Mesleğini severek yapan bir insanın en acılı anı nedir bilir misiniz? O mesleğin size eksi olarak dönmesi. Sizin yıllardır en sevdiğiniz eşyalar fotoğraf makinası ve fotoğraf baskısıyken, bir anda o eşyalardan nasıl tiksinebilirdiniz ki? AKSU NESLİŞAH CENCER' in buna cevabı tam karşısında duruyordu. Elinde ki makinayı sımsıkı tutarken aynı zamanda kendine emirler yağdırarak gözlerinde ki yavaş yavaş oluşan damlaların akmamaları için üstün bir çaba sarf ediyordu Aksu. Onu hala sevdiği, onu hala istediği, geri dönmesi için Allah'a yalvardığı günlere 'yazık' dedi sadece. Zaten elinden başka ne gelirdi ki? Kendini toparladı, güçlü bir kadın gibi davranarak o pozu çekti. Sonra ise makinasına bakarak resmin nasıl çıktığına göz gezdirirken mırıldandı. "İşte bu tek kare, sen ve sana dair her şeyi sildirdi." YAYIN TARİHİ: 10.03.2021 🎥

Bilim Kurgu | Romantik | Her şey üç buçuk yıl önce Güney Afrika'da başladı. Güney Afrika'da Tabari adında elli iki yaşındaki bir teyzenin vücudundaki tüm kıllar döküldü. Bir hafta içerisinde gözleri görmez oldu ve tuhaf davranmaya başladı. Bir haftanın sonunda kendini kaybedip etrafındaki insanları onunla göz teması kurması için zorlamaya başladı. Onunla en az yedi saniye göz teması kuran kişilerde de aynı belirtiler görüldüğünde ilk yayılma başlamış oldu. Bunun ne olduğunu bilen bir kişi bile olmadı, hiçbir bilim insanı bu virüsün nereden geldiğini açıklayamadı. Ve YEDİ SANİYE VİRÜSÜ yayılmaya devam ederken ben hayatta kalanların alındığı Kamp 54'te, ölümü bekleyen sözde nişanlım ve dostlarımla beraber, kampa yeni gelen kişinin gizemini çözmeye çalışıyordum. Onun doğru olduğu bilinen tek adı Kapanın Sahibi'ydi ve gelişiyle her şeyin düzenini bozmuştu. Onunla ne kadar ters düşsek de çok yakında birbirimizin kaderini değiştireceğimizi bilmiyorduk. ❝ ❞ "Keşke bu şekilde tanışmasaydık Kapanın Sahibi." Yutkundu, kısılan göz kapaklarının üstündeki kaşları hafifçe çatıldı. Gözüme kızgın değil de acı çekiyor gibi gözüküyordu. Keşkeler hiçbir işe yaramazdı ki. Bizi üzmekten başka. "Yan yana olan iki kişi, ya birbirine iyi gelir ya da birbirini ölümüne götürürmüş." Başımı iki yana salladım, "Biz ikisini aynı anda yapıyoruz ama." dediğimde dudakları gergince kıvrıldı. "Seninle ikisine de var olan birini bulmak zordur..." Yanağımı seven parmağı durdu. Bakışları, içime işleyen sözcükleri bana en başından fısıldıyordu. "Sen buldun." "Sen de buldun." ❝ ❞

A Ğ L A M A G Ö N Ü L 💧 "Burada ki en ateşli hatunla bir gece geçirecek cesaretin var mı?" Her zaman olduğu gibi meydan okuyan gözlerini sevgili dostuna dikti. "Karşılığında bana ne vaat ediyorsun?" "Eğer yaparsan, senin yerine babana yumruk atacağım." Lersan' ın sağ dudağı yanağına doğru kıvrılırken çoktan içinden idaayı kabul etmişti bile. Hayatında, kendine verilebilecek en güzel armağanı bu olurdu. Kendisi yapamıyorsa, en yakın arkadaşı onun yerine zevkle yapacaktı. "Kabul edilmiştir" * "Burada ki en iyi kadın kim? Bana zorlu, sert, vahşi bir kadın lazım" Kadın göğüslerini gösterecek kadar eğildi. Hiç düşünmeden bilindik ismini söyledi. "Gönül CEYLAN" dedi ve ekledi. "Sadece buranın değil, Türkiye' nin en zorlu ve vahşi kadınıdır. İsmini duymayan yoktur" "Onu bize gönder" Kadın ise şuh bir kahkaha attı. "Yalnız Gönül de işler öyle yürümüyor. Onu görmek isteyen yanına gider. Ve eğer Gönül isterse sevişir. Kendine ait standartları var. Eğer o standartları karşılıyorsa para çok da umrunda değil" Ve Lersan, oturduğu masadan sakince ayağa kalktı. Geldikleri mekanda arkadaşlarını geride bırakıp kadının odasına yol aldı. Çok fazla şey düşünüyordu, çok fazla kafası karışıktı ve oldukça da alkollüydü. Ancak hiçbirisi, kapıdan girdiği anda gördüğü kadını, gözlerinin içine tesir etmesini engellemedi. Lersan Tan BEYLERBEYİ, sadece bir iddaa uğruna hayatını tepetaklak edecek kadını işte o zaman tanıyacaktı. Kadın ise bu hayatı seve seve tepetaklak edecekti. 05.02.2021 ⍣

Yazar Hanım ~ Yalnız Adam 🌙 📖 Sayfanın sonuna geldiğimde ise gözlerimden yeniden akmayı bekleyen yaşlarla birlikte yazdığım yazıyı takip ederek konuştum. "Ve Tuğkan Başaran, her zaman yalnız olmaya mahkumdu..." Sert hareketler ile üç noktaları bastıra bastıra koymuş, koydukça gözyaşlarıma engel olamamış ve ağlamam şiddetlenmişti. Yağmur da sanki ben ağladıkça şiddetini arttırmış, gökyüzünde ki o eşsiz kızıllık tamamen dünyaya kendini teslim etmişti. Hıçkıra hıçkıra ağlarken, elimde ki pilot kalemi, açık bıraktığım son sayfanın üstüne koydum. "Bu günü hiçbir zaman unutmayacağım Tuğkan BAŞARAN..." Kafamı kaldırıp gökyüzüne doğru ağlarken gözlerimi acıdan yumdum. Son kez geceye doğru fısıldadım. "...Çünkü seni, bu eşsiz dolunay gecesi yok ettim" * "Sen de kimsin?" "Günaydın yazar hanım. Ben Tuğkan BAŞARAN...Yalnız adam!" 🌙

YALNIZ SERİSİNİN İLK KİTABI ❗ Kanlı bir geçmişe küçük elleriyle adım atmıştı mavi gözlü kız. Çıplak küçük ayakları ile sokakta tek başına dolaşırken bir kol sardı bedenini. Narin ve zarif bir kadındı. SILA NENE' ydi. Kendisi ile birlikte beş kızı büyüttü, yedirdi, içirdi. Onun ölümü sonrası kızlar artık hayata tutunma sebeplerini uygulacaklardı. İntikamlarını... Ellerinde kanlı bir geçmiş, zorlu küçüklük anıları ve şimdi ise yeni bir hayat vardı. Artık küçük değillerdi. Büyüktü ve intikam hırslı ile yanıp tutuşan birkaç kızdan ibaretti. Dünyayı sallayacak bir intikam hırsı. Almin. Herşeyin beyni, kalbi, bencillerin kızı ve en önemlisi de mavilerin kadını. Almin Pamir' in mavilerinin kadını. Pamir ise Almin' ın yeşillerinin adamı. Peki Pamir soy ismini bile nefret ettirecek mavilerin kadınını kendi hayatına aktarabilecek mi? Almin hayatını göze alıp hislerine yenik düştüğü adam için intikamdan vazgeçecek mi? İki ucu kör bir hayatın içine atılan minik kızların hikayesiydi Yalnız. Ve her bir harfin anlamını taşıyan kızlar hayatın onlara kattığı nefreti kusarak yaşarken gülmeyi hedefleyecekler. Erkekler ise onların öncülüğünde başrol oynayacak. * "Zirve tek kişiliktir Dağıştan...Ya kuş olup uçarsın yada yılan olup sürünürsün" Almin ALTINDAĞ . Yayın Tarihi: 02.06.2016

İnsanlara yardım ettiğimiz zaman gündelik ağızda 'Allah tuttuğunu altın etsin' gibi karşılığında güzel sözcükler alırız. Peki bu kelime hayatta gerçekten var olsaydı neler olurdu hiç düşündünüz mü? Oysa Rejan buna benzer bir durumla karşı karşıyaydı. Tek fark, tuttuğunu altın yerine taşa çeviriyor olmasıydı. Kendi bedenine yer etmiş bir mühür ile derisine kadar işleyen o işaret hayatını tamamen değiştirmişti. Lanetli diyordu genç kız kendine. Ve yıllarca eve kendini kapatarak, bedeninde yer etmiş mührü araştırmıştı. Sonuç ise, koca bir sıfırdı. Peki yıllar sonra evden çıktığında neler olacaktı? Hayatı nasıl yaşayacaktı? Bir ipin ucunu şans eseri tutmuş ve aradığı sorulara cevap bulmaya başlamıştı. Bu işin ucunda; Ne olduğunu? Neden hayatta olduğunu? Ne için var olduğunu? Bu 'lanet' dediği mührün hikayesini bulabilecek miydi? En önemlisi de kendisini anlatacak birisi çıkacak mıydı karşısına. İşte hayat, o dışarıya yıllar sonra adım attığında başlıyordu. İşte efsane, kendini sakladığı yerden o zaman çıkacaktı. 01.12.2020

Dünyayı sarsan bir virüs, iki ülke arasında çıkacak olan savaşa katılan dünya, kötü şartlara maruz kalan bir ülke ve bu ülkeyi kurtaracak iki kişi. Bir doktor. Bir asker. Ve o asker ölü bilinen bir asker, o asker kimselerin bilmediği bir komutan, o siyah bereli asker vatan aşkı ile dünya arasında sevgisini fısıldayan bir erkek. Ve o doktor, ülkesini bu lanet virüsten aynı zamanda da açacağı bütün felaketlerden korumaya çalışan bir doktor. Aşkını virüsle savaşırken fısıldayan, ülkelerin katliamına son noktayı koymak için canla başla çalışan güzel bir doktor. Onlar dünyanın, daha önce hiç girmediği bir savaşın içine girmemesi için uğraşan iki ayrı meslek sahibi zıt insanlar. Bu iki zıt insan, sadece bir yolda kesişirken aşklarının güzelliğini yaşayacak zaman bulabilecek mi? "Gözlerini açmalısın ki kahramanıma teşekkür edeyim" 31.12.2020 VİRÜS SIRALAMA 1.' NCİSİ 💫 ●●●●● SALTUK SARUHAN ÇAĞLAYAN & ERVA GÜNDEM ÖNEMLİ NOT: Hikayem Descandentes Of The Sun ' un resimlerini barındırıp aynı doktor ve asker ilişkisi gibidir. Ancak konu çok çok farklı ve başka bir aşkı içerir. Tanışmasına kadar değişiktir.

WattpadRomanceTR Aksiyon/ Macera listesindedir❤️ Kehanetlere inanır mısınız? Sabahın erken saatlerindeki boş sokakta kadının sesi yankılandı "......bugün Londra'ya dönersen, kaderindeki kızla, olması gerektiği zamandan önce karşılaşacaksın. Karşılaşman sorun değil zira sorun, onun elinden alacağın şey!....vicdan azabın o sana aşık oldukça artacak..." Yıllar sonra, kehanetin gerçek olduğunu öğrendiği zaman çok geç olacaktı... İşte o zaman, keşke inansaydım diyecekti. Ama bir kere kaderi değiştirmişti. Acaba tekrar değiştirebilecek gücü var mıydı? Eserin her hakkı saklıdır. Bu yapıtın aynen ya da özet olarak hiçbir bölümü, yazarın izni alınmadan kullanılamaz.

Sıra Egehan'daydı. "Hiç aşık olmadım," dedi shot bardaklarından gözlerini ayırmayarak. Onun gibi soğuk birinin aşık olmadığına kalıbımı basabilirdim. O aşktan ne anlardı ki? Kendimden emin bir şekilde yeşil kartı önüme koydum. Duru da benim gibi yeşil kart çıkarmıştı. Egemen ve Yağız'ın önünde ise kırmızı kart duruyordu. Bir dakika, ne? Egehan "Kızlar, atın shotlarınızı," dedi. Cidden aşık olmuş muydu? Egemen de bildiğine göre önemli bir şeydi. Egehan'ın aşık olduğu kızı cidden şu an çok merak etmiştim, çünkü onun gibi buzdan adamları aşık etmek zordur diye biliyordum. Bana sırıtarak bakan shot bardağına umutsuzca elimi uzattım. Düşünmeden bardağı diktim ve acı sıvı boğazımı delip geçerken yüzümü buruşturdum. Oyun sırası Egemen'deydi. Lütfen bileyim, lütfen kolay bir şey olsun. Egemen son derece bir soğukkanlılıkla "Beynimde tümör var," diyerek oyundaki herkesin kaşlarını çatmasına neden oldu.