göz bebeklerim
10 stories
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,484,735
  • WpVote
    Votes 545,126
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
Kadife Perdenin Ardında by misamigoss
misamigoss
  • WpView
    Reads 97,230
  • WpVote
    Votes 10,633
  • WpPart
    Parts 15
"Mevsimlerden papatyayı severim. Sonra seni. Sonra yine seni. Ve hep seni..."
BANA ANILAR VER by ceyzabel
ceyzabel
  • WpView
    Reads 252,933
  • WpVote
    Votes 21,718
  • WpPart
    Parts 29
"Bana anılar ver, unutmak mümkün olmasın." (01.01.2024)
KIRMIZI GÜLLER ÇABUK SOLAR by ceyzabel
ceyzabel
  • WpView
    Reads 874,975
  • WpVote
    Votes 63,656
  • WpPart
    Parts 54
"Ve unutma Zümrüt; tüm çiçekler yavaş yavaş, kırmızı güller çabuk solar." *** 1980 yılının Mayıs ayında, Dilektaşı Mahallesi'ndeki aylardır boş olan daireye genç bir adam taşındı. Tek başınaydı, bir karısı veya çocukları yoktu. Kimseyle konuşmazdı ve soğuk çehresi, tenindeki yanığa benzer farklı renkte izleri, şüpheli hareketleri nedeniyle kimsenin de onunla konuşmaya niyeti pek yoktu. Mahalleli, bu suskun ve gizemli adamın dönemin şartlarını da göz önünde bulundurarak bir Amerikan ajanı olduğuna karar vermişti ve adama kendi aralarında 'Dilsiz Ajan' diye sesleniyorlardı. Zümrüt Ayten Özsoy ise henüz yirmisine yeni basmıştı. Altı çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuydu. Hayat hakkında bilgisi bu aileyle ve bu mahalleyle sınırlıydı. Liseyi yarıda bırakmak zorunda kalmıştı, hayata en büyük kızgınlığı da buydu. Hayallerini baltalayan şey yoksulluk ve yoksulluğunun sebebi ise başlarındaki sorumsuz babalarıydı. Çoğunlukla bu kalabalık mahallenin cıvıltısında ömrünün çürüyeceğini ve ailesine rağmen yapayalnız öleceğini düşünürdü. Onun için hayat, ışıltılı bir oyun sahnesiydi ve bu sahne, akşam babası eve geldikten sonra perdelerini kapatarak karanlığa bürünürdü. Ve bir gün Dilsiz Ajan nihayet konuştu. Zümrüt Ayten Özsoy ise hayallerine çok yakın olduğunun henüz farkında değildi. (30.03.2021)
BAZI İNSANLAR BÖYLE YAŞAR by filizpuluc
filizpuluc
  • WpView
    Reads 3,241,806
  • WpVote
    Votes 172,616
  • WpPart
    Parts 53
Lina Kara, babasıyla ettiği kavga sonucu babasını kendi kafasına sıktığı bir kurşunla kaybeder. Bu kayıp kendisinden de birçok şey götürür. Borçlar ve vicdan azabı arasında sıkışırken zaman pek iyi davranmaz ona. On ay kadar sonra eski halinden eser yoktur artık. Hissizleşmiş ve yaşama olan hevesini kaybetmiştir. Kendisini bazı insanlar böyle yaşar diye teselli ederek annesi ve kız kardeşi için yaşamaya devam eder. Sıradan bir gün çalıştığı çiçekçiye gelen gizemli bir adamın ricası üzerine bir çiçek teslimatına çıkar. Ölüm anlamına gelen çiçekleri teslim ettiği adamın babasının otopsisini yapan adli tıp uzmanı olduğunu ertesi gün savcılıktan gelen bir telefonla babası hakkında sarsıcı gerçekle öğrenir. Adli Tıp Uzmanı Aral Çakırca'ya götürdüğü ölüm çiçeklerinin ikisi için olduğunu anlar. Babasının peşindeki birtakım organizasyon üyeleri, Lina'nın, Kadir Kara'ya gidecek olan anahtar olduğuna eminken Lina bunun ne demek olduğuna başta anlamasa da zamanla yaşananlar anlam kazanmaya başlar. Bilmediklerinin bildiklerinden fazla olduğunu Aral Çakırca ve Savcı Yiğit Atalay'la bu olayı çözmeye çalışırken keşfeder ve ailesinin kendisinden sakladığı sırlarla bir bir yüzleşmeye başlar. Saklanırım göz önünde. Gelir geçer önümden. Ben görünmez değilim. Hiçe sayar beni gözünde... Bu bir bilmece... Söyle bana Lily... cevap ne?
İKİNCİ TESADÜF by nehirvien
nehirvien
  • WpView
    Reads 30,719
  • WpVote
    Votes 3,146
  • WpPart
    Parts 11
❝Bir kez değil, birçok kez çıktın karşıma, her seferinde de tutuldum sana, Liza.❞
KALP SANA ÇOCUK (KİTAP OLDU) by authsevvy
authsevvy
  • WpView
    Reads 428,222
  • WpVote
    Votes 39,473
  • WpPart
    Parts 23
Babaları lise arkadaşı olan Efla ile Akgün Tan, aynı gün doğan, yıllarca içlerinde onlarla birlikte büyüyen aşk ile yürüyen iki dost iken yolları yirmi iki yılın sonunda bir sebep yüzünden ayrılır. Her saniyelerini birlikte geçiren bu iki dost ve iki aşık ayrılığın acısını yıllarca göğüslerinde taşır. Sekiz yıl sonunda karşılaştıklarında ikisi de eskisi gibi değildir. Efla Korkmaz, dünyaca ünlü bir oyuncu olmuş, herkesin hayranlıkla baktığı, güçlü, gözü kara, kendinden emin oluşuyla yürekleri dolduran bir kadın haline gelmiştir. Kameralar her zaman onu çekerken o yalnızca gülümsemesiyle yıllardır taşıdığı yalnızlığını saklamaya çalışır. Bir gün içinde bulunduğu dizi projesi yüzünden başı belaya, kariyeri tehlikeye giren Efla ne yapacağını bilemez. Onun imdadına her zaman olduğu gibi çocukluk arkadaşı koşar. Akgün Tan Acar, ser verip sır vermeyen bir adam oluşu yüzünden piyasada 'Kale' lakabıyla bilinen, herkesin çekindiği, bir bakışıyla tüm duvarları yıkabilecek kesinlikte bir avukattır. Ve Efla'yı içinde bulunduğu yalnızlıktan kurtararak geçen zamanı telafi etmeye çalışacaktır. ⚖♛ ❛Bir adımdan bir şey olmaz, Tan.❜ ❛Ben o adımı sana hep atarım, Eflatun. Benim bütün adımlarım senin. İlk adımdan son adıma kadar.❜
Gençlik Kumpanyasının Hatıra Defteri by alizarbmbin
alizarbmbin
  • WpView
    Reads 461,514
  • WpVote
    Votes 27,535
  • WpPart
    Parts 26
Sevgili defter, Ben bugün aşık oldum. Sahne ışıklarının altında, Juliet'in pencereden Romeo'ya uzandığı gibi uzandı üzerime aşk. Üstelik ölüm iksiri içmeye de yemin ettik. Ey Hermia! Bükme o masum boynunu. Çiçekteki iksirin etkisi bir düş kadar kısa, aşksa masallar kadar uzun. Gerçeği gömmeye bir avuç toprak yetmez, gençlik çiçek gibi açacaktır elbet gerçeğin üzerinde. Gençlik, pop şarkılarındaki nakaratlar gibi hareketli ve çarpıcı çünkü. Bu bir gençlik kumpanyası, Ve ben bugün aşık oldum.
drive until catch the sun by iseultntrist
iseultntrist
  • WpView
    Reads 425
  • WpVote
    Votes 46
  • WpPart
    Parts 4
Güneşi yakalamak için çıktığım yolumun sonu ona varmıştı. Olsun, zaten Güneş onun gözlerinde batıyordu.