KESİNLİKLE OKUNMASI GEREKENLER
10 stories
HESİM "Hayalet Sesim" by bilgeliyazar
bilgeliyazar
  • WpView
    Reads 2,515,243
  • WpVote
    Votes 115,575
  • WpPart
    Parts 23
Bir kız... Bir de ses... Hayalet bir ses... Ama gerçek. Biraz da doğa üstü... 《Korku kitabı değildir.》 Derin, sürekli derinlerden duyuyordu ismini. Korkuyordu. Varlığını bilmediği bir ses sürekli onunla iletişime geçiyordu. Biraz zaman korktu. Biraz zaman kovdu. Ama sonra alıştı o sese. Dokundu. Sarıldı. Öptü. Arkadaş oldu. Belki sonra daha da fazlası... . . . İçim yine bir tuhaf olsa da çalışma masama doğru baktım. Ne bir belirti ne bir işaret hiçbir şey yoktu. 'Belirti mi istiyorsun?' diye sordu zihnimin içinde yankılanan sesiyle... Olumlu anlamda başımı salladım. Düşüncelerimi okuması bazen sinir bozucu olabiliyordu. 'Sende çoğu zaman sinir bozucusun Derin.' Yine yapmıştı işte! Yine okumuştu düşüncelerimi... Masamın orada bir şeyler hareketlenince oraya doğru baktım. Kalem kendi kendine hareket edip kağıda bir şeyler yazıyordu. İstemeden de olsa elimin altındaki yorganımı sıktım avcumun içi ile. Korkuyordum belki de hala. Göremediğim bir ses ile konuşuyordum. Her an benimleydi ve sanırım o sadece ses değildi. Bir varlıktı. Dokunabilirdim ona. Elimle hala yorganı sıkarken kalem masadaki yerini aldı ve kağıt havalanmaya başladı. Havalanan kağıda baktım. Kağıdın üzerinde ' HESİM ' yazıyordu. Bu onun ismi miydi? Başlangıç Tarihi: 16 Ocak 2016 İlk Yayın Tarihi: 17 Mayıs 2016 》Tüm hakları bu hırçın yazarın masum ruhunda saklıdır... Bana ulaşmak isteyenler için instagram hesabım- @bilgeliyasam Hesim'in instagram hesabı: @hayaletsesim
CEHENNEM ÇİÇEĞİ: GÖLGE by GeceYuzu0
GeceYuzu0
  • WpView
    Reads 779
  • WpVote
    Votes 278
  • WpPart
    Parts 12
~~~ Karanlıktan korkmamak için alışmak zorundasın. ~~~ "Saçmalama, Samira. Bu delilik" dedi hiddetle. "Başka şansımız mı var? Daha iyi bir fikrin varsa eğer zevkle dinleyebilirim. Onu kurtarmamın tek yolu bu. Ben onsuz yapamam Ekin. Anla beni." dedim. Gözüm doldu ama ağlamadım. "Bak, Samira! Onlar 'Cehennem Çiçeği' çetesi. Eğer isterlerse sana cehennemi yaşatırlar." Biliyordum bunların hepsini biliyordum. "Biliyorum ama yapabilirim, Ekin. Aras'ı kurtarabilirim." Başka çarem yoktu. Çocukluğumda bir cehennemden çıkmıştım ve yeni bir cehenneme atılıyordum. Eğer o cehennemde yaşadıysam burada da yaşardım. Bunu sevdiğim adam için yapardım. "Peki. Tamam, Samira. Ama eğer amacını çözerlerse seni öldürürler. Ve bu mecazi değil oldukça gerçek bir terim." Hızla kafa salladım. Ucuda ölümde olsa seni kurtaracağım Aras. Çunkü ben sensiz bir hiçim. Başıma ne gelirse gelsin... ~~~ Kapak tasarımı bana aitdir. Kurgumun çalınması söz konusu olduğunda hiç çekinmeden yasal işlem başlatacağım.
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,274,969
  • WpVote
    Votes 692,651
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,090,298
  • WpVote
    Votes 719,722
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
Ölü Kalbin Feryadı  by aysenurkayabasii
aysenurkayabasii
  • WpView
    Reads 363,817
  • WpVote
    Votes 20,917
  • WpPart
    Parts 46
"Onun ölü kalbinin feryadını duyabilen yegâne insandım, o da dahil."
SONSUZ by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 3,678,996
  • WpVote
    Votes 235,255
  • WpPart
    Parts 59
"ÇIĞIR AÇANLAR Kategorisi - The Wattys 2016 Ödülü Sahibi" Mutluluk yoktu, sevinç yoktu, heyecan yoktu, korku yoktu, üzüntü yoktu, acı yoktu, hiçbir şey yoktu. Sadece saatin her geçen saniye vücuduma bıçak gibi saplanan akrep ve yelkovanı vardı. Bu saat sonsuzdu, sonsuzluktu. Ben sonsuzdum, sonsuzluktum. Eğer bu bir infazsa; zaman cellâttı, bense mahkum. Yayın tarihi: 20.12.2014 Bitiş tarihi: 17.09.2016 Tüm telif hakları saklıdır. Hiçbir şekilde kopyalanamaz ya da paylaşılamaz aksi takdirde gerekli yasal işlemler başlatılacaktır.
KALINTI by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 2,711,902
  • WpVote
    Votes 112,839
  • WpPart
    Parts 27
Psikiyatrist, karanlık kadar çekici ve zeki bir adam... Şizofren, öldürücü güzellikte bir kadın... Her şey çok normaldi ta ki kadının aslında şizofren olmadığını öğrenene kadar. Her şey karanlıktı, kanlıydı, tutkuluydu, acı verici, büyüleyici ve gerçekti. Bu aslında masal kadar inanılmaz ancak kırmızı kadar kızıl, siyah kadar karaydı.
+16 more
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,796,727
  • WpVote
    Votes 192,310
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
İÇİNDE BİR SEN by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 55,702,075
  • WpVote
    Votes 1,674,552
  • WpPart
    Parts 59
Sen hiç bir kitap karakterine âşık oldun mu? O, oldu. Asıl tuhaf olan ise... Kitap karakteri de ona âşık olmuştu. "O gece bir kitapla tanıştım. Kaderime giden yolda bana rehber olacak bir kitapla." (DÜZENLENİYOR.) © Tüm Hakları Saklıdır! ©
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,229,590
  • WpVote
    Votes 2,250,123
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."