Oku
4 stories
KARMA by Mestra6
Mestra6
  • WpView
    Reads 1,043,033
  • WpVote
    Votes 94,234
  • WpPart
    Parts 99
Ormanın içinde uyanan bir kız ... Hafızası silinmiş bir kamp dolusu insan ... Dövmelere göre ayrılmış gruplar ... Savaşın eşiğinde bir ülke ... Carmen Byose, ormanın ortasında uyandırıldığında karşsında kendisine doğrultulmuş bir tüfek namlusu görmeyi hiç beklemiyordu. Gittiği yerde hafızası silinmiş bir kamp dolusu insanla yaşaması ve onlara uyum sağlaması beklenirken kendisi de hiçbir şey hatırlamıyordu. Ancak onlardan farklı olarak Carmen grubunu ve belki de oradaki yaşamanı belirleyen en önemli şeye; ön kolundaki dövmeye sahip değildi. Bir hata sonucu mu oraya düştüğü bilinmezken onun bu garipliğinden çekinen ve ne yapacağını bilemeyen kampa ve lidere karşı kendisini korumak dışında bir gayesi olmaz. Geldiği yere kaçıp ormana sığınırken sürekli etrafında dönen olaylara ve kendine dair yeni şeyler öğrenir. Dövmelerin temsil ettikleri , kamp sistemi , kendi geçmişi ve düşmanları ... Carmen, kampta ve sonrasında namlunun ucunda yürümeyi bırakmazken kendi sınırlarını zorlamak, benliğini keşfetmek ve süregelen savaşta yer almak zorundadır. Bilinmezliklerle ve ters köşelerle dolu, fantastik ve bilimkurgunun karması olan kitapta uzun soluklu bir macera sizi bekliyor olacak. ***Wattpad Fantasy Tr okuma listesinde (Soluksuz Diyarlardan Kopup Gelenler ) ~Başlangıç Tarihi : 28.06.2020 ~Bitiş Tarihi : 20.09.2020 TAMAMLANDI- Tüm hakları şahsıma aittir.***
KAYIP RUHLAR LİSESİ by Erkanaksuyzr
Erkanaksuyzr
  • WpView
    Reads 2,586,898
  • WpVote
    Votes 118,479
  • WpPart
    Parts 78
#2 +18 şiddet içerir Karanlık hüküm sürer ruhunu kaybetmiş bedenlerde. Bakanlar onları güçlü sanırlar. Hasta bedenlerdir onlar. Ruhları kayıptır. Acı çekmeye alışmak kolay bir duygu mu sanılır? Acı ile yaşamak zevklimi geliyor sana? Yere düşünce kırılan kolun açısını bağırarak dindiremezsin. Bir trafik kazası geçirirsin ve annen baban oracıkta gözlerinin önünde ölü verir. Sen kırılan boynunun acısı ile onlara bakar ve kendi acını unutursun. Yedi yaşında bir çoçuksundur ama artık büyümüşsündür. Kayıp ruhlar acıların keyif verdiği bir hayatı ideme ettirmez. Acılar ile yaşamayı emreder sana. Başlayacağınız bu kitap bağımlılık yapabilir. Aşırı merek ve heyecana yol açabilir. Büyük ihtimal kitaba başladığınızda vaktiniz varsa bitirmeden elinizden bırakamayacaksınız. Yani uykusuzluğa yol açabilir. "İddialı konuşuyorsun yazar" diyenler, okumayı bitirdikten sonra "yeni bölüm gelsin bir an önce" de diyeceksiniz
YABANCI by oz_yildirim
oz_yildirim
  • WpView
    Reads 133,540,872
  • WpVote
    Votes 2,702,270
  • WpPart
    Parts 71
O insanın tenini ürpertecek kadar güzel. Tenine işleyen karanlığa rağmen. O ölümcül derecede soğukkanlı. Çimen yeşili gözlerinin derinliklerinde, karanlık bir kuyuya attığı acı dolu bir geçmişi var. Onun bir kalbi yok. O bir kimsesiz. O bir yabancı. O bir katil. O... Ediz Çağıran. Ve pençesine aldığı kurbanına aşık olmak üzere.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,034,078
  • WpVote
    Votes 718,095
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.