Klasikler
12 stories
1984 by ClassicsTR
1984
ClassicsTR
  • Reads 56,872
  • Votes 1,903
  • Parts 17
İngiliz yazar George Orwell'in 1949 yılında yayımlanan ve kısa sürede kült mertebesine erişmiş eseri 1984, 1949 yılında yayımlanmıştır. Distopya türünde bir roman olan 1984, "Büyük Birader", "Düşünce Polisi", "101 Numaralı Oda", "2+2=5" gibi çeşitli terminolojileri ve kavramları günümüz lugâtına dahil etmiştir. George Orwell kitapları arasında en çok bilinen eserdir. Romanın adı "Avrupa'daki Son Adam" ismiyle yayımlanmak istenmiştir fakat Orwell'ın yayıncısı başarılı bir pazarlama stratejisiyle kitabın adını Bin Dokuz Yüz Seksen Dört olarak değiştirmiştir. Roman, II. Dünya Savaşı'ndan sonra oluşan totaliter rejimlere ağır bir eleştiri niteliğindedir ve romandaki alegoriler ve semboller bu totaliter devletleri işaret etmektedir. Çevirmen: Celal Üster Yayınevi : Can Yayınları İlk Baskı Yılı : 2000 Sayfa Sayısı : 352
Sokrates'in Savunması by ClassicsTR
Sokrates'in Savunması
ClassicsTR
  • Reads 26,918
  • Votes 1,073
  • Parts 5
Platon, nefret ettiğini söylediği dönemin politik yapısından ve devlet düzeninden yakınırken, yozlaşmanın örneği olarak "arkadaşı olan yaşlı bir adamın" haksız yere ölüme mahkûm edilişini örnek gösterir. Sokrates'tir bu kişi. Sokrates'in ünlü "Savunması", biri Xenaphon'a biri de Platon'a ait olan iki metin üzerinden günümüze ulaşmıştır. "Savunma" bize, bir yandan IÖ 4. yüzyılın Atina'sının hukuk sistemi ve devlet düzeninin işleyiş ve zaaflarını tanıtırken bir yandan da "Yunan aydınlanmasına" direnen muhafazakâr Atina egemenlerinin, mitolojik-dinsel kadim yapıyı arkalarına alıp ünlü bir sima. üzerinden gözdağı verme çabalarını göz önüne serer. Bu yönüyle "Savunma" hiç eskimeyen, evrensel bir sese dönüşür. Sokrates'in Savunması: Ölerek, yaşamanın onurunu korumak. Yayınevi: Bordo-Siyah Yıl: 2010 Çeviren: Cüneyt Çetinkaya
Cesur Yeni Dünya by ClassicsTR
Cesur Yeni Dünya
ClassicsTR
  • Reads 10,829
  • Votes 445
  • Parts 19
Cesur yeni Dünya bizi 'Ford'dan sonra 632 yılına' götürür. Bu dünyanın cesur insanları kapısında "Cemaat, Özdeşlik, İstikrar" yazan Londra Merkez kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde üretilirler. Kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için, 'annelik' ve 'babalık' pornografik birer kavram olarak görülür. Toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırma hipnopedya uykuda eğitim ile sağlanır. Hipnopedya seyesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir. "Herkes herkes içindir." Yayınevi: İthaki Yayınları Çevirmen: Ümit Tosun Yılı: 2014
Devlet by ClassicsTR
Devlet
ClassicsTR
  • Reads 4,657
  • Votes 97
  • Parts 11
M.Ö. 427-347 yılları arasında yaşamış olan Eflatun düşlediği en iyi devleti, Sokrates'le birlikte, bu kitapta anlatır. Devlet'te iki düşüncenin çatışmasına tanık oluruz: 1) İnsanlar doğuştan iyi ve eşittirler; toplumun kötü düzeni onları bozuyor, güçlüler güçsüzleri eziyor. Kanunlar güçlülerin elinde güçsüzlere karşı silah okuyor. 2) İnsanlar doğuştan ne iyi ne de eşittirler. Yalnızca güçlü ve güçsüzler vardır. Güçlünün güçsüzü yönetmesi, doğa gereğidir ve doğrudur. İnsan haklı olmaya değil, güçlü olmaya bakmalıdır. Buradan yola çıkarak Devlet'in, bugün "insan değerler" başlığında ele aldığımız birikimin kaynaklarından biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yayınevi: Pordo Siyah Yayınları Çevirmen: Cenk Saraçoğlu - Veysel Atayman Basım Yılı: 2013
İki Şehrin Hikayesi by ClassicsTR
İki Şehrin Hikayesi
ClassicsTR
  • Reads 39,889
  • Votes 1,127
  • Parts 45
Dünya edebiyatının en önemli klasik yapıtlarından biri olan İki Şehrin Hikâyesi, Paris ve Londra arasında gelişen olay kurgusuyla, tarihin en hareketli anlarından birinin, Fransız Devrimi'nin ekseni etrafında biçimlenir. Edebiyat dünyasının "Dickens'ın en büyük tarihî romanı" olarak, yazarın kendisinin ise "Yazdığım en iyi hikâye" diye tanımladıkları yapıt, Fransız Devrimi ile Terör Dönemi kargaşasında yaşamak zorunda kalan bir grup insanın özel yaşamlarını aktarırken, dönemin acımasız toplumsal koşullarını da irdeler. Hapsedildiği Bastille zindanından kurtarılan Doktor Manette ile iş işten geçmeden İngiltere'ye göndermiş olduğu kızının on sekiz yıl sonra buluşmaları ve Londra'da yeni bir yaşam kurmaları; sevgi, dostluk, özveriyle örülmüş bu yaşamın Paris'te gelişen devrim dalgasının haberleriyle gölgelenişi, iki şehri yansıtıyor okuyucuya. Paris'teki karanlık günlerin karşısında Londra'daki aydınlık ve dingin günler yer alıyor. Ancak her iki şehir de karanlığın içinde umudu, aydınlığın içinde hüznü taşıyor. Yazar: Charles Dickens Çevirmen: Meram ARVAS Yayınevi: Can Yayınları İlk baskı yılı: 2011
Savaş ve Barış by ClassicsTR
Savaş ve Barış
ClassicsTR
  • Reads 7,814
  • Votes 195
  • Parts 92
I. Cilt Savaş ve Barış, "klasik" dendiğinde akla gelen ilk kitaplardan. Na­poléon'un Rusya'yı işgalini anlatan dev bir savaş romanı, aynı zamanda bir Rusya panoraması. 1800'lerin ortalarında Rusya'nın içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar, kentlerde, köy ve kasabalarda, büyük çiftliklerde sürdürülen hayat, dönemin önde gelen kişilikleri, saray yaşamı, özellikle üst sınıf ustaca çiziliyor. Tolstoy, birinci cildin önsözünde Savaş ve Barış'ı yazarken hissettiklerini, yaptığı zorlu çalışmaları ve romanın geçirdiği aşamaları anlatıyor. Bu metinler, özellikle bu dev romana yazarının gözünden, daha yakından bakma fırsatı verdiği için çok önemli. II. Cilt Tolstoy, bu kitapta anlatılan büyük tarihsel olayların yalnızca imparatorların ya da toplumları yönetenlerin iradeleriyle ortaya çıkamayacağını, bu tür gelişmelerin pek çok nedenlerin bir araya gelmesiyle gerçekleştiğini göz önüne seriyor romanının sonunda. Elinizdeki çeviri, Savaş ve Barış'ın, dönemin Maarif Vekaleti'nin Zeki Baştımar'a ısmarladığı, 1943-49 yılları arasında yapılan eksiksiz çevirisi. Zeki Baştımar bu çeviriyi o sırada Bursa'da hapiste olan Nâzım Hikmet'le birlikte yaptığı halde, bilinen siyasi nedenlerle Nâzım'ın adı hiçbir zaman kitapta yer almadı. Bugün bu çeviri Baştımar ailesinin de isteği üzerine iki çevirmen adıyla yayımlanırken, metne, günümüz için eskimiş ve anlaşılması güçleşmiş sözcüklerin yenileştirilmesi dışında dokunmamaya özen gösterildi; sadece ilk baskılardaki Harb ve Sulh yerine, eserin yıllardır alışılmış yeni adı Savaş ve Barış tercih edildi. Özgün Adı : Voyna i Mir Çevirmen : Nâzım Hikmet Ran, Zeki Baştımar Sayfa Sayısı : 1712 Baskı Bilgileri : 2.Baskı Mart 2012
Hayvan Çiftliği by ClassicsTR
Hayvan Çiftliği
ClassicsTR
  • Reads 67,882
  • Votes 2,387
  • Parts 10
Hayvan Çiftliği'nin kişileri hayvanlardır. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamında yer albilecek kişilerdir. Romanın alt başlığı Bir Peri Masalı'dır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır. Yazar: George Orwell Yayınevi: Can Yayınları İlk baskı yılı: 2000 Çeviri: Celâl Üster
Milena'ya Mektuplar by ClassicsTR
Milena'ya Mektuplar
ClassicsTR
  • Reads 52,074
  • Votes 2,211
  • Parts 17
"Sen benimsin, seni artık hiçbir zaman görmesem de! Korkunun o uçsuz bucaksız sahasına girmediği müddetçe biliyorum, ama senin bana olan ilgini kesinlikle bilmiyorum, senin ilgin tamamen korkuya ait. Sen de beni tanımıyorsun Milena..." Yayınevi: Say Yayınları Çeviren: Adalet Cimcoz Baskı yılı: 2016 İlk Baskı yılı: 2000
Dava by ClassicsTR
Dava
ClassicsTR
  • Reads 7,489
  • Votes 266
  • Parts 10
Dava, (Der Prozeß), bir sabah uyandığında kendisini sebebini anlamadığı bir suç nedeniyle dava edilmiş bulan Josef K. adlı kahramanın absürt durumunun anlatıldığı bir Franz Kafka romanıdır 1. basım: 1999 Can Sanat Yayınları Çeviri: Ahmet Cemal
Beyaz Zambaklar Ülkesinde by ClassicsTR
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
ClassicsTR
  • Reads 14,811
  • Votes 581
  • Parts 9
Beyaz Zambaklar Ülkesinde adlı eserinde Petrov, 20'nci yüzyılın başında Finlandiya'nın Rusya'ya karşı verdiği bağımsızlık mücadelesini tüm yönleriyle ele alıyor. Kitap; bataklık bir bölgenin, üzerinde beyaz zambakların açtığı güzel bir alana dönüştürülmesini hem gerçek hem de sembolik yönüyle anlatıyor. Bugün dünyanın gelişmiş ülkelerinden olan Finlandiya'nın sahip olduğu refah ve kültür düzeyi, halkının çalışkanlığı ve azmine dayanıyor. Fin halkının kurtuluşunu ve yükselişini sağlayan ortak bilincin oluşturulmasında ise Snellman büyük rol oynuyor. Romanda Finlandiya'nın gelişimi, 1806 ila 1881 yılları arasında yaşayan Finlandiyalı filozof ve devlet adamı Johan Vilhelm Snellman'ın ağzından anlatılıyor. Ülkenin önce eğitim sisteminden başlayarak her alanında iyileşme sağlamak için çalışan Snellman, tüm ülkenin seferber olmasında öncülük ediyor. Aydınlardan devlet adamlarına, din adamlarından ordu mensuplarına, çiftçilerden halkın çeşitli tabakalarına kadar herkesin yer aldığı bir kalkınma hamlesi başlatıyor. O dönemki faaliyetlerinden dolayı "Halk Öğretmeni" unvanı alan Snellman, bugün dahi dünyanın en iyi eğitim sistemi olarak değerlendirilen Finlandiya Modeli'nin kurucusu konumunda yer alıyor. Hayat Yayınları Türkçesi: Prof. Dr. Ali Haydar Bey