O gece bir yıldız kaydı simsiyah gökyüzünde. Kayan yıldızla beraber bir dilek tutuldu. O gece bir kız çocuğu gömüldü toprağın altına, çığlıkları duyulmadan. Sessiz sedasız yok oldu dünyadan. Pembe çiçekli ayakkabısıydı tek arkasında kalan. O gece bir özgürlük inşa edildi yıkılmışlıkların arasından. Dibe çöken umut...
O gece yağan yağmur, yer ve göğün yerini değiştirmişti. O geceden sonra bir daha şafak sökmemeli, güneş doğmamalı, sabah olmamalıydı. O gece şafak söktü, güneş doğdu, sabah oldu. Olmamalıydı.
İntikamın kıyafetini hiç merak ettiniz mi? Peki ya bedenini? İntikam,nefretle kararmış lacivert gözlerdi. İntikam,bir kafesin ardına gizlenmiş saldırmayı bekleyen bir bedendi. İntikam, ruhunu kasıp kavuran ateşten, uçsuz bucaksız bir buz kütlesiydi. İntikam, karanlığa ait dünyada Siraç Vuslat demekti. Yer altı dünyas...