Gücümü biliyordum Ne yapmam gerektiğini de Ama o gözler her şeyden vazgeçip, onunla beraber sessizce yaşama isteği oluşturuyordu işimde. Yine de ben o kişi değildim Oda beni tanımıyordu. Ben ne kadar yıllarca onu beklemiş olsam da.

Çok yanlış kişiye bulaşmıştım. Yanlış yerde yanlış kişiye yanlış yapmıştım. Hemde büyük bir yanlış. Tabi o kişinin çetenin lideri olduğunu bilseydim arkama bakmadan kaçardım. Yine de bunu lehime çevirebilirim,onu kullanabilirim diye düşündüm. Onunda böyle düşündüğünü bilmeden...

"Biliyorum. Biliyorum bu saçmalık. Belki çocukluk de, belki cahillik, salaklık, aptallık ya da herhangi bir şey de ama ben aşk demeyi tercih ediyorum. Biliyorum saçma ama güzel yanı da bu. Tabi ben o güzel yanını pek tadamadım. Bana yıktıklarını toplamak kaldı sadece"

"Size bir hikaye anlatacağım. Modern Bonnie ve Clyde'ın hikayesi.Aslında bu çokta mutlu bir hikaye değil çünkü...neyse ilerde anlarsınız"

"Biliyorsun. Uzun zamandır tanışıyoruz." "Evet Chaerin. Ama ne var biliyor musun ? Biri seni ne kadar uzun zamandır tanıyorsa o kadar çok nefret eder. Emin ol" "Beni en uzun süre tanıyan sensin Jiyong ah" "İşte bu yüzden en çok ben nefret ediyorum senden" "Hislerimiz fazlasıyla karşılıklı. Senden o kadar nefret ediyorum ki yakında sözlüklerde nefretin karşısına Kwon Jiyong yazacak. Yine de buraya seni görmeye değil iş konuşmaya geldim"

Nihayet harekete geçmenin zamanı gelmişti. Buraya gelmek acı dolu ve işkence gibiydi. Ben seçilmiştim. Geçmişimi unutmadan kendimi onlara kabullendirecektim. Her şeyi yapmaya hazırdım. Diğer tarafta olmam gerekiyordu. Ben oraya aittim.

KOOKİEMONS TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜN!! Ekranda çıkan bildireme baktım ve kafamı masaya vurdum. canımın acısıyla ekrana tekrar baktım. Kimdi bu hain pislik! Ekrana tıkladım. KOOKIEMONS'U ARKADAŞIN OLARAK EKLEMEK İSTEDİGİNE EMİN MİSİN ? Yazıyı görünce evete tıkladım. "Çünkü ona anca bu şekilde küfredebilirim" diye fısıldadım ve mesaj panosuma gelip parmaklarını kıtlattım.