YAZ TATİLİM.
Ailesinin zoruyla akrabalarının yanına yani Bodrum'a giden bir kızın ekşınlı bir yaz tatili.
Ailesinin zoruyla akrabalarının yanına yani Bodrum'a giden bir kızın ekşınlı bir yaz tatili.
Lisedeki ilk yılımdan sonra her zamanki Bodrum tatilinin düşüncesi, benim için fazlasıyla sıradandı. Ama sıradan olmayan bir şey vardı ki o da yan evdeki çocuktu. (Tüm hakları yastığımın altında saklıdır)
sadist de denebilirdi elbette fakat ruhu beden olsaydı, o kendisine çocuk denilmesini tercih ederdi.
Bu defa sonum gelmişti..Herkese, istediği her şeye sahip olmanın bedelini bu çocukla ağır bir şekilde ödemiştim.Üstelik hesap hiçte kapanmış gibi durmuyordu. Şımarıklığımın cezası mı yoksa düzelmem için Allahın bana bir lütfu muydu bu çocuk ? Hayatım boyunca istediğim her şeyi düşünmeden elde etmiş bir insandım, fakat...
Geçmişini öğrenmek için anlaşmalı bir evlilik teklifini kabul eden Göksu'nun acı içinde olgunlaşması. Her şeyden habersiz bir kız, hayatı yalan üzerine kurulmuş. İntikam ateşine düşmüş bir genç, hayatını hiçe sayan. Üç aile. Büyük sırlar, büyük pişmanlıklar. Kendini feda edenler. İmkansız aşklar. Kaybolmuş hayatlar. ...
Tüm seçenekler aynı yere çıkıyorsa ve siz seçeneklerde kaybolup bir sonuca ulaşamıyorsanız Emir ve Beste'yi çok seveceksiniz.
Güclü , hırçın , asi Selin...Tek istedigi kendi dünyasinda ferah ve lüks icinde özgürce yasamak..Onu korumak,değiştirmek isteyen ve bu uğurda bir oyun oynayan büyükbaba...Oyun ise yakisikli korumamiz.. Ozgur kizimiz korumaya alisabilecek mi? Yoksa aşik mi olacak? Yoksa nefret mi edecek? Her ikisi de olmasin :)...
"Kapımın önünden başka bayılacak yer bulamadın mı?" "Sen ne kadar kaba bir adamsın ya? Sanki ben seçtim bayılacağım yeri! Hatta inanır mısın? Kapının önünden geçerken dedim ki burası bayılmak için çok uygun bir yer. Burada bayılırsam dağdan inen bir takım elbiseli ayı gelir ve beni kurtarır! O ayı da sen oldun!" "Sen...
Aşıktım ? Aşk ne tuhaf şeydi. Tüm duyguları barındıran ve hepsine ihtiyaç duyandı aşk. Sanki bir tanesi olmazsa aşkta olmazdı. Öfkeydi aşk, nefretti, yeri geldiğinde kaybetme korkusuydu, yeri geldiğindeyse sahiplenmeydi. Sanki kelimelere sığardı? Aşk ; olmazı olduran, yapılmazı yaptırandı. Derince soluduğumda burnuma...
Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. ...