Tek solukta...
38 stories
The Heart of The Monster by haleythedevil
haleythedevil
  • WpView
    Reads 1,918
  • WpVote
    Votes 112
  • WpPart
    Parts 1
When Merve Aktas left her whole life behind and came to England, she planned to focus only on her career. Being with a dangerous and mysterious stranger was never among her plans... until she met Tommy Moretti.
Düşmüş Kral (italyan#8) by haleythedevil
haleythedevil
  • WpView
    Reads 15,485
  • WpVote
    Votes 1,126
  • WpPart
    Parts 2
"...buradan içeriye girenler, tüm umutlarınızı geride bırakın." EMİLİO Bir zamanlar dünyanın tepesindeki adam bendim. Herkes benden korkardı, herkes benden çekinirdi, bana hayran olur ve sahip olduklarıma imrenirdi. Gücüm, ailem, adım vardı. Birisiydim. Önemli birisi. Şimdi ise yarım yamalak bir adamdım. Bir hilkat garibesi. Kendi kardeşlerinin bile suratına acıyarak baktığı bir hayalet. Geçmişten kalma bir adamın gölgesi. Hayatıma bu şekilde devam edeceğime kendimi kabullendirmiştim. Bu hayata alışmıştım. Ta ki ona kadar... Gözlerimin gördüğü en güzel şey oydu. Ama ona asla ışıklar arasında sahip olamazdım. Ben sonsuz bir karanlığa lanetlenmiştim. O ışığa aitti. Onun için gölgelerimden vazgeçebilir miydim?
SAPLANTI (İTALYAN SERİSİ#5) by haleythedevil
haleythedevil
  • WpView
    Reads 93,067
  • WpVote
    Votes 4,700
  • WpPart
    Parts 8
TAKINTI İSİMLİ HİKAYEMİN İSMİ SAPLANTI OLARAK DEĞİŞMİŞTİR.
İHANETİN BEDELİ by haleythedevil
haleythedevil
  • WpView
    Reads 7,921
  • WpVote
    Votes 665
  • WpPart
    Parts 1
Hayatınızı elinizden alan kadından intikam almak için ne kadar beklersiniz? Adriano Castelli dört yıl beklemişti. Hapiste geçirdiği dört yılın ardından, Adriano daha önce hiç olmadığı kadar öfkeli, hiç olmadığı kadar nefret dolu ve hedefe kilitli haldeydi. O hedefin bir ismi vardı. Laura Faith. Laura... Bir zamanlar hayatını birlikte geçireceğini düşündüğü kadın, ona en büyük ihaneti etmiş; adamın dört yılını hapiste geçirmesini sağlamıştı. Laura Faith dünya üzerinde ihanet etmesi gereken son adama ihanet etmişti ve bunun bedelini ödeyecekti.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,139,019
  • WpVote
    Votes 2,069,381
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
NİLÜFER by hayalleriminbaskenti
hayalleriminbaskenti
  • WpView
    Reads 670,103
  • WpVote
    Votes 37,638
  • WpPart
    Parts 24
⚓️ Nilüfer, ismi gibi bataklıkta yetişen eşsiz bir çiçek. Yaşadığı hayat sebebiyle çoğumuzun anlayamayacağı kadar sevgiye muhtaç. Kalbi ise yaşadığı o bataklığa rağmen tertemiz. Onun için hayat, bir gece vakti çalıştığı bardan çıkarken mahallelinin kurduğu tuzak yüzünden kuzeni tarafından darp edilmesiyle başlıyor. Hem iyi ki hem keşkesi olacak insanlarla ilk defa o gece tanışıyor ve gizem, aşk, sırlarla dolu karanlık bir dünyaya adım atıyor... Kitabı okuyacaklar için bataklığa hoş geldiniz. Burada lotus çiçeğinin etrafını saran çamurlu yollara ve pis kokulara hazır olun. 🪷 Masanın üzerine iki küçük bardak, bir şişe rakı ve su bırakan adam içten bir tebessümle yanımızdan ayrıldı. "İçmem ben." Dedim hızlıca. "Hiç içmedim." "Barda çalışıyorsun," telefonunu masaya bırakarak rakı şişesine uzandı.Yüzünde benimle alay ettiğini belli eden gülümsemesini sabit tutarak bardaklara iki parmak kadarınca rakıyı paylaştırdı. "Hiç alkol almadın mı?" "Hayır." Dedim kaşlarımı yukarıya dikerek.Rakı şişesini masaya bırakarak bu kez su şişesini eline aldı. "İyi." Dedi, su ve rakının birbirine karışmasını sağlayarak. "İçtiğin ilk yudumun ardından yalanını karıştırmadığın yüz ifadeni merak ediyorum." "İçmeyeceğim." Ayrıca neden yalanı öne sürmüştü ki? "İçeceksin.Her şeyin bir usulü vardır.O usule uymalısın." "Ne usulü?" Merak içinde bekledim yeni bahanesini. "Rakı ve balığı ayıramazsın." Dedi. "Balıktan çaldığın o deniz için bu rakıyı içmen gerekiyor." Gülmemek için dudaklarımı ısırdım. "Ne yapacak balık, karnımda mı yüzecek?" Güldü.Ama o benim gibi gülüşünü saklamadı. Parmaklarını rakı bardağının etrafına sarıp dudaklarına götürmeden hemen önce "Onu da balık bilir." Dedi.
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,883,018
  • WpVote
    Votes 1,598,942
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
GÜZ GÜLLERİ (ASKIDA - DEVAM EDECEK) by KadifeKelimeler
KadifeKelimeler
  • WpView
    Reads 659,056
  • WpVote
    Votes 47,287
  • WpPart
    Parts 29
"Beni özlediğini biliyorum, hala beni istediğini biliyorum Ömür. Duruşun değişmiş, gülüşün ve kelimelerin... Ama gözlerin... Onlar hala aynılar ve sen ne kadar itiraz edersen et, onlar hala beni sevdiğini söylüyorlar..." *** Erez Gündoğdu o serseri gülüşü, alaylı sözleri ve kobalt mavisi bakışlarıyla dünyaca ünlü bir ressam ve fotoğraf sanatçısıydı. Biraz uçarı, biraz delidoluydu ama bir kış günü fitili ateşleyen o yeşil bakışlara vurulduğunda durulmuştu. Ömür Göktepe ise; ailesinin baskısı altında yaşayan ve 19. doğum gününe dek bunları hiç sorgulamayan ürkek, çekingen bir genç kızdı. Ancak ilk kez doğum gününde kuralları çiğnemeye karar verdiğinde ve kendini yeni bir maceraya attığında ölümün kıyısından döneceğini ve bir yabancının kollarında aşkı tadacağını hiç düşünmemişti. Ve ansızın o kollardan kopup yıllar sonra bir kış günü onları buluşturan kar taneleri yeniden şehre yağdığında artık her şey değişmişti ve aşk, bu kez kar tanelerinin değil nefretin ve pişmanlığın altında ezilmişti... *** Nar Bülbülü ve Sevda Çiçeği hikayelerinde tanıdığınız Erez Gündoğdu'nun hikayesidir. Seriler birbirinden bağımsız oldukları için ayrı ayrı okunabilir. Sevgiler, KadifeKelimeler... *** Hikayelerim isim haklarıyla birlikte noterde adıma kayıtlıdır. Çalıntı ya da izinsiz kullanmak durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
VEHİC  by sessizhayals
sessizhayals
  • WpView
    Reads 1,136,735
  • WpVote
    Votes 16,648
  • WpPart
    Parts 5
"Derdim sensin hatun." Sert soluğu saçlarıma vurdu ve parmağını kaldırdı. Kirpiklerim kıpırdadı, soluğumu fark etmeden içime hapsettim. Parmağının ucu önce çeneme dokundu, sonra ise beni öldürecek bir yavaşlıkta yukarı tırmandı. "Ben miyim?" dedim tek solukta. Karnım yine büzüşmüş, kasılıyordu. Bedenim put gibi olduğu yerden kımıldamıyordu. Tenim karıncalanıyor, kalbimin sesi kulaklarımda atıyordu. Yanaklarıma güneşin sıcaklığı vurur gibi yanmaya başlamıştı. Dudaklarım hafif aralıktı. Saç tellerim onun soluğu ile titreşiyordu. "Sensin." Alt dudağımdaki yaramın üzerine baş parmağını sürttüğünde titreyen bacaklarımla yere yığılacaktım. O kadar sıcaktı ki parmakları titretiyordu yüreğimi. Göğsünden yayılan sigara kokusu ile karışmış değişik kokusu burun deliklerimden içeri sızdı. "Ne yaptım ki ben?" diye sordum kısık bir sesle. Her daim güçlü duruşum onun yanında zayıflıyordu. Ortada tüm gerçeğimle duruyordum. Alt dudağıma dokunan parmağı şifa olsun ister gibi orayı yokluyordu. "Bir bilsen, bana ne yaptığını." Üzerime eğildiğini hissettiğimde sırtım geriye hafifçe sendeledi. Bel boşluğumda sıcak avucunu hissettiğimde göğsüm kalktı. Kaburgalarım etlerimi ezer gibi öne çıkmıştı. Sıcak avucu tenimin ısısını artırdı. "Bir bilsen gözlerini, dudaklarını, nefesini." Dudaklarından kelimeler dökülürken yaramın üzerinden çekti parmaklarını. Üst ve alt dudağıma dokunan parmakları, sertçe okşadı olduğu yeri. "Kokunu. Nefesimi kesiyorsun." 🌺 1990'lı yıllarda geçen bir aşk hikayesi... Kitap argo ve yetişkin içerik barındırır. Rahatsız olacaklar okumama hakkına sahiptir. İLK 4 BÖLÜM YAYINDADIR! DİĞER BÖLÜMLERİ DREAME'DA BULABİLİRSİNİZ!
AKREBİN KALBİ (RAFLARDA) by aycansrhmtt
aycansrhmtt
  • WpView
    Reads 210,717
  • WpVote
    Votes 17,482
  • WpPart
    Parts 55
Genç kadın, elini duvara doğru uzattı. Kendi kanından bir adam onu durdurmaya çalıştı ama durduramayacağını o da biliyordu. Parmakları duvarın saydam, kızıl yüzeyini aştı. Aylardır izini sürdüğü şeye bir adım daha yaklaşmıştı. Genç kadın önünde duran o duvarı aştığında, karşısına onu bekleyen bir köprü çıkacaktı, gerçek bir köprü. O köprünün diğer ucunda onu bekleyen şey neydi?Onu bekleyen, bilmediği bir evrendi. Peki onu bekleyen tek şey bu muydu? Onu bekleyen, onu o duvara kadar sürükleyen biri vardı. Onu bekleyen birbirine bağlı beş evren, evrenleri birbirine bağlayan köprüler ve o köprülerin sahibi gardiyanlar vardı. Gardiyanları koruyan kimlerdi? Köprüye attığı ilk adımda köprü onu tanıyacak, sahibine diğer evrenin anahtarını kendi elleriyle verecekti. 🦂 12.04.2022