa yüz üstü bıraktı kendini. Ona doğru dönüp elimi omzuna yerleştirdiğimde hızla bileğimden tutup elimi itti "Cebimden üç yüz lira al ve çık hemen." dedi buz gibi bir sesle aşık olduğum adam. Ruhum bedenimden çekilirken yere çakıldım. Benden kilometrelerce yüksekte olan sevdiğim sırtını bana dönüp çıkıp gitti. Ben ise kanlar içinde o uçurumun dibinde kaldım. * * *
GİRAY por servestizm
GİRAY
servestizm
  • LECTURAS 1,738,476
  • Votos 117,478
  • Partes 51
***** "Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken saçını açmaktan çekinmemesi gerektiğini düşünmüştü, helaldi artık sonuçta... Aynadan onunla göz göze gelince sordu aynı tereddütle, "Keseyim mi yani?" Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, ilk tanıştıklarında her lafıyla bir kasırga koparacak kadar kesin olan Dilrûba artık her daim kırılgandı.. Artık evli olduklarında, kocası sıfatı taşıdığından mıydı bu tavrı? Bazen düşünüyordu, ona yardım edeyim derken bastırmış, ya da ezmiş miydi hiç? Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti? Düşündüğüyle kendine olan öfkesini atamadan sordu kıza, "Niye kesecekmişsin?" "Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden parçaları her yerde görürse.. Onun konuyu açmamasını uzun bir süre aynı odada kalacaklarına yormuştu çünkü.. Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça, Ben toplarım senin ardından.' dedi içinden, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..' 'Senin gibi...' Saçlarını tutarak hafifçe tebessüm etti Dilrûba, "Salık gezmem o zaman, fazla dökülmez.." dedi ama saç değildi tam olarak kastettiği. Hayatında bana dair pek bir iz bırakmam, rahatsız, olmazsın diyordu.. Şu akşamdan itibaren herkes biliyordu evli olduklarını... O yüzden sanki iki gün önce değil de şimdi kıyılmış gibiydi nikâhları.. Öyle hissediyordu. "İstediğin gibi gez, nasıl rahat eder, nasıl istersen.."