Tanıtım bölümüne göz atınız...

"Gwen Donna ha? Başka bir anlamla beyaz kadın.. Adını kim koyduysa zekice bir kelime oyunu yapmış." dediğinde ona yavaşça döndü, o ise gülen gözlerle devam etti. "Sanki baban geleceğini, gücünü, kişiliğini sen doğmadan biliyormuş gibi." dediğinde bir anda nefesi kesilmişti. Babasını bilmesi ve takdir etmesi onun için çok şaşırtıcı, Suidan içinse gurur verici bir olaydı, bunu zihnini okumadan da Gwen'e hissettirebilmişti. Bu hislerle gözleri bir süre buluştuktan sonra Suidan başını olmayan, siyah tonlarındaki "gökyüzüne" doğru çevirdi ve Gwen uyanmadan, son olarak şunları söyledi: "Anlaşılan kaderi yüzyıllar öncesinden yazılmış, ender ve güçlü bir savaşçıya önder olacağım. Bana bu onuru yaşattığınız için teşekkür ederim, bayan McClair."

Hiç bir şeye sahip olmayan bir gencin, güç, para ve bilgeliğe sahip olması adına ilerlediği bir macera duruyor. *** "Ben her şeye sahip olan, ancak kaybedecek hiç bir şeyi olmayan biriyim." Mavi saçlı kırmızı gözlü çocuğun konuşması ile birlikte arkasında ki altı kişi birer adım öne çıkmıştı. Arkasında üçü sağında üçü solunda bulunan dostlarına kısa bir bakış atan genç, yüzünde ki sırıtış ile birlikte karşılarında ki devasa orduya bakıyordu. *** Kitap kapağı konusunda yardımlarından dolayı @IbrahimHalilKaya3 'e teşekkür ederim.