Sessiz
"Bu dünyada neyi en çok istersen o senin imtihanındır."
"Sen annemin istediği gelinin tam zıttısın. Boyama tahtası bir yüzün, sarı olan boyalı saçların, beyaz bir tenin, çılgın ve kıpır kıpır bir kişiliğin var...Ha birde bakire değilsen tam da annemin istemediği gelin tipine uyacaksın. Bakire değilsin değil mi?"
Bir başka komedi hikayesi, fakat söz konusu olan Irmak, Deniz ve Ege'yse kesinlikle sıradan değil!
Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. ...
Çığlık atmak , haykırmak , bağırmak istediğin zaman hep seni sustururlar. Başını eğmeyip diş gösterdiğinde ise susma sırası onlardadır. Beş yaşına kadar susmuş olan kız artık on beş yaşındadır ve kimse onu susturamayacaktır.
Bizim aşkımız sarılmayla başlamıştı, sarılmayla devam edecekti ve sonumuz, ikimiz sarılıyorken bitecekti. Bizimki aşk hikayesi değil, bizimki bir sarılmadan doğan, koca bir beraberliğin hikayesiydi. Ve birde... kaybedenlerin hikayesi.. * Her cümlede nefesiniz kesilmezdi. Hafif bir tebessüm veya kıkırt...
Şimdiye kadar hayatımın tek bir anlamı olmuştu:Müzik. Ama şimdi başka bir anlamı daha vardı... Yeni okul, yeni arkadaşlıklar... Benim gibi müzikle ilgilenen kişilerle tanıştım ve çok yakın arkadaş olduk. Peki bu tanışmayla hayatım değişebilir mi? Değişse bile, başıma ne gelse de ben o yanımdayken her şeyle savaşabilir...
Kalplerinde "sevdayı" taşıyanların hikâyesi: Kış Masalı Kar Şarkıları 2 Hayat akıp giderken azalır mı sevda, yoksa geçen zaman daha mı sevdirir âşık olduğunu insana... "Beni sevmekten hiç vazgeçmeyecekmişsin gibi hissediyorum" "Seni sevmekten hiç vazgeçmeyeceğim, ölene kadar sol yanım senin" Ali ve Sinemis... Aşkların...
"Ve ateş kül oluncaya dek yanmaya devam etti. Su ise buhar olacağını bilmesine rağmen savaşından vazgeçmedi.'' Masal on sekiz yaşını doldurduğunda kaldığı yetimhaneden ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu arada eski yurt müdürü tarafından ona İstanbul'da bir kolejde burs ayarlanmıştı. Kendine kalacak bir yer bulması gerekiyo...
Lisedeki ilk yılımdan sonra her zamanki Bodrum tatilinin düşüncesi, benim için fazlasıyla sıradandı. Ama sıradan olmayan bir şey vardı ki o da yan evdeki çocuktu. (Tüm hakları yastığımın altında saklıdır)
Beyazın temsiliydi o, nasıl karanlığa çekilirdi ? Belki de çekilmeyecek doğrudan sürüklenecekti. Önemli olan bunu yaparken geleceğini mi riske edecekti, yoksa kimseyle paylaşamadığı geçmişinden mi ödün verecekti ? © Tüm hakları saklıdır.
Ailesinin zoruyla akrabalarının yanına yani Bodrum'a giden bir kızın ekşınlı bir yaz tatili.
Hissiz, acımasız,yakışıklı, güçlü ve zengin. Hepsi kadınlara güvenmeyen Alexander'ı tanımlamak için kullanılabilecek kelimelerdi. Hissiz ise en başı çekerdi çünkü o bütün hislerini rafa kaldırmıştı, ta ki Heaven'ı görene kadar. Kendisine muhtaç bu kız Alexander'ın bütün hayatını ve bütün inançlarını ters yüz edecekti...
Lisenin inek ve ezik olarak bilinen kızı, nasıl olurda bir anda popüler bir kıza dönüşebilir? Bizde bunu merak ediyoruz işte. En iyisi okuyup öğrenelim.