Kolumdan tuttu, ben bir an " ne yapıyorsun" diye zırlarken " Gel benimle " diye çekiştirmeye başladı. Beni tabloların arasında bir bölmeye doğru sokarken burası başka bir koridordu. Sonra bir şey oldu onun deri ceketinin kolunun fermuarına saçım girdi. "Ah" diye bağırmaya başladım. " Saçım" diye inledim. Köşede kalıyorduk, eli saçımda beni perdelemişti. "Rahat dursana kızım çıkartıyoruz" elimle koluna sarıldım. " ya çabuk" diye cırlayıp inlemeye başladım. "Ya ne oyalandın hızlı olsana " deyip alttan alta ona baktım. " Hızlıyım zaten" deyip kaşları çatık çatık bana söylendi. Saçımı çekiştirince kökümün sızlaması ile "Ah " diye inledim. "Çağatay" diye yabancı ses duyduk. Ve öylece kalakaldık.