sevdiklerim
36 cerita
Yılanın Kızı  oleh alraganinsahibesi
Yılanın Kızı
alraganinsahibesi
  • Membaca 633,780
  • Suara 45,726
  • Bagian 48
Pusat Ali Şahoğlu, en yakın dostunun kız kardeşi Gökbeyaz Çakır'ı kurtarırken istemeden katil olur. Onun için hapse girer, dört sene yatar, elinden birçok fırsatı kaçırır, sözlüsü Suna tarafından terk edilir ve yaralı, ihanete uğramış bir adam olarak hapishaneden çıkar. O çıkarken, Virankaya'da anlı şanlı bir düğün başlamak üzeredir: kardeş bildiği, kardeşini kurtarırken katil olduğu Baran Çakır ile, eski sözlüsü Suna'nın düğünü. Virankaya artık bir savaş beklemektedir. Yörenin iki güçlü ailesini de kasıp kavuracak, tam ortasında da iki büyük beyi birbirine düşüren Suna'nın olduğu bir savaş... Fakat hiçbir şey beklendiği gibi olmaz. Sebebi Pusat Ali Şahoğlu'nun çıkar çıkmaz Suna'ya değil de, kimsenin beklemediği birine yönelmesidir. Gökbeyaz Çakır'a. İNTİKAM SÖZCÜĞÜNÜ FAZLASIYLA İÇERSE DE İNTİKAM OLAY ÖRGÜSÜNÜ İÇERMEZ :)
KARANLIK SARMAL   (Kitap oldu) oleh Invictus1408
KARANLIK SARMAL (Kitap oldu)
Invictus1408
  • Membaca 964,010
  • Suara 2,625
  • Bagian 1
Gel bakalım, ateşle nasıl oynanır göstereyim. Gör bakalım ateş mi seni yakar sen mi ateşi? İki çocuk... İki farklı ülke... Bir kış günü aynı anda dünyaya geldiklerinde, ciğerlerine ilk nefesi de aynı anda çektiler. Birbirlerinden çok uzakta olsalar da, yaşayacakları acıları bilir gibi yine aynı anda ilk çığlıkları duyuldu. Birbirlerinin varlığını dahi bilmeden acı dolu çetin yıllar geçirdiler. Karşılaştıklarında ise; henüz farkında bile olmadıkları bir sarmalın içindelerdi. Bildiklerimiz bir damla, bilmediklerimizse bir okyanus
Beyaz Gece oleh misamigoss
Beyaz Gece
misamigoss
  • Membaca 2,138,791
  • Suara 177,967
  • Bagian 65
Görevini aşk ile perdeleyen bir adam ve o aşka yalnızca yüreğiyle kanat çırpan bir kadın. *** "Gözlerin dünyanın en güzel, en ihtişamlı masalını anlatıyor ve ben o masalda bana yer olmamasından deli gibi korkuyorum...'' dedi sarhoşluğuna rağmen kelimeleri net kullanmayı başararak. Saçlarındaki ellerimi alnına kaydırarak oradaki tutamları sevdim hiç acele etmeden... Ardından da şakaklarında, siyah sakallarıyla bezeli yanaklarında ve çenesinde dolaştırdım parmak uçlarımı... ''Neden o masalda sana yer olmasın Barış?'' diye fısıldadım. Gözlerini kapatarak gülümsedi. Birkaç dakika yüzünü inceledim, göğsü düzenli soluklarla inip kalkmaya başladığında uykuya tamamen kavuşmuştu artık. Elimi tekrar yumuşak saçları arasına gömerek iç çektim hüzünle. ''Senin olmadığın bir masalda bana yer kalır mı sanıyorsun?''
GECEYİ KURTARMAK oleh handanekur
GECEYİ KURTARMAK
handanekur
  • Membaca 1,385,656
  • Suara 64,013
  • Bagian 47
İlerleyen bölümlerde YETİŞKİN İÇERİKLİ SAHNELER olacaktır. *** Kurtuluş. Kurtuluş'tu bu. Bu gözleri, benimkilerin aynısı olan bu gözleri nerede görsem tanırdım. Ama öyle değişmişti ki, yüzündeki o haylaz pırıltılardan eser yoktu. Sanki dünyanın dönmesi onun umurunda değilmiş gibi bize bakmadan kalın parmaklarının arasına kıstırdığı sigarasını içiyordu. Gözleri yere bakıyordu lakin asıl gördüğü bambaşkaydı. Kavruk teninde değerli bir çift taş gibi parlıyordu ela gözleri. Erkeksi yüzünde tanıdık tek bir mimik yoktu. Beni delirten, benimle sürekli uğraşan ve suskun dilimden kelimeler çalmaya çalışan o çocuğun yerini alan bu adama hayretle baktım. O sırada ela gözleri benimkilerle buluştu, bedenimi hatta damarlarımı hedef alarak kıvrandıran bir sızı oluştu. Kanımın akışı tersi yönüne düşerken o hayran olduğum gözleri hedefinden ayrılmayan bir avcı misali saçlarıma dokunduğunda zorlukla yutkundum. Koyu renk kaşlarını çattığında sarıya çalan ela gözleri kıstı. Kirpiklerle çevrili gözlerindeki sert ifade tüm yüzüne itinayla yayılmıştı. Küçükken de güler yüzlü, sevecen bir çocuk değildi ama o zamanlarda bile böyle hiçliğe bakar bakmıyordu. Hala o çocuğa benzeyen tek bir şey vardı yüzünde; benimkilerin ikizi olan sarıya çalan ela gözleri. Limonlu şekerlere benzeyen gözleri hala aynıydı, derinlerdeki ifade değişmiş olsa da. Kurtuluş'tu bu adam. *** Rana & Kurtuluş *** 14.05.21 *** Kapak tasarımı tamamen bana aittir.*
DÜŞKÜNLER VATANI oleh handanekur
DÜŞKÜNLER VATANI
handanekur
  • Membaca 29,240
  • Suara 1,460
  • Bagian 25
✺ Düşmüştüm. Düşürülmüştüm. Bu fena bir düşüştü. Sığındığım yerden düşmüştüm buraya, yeryüzünün baht karası, Dört yanımda beni düşüren ordunun yalan dolu kuşatması, Bakın! İşte orada, düştüğüm yer hala belli dizlerimde kabuklu damgası, İzleyin! Bu göndere çektiğim hür bayrağımın kızıl dalgası, Ve dinleyin! Bu dudaklarımın fısıldadığı annemin hiç bilmediğim duası, Havva kızıyım, günah gibi kabarır ruhumun iç mayası, Ben ki düşmüş bir ruhun aynadaki silik yansıması, Ben ki öksüzlüğe sığınmış düşkün bir ruh parçası, İşte! Benim cennet kokulu vatanımdı burası. Düşkünler Vatanı'ydı adı; ruhların kanayan yarası. ✺ Hüray, annesini aramak için hiç tanımadığı bir adama, Malik'e güvenir. Bu iki insan nasıl bir araya gelmişti? Peki, bu hikayede en çok kim kaybedecekti? "Güvenmek bir çeşit günahtır." ✺ 31.12.20 Kapak tasarımı tamamen bana aittir.* ✺
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek oleh AnitaFelipova
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek
AnitaFelipova
  • Membaca 1,232,633
  • Suara 73,324
  • Bagian 47
Bir şeyi çok isteyince, sahiden olur mu?
GİRAY oleh servestizm
GİRAY
servestizm
  • Membaca 1,738,281
  • Suara 117,477
  • Bagian 51
***** "Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken saçını açmaktan çekinmemesi gerektiğini düşünmüştü, helaldi artık sonuçta... Aynadan onunla göz göze gelince sordu aynı tereddütle, "Keseyim mi yani?" Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, ilk tanıştıklarında her lafıyla bir kasırga koparacak kadar kesin olan Dilrûba artık her daim kırılgandı.. Artık evli olduklarında, kocası sıfatı taşıdığından mıydı bu tavrı? Bazen düşünüyordu, ona yardım edeyim derken bastırmış, ya da ezmiş miydi hiç? Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti? Düşündüğüyle kendine olan öfkesini atamadan sordu kıza, "Niye kesecekmişsin?" "Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden parçaları her yerde görürse.. Onun konuyu açmamasını uzun bir süre aynı odada kalacaklarına yormuştu çünkü.. Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça, Ben toplarım senin ardından.' dedi içinden, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..' 'Senin gibi...' Saçlarını tutarak hafifçe tebessüm etti Dilrûba, "Salık gezmem o zaman, fazla dökülmez.." dedi ama saç değildi tam olarak kastettiği. Hayatında bana dair pek bir iz bırakmam, rahatsız, olmazsın diyordu.. Şu akşamdan itibaren herkes biliyordu evli olduklarını... O yüzden sanki iki gün önce değil de şimdi kıyılmış gibiydi nikâhları.. Öyle hissediyordu. "İstediğin gibi gez, nasıl rahat eder, nasıl istersen.."
Kanıkara oleh alraganinsahibesi
Kanıkara
alraganinsahibesi
  • Membaca 361,786
  • Suara 27,267
  • Bagian 31
Yarkıyısı'ndan tanıdığımız Memed'in hikâyesidir 🌿 Kara Memed'di o, bileği bir kütük kadar kuvvetli, bakışı bir demir kadar sert, sözü hükümdü. Memed sarışındı ama ona gözünün karalığından Kara Memed derler, belki de öfkesinin karanlığından... Ve Memed, hiç görmediği, adını bile bilmediği bir kadına sevdalıdır. Ve bir kış gecesi, kapısı çalınır, evine ve ömrüne bir ateş düşer.
BENEKLİ oleh erkanoznur16
BENEKLİ
erkanoznur16
  • Membaca 2,904,339
  • Suara 102,829
  • Bagian 46
O kızıl güzel, masamıza ilk oturduğu an içime kor bıraktı. Onu asla kardeşim olarak görmedim. Yüzündeki her bir çilin yerini ezbere biliyorum. Bir gün benim olacak. Tek yapmam gereken büyümesini beklemek. - Komşu çocuğu Barış- 8 yaşımdan beri her sabah onların kahvaltı sofralarındayım. Tam karşısındaki sandalye benim yerim. Simsiyah zindan gözleri beni içine hapsetti. Birgün beni seveceğini hayal bile edemezdim. - Komşu kızı Gamze - BAŞLAYINCA DURAMAYACAĞINIZ, İÇTEN BİR HİKAYE.. Küfür ve +18 sahneler içerir.
GECENİN FAZ'I oleh mahurmavi88
GECENİN FAZ'I
mahurmavi88
  • Membaca 593,291
  • Suara 22,575
  • Bagian 68
Tam arkamdaydı. Ellerimi ve gözlerimi bağlasa da varlığını fazlazıyla hissediyorum. Sapıkça olduğundan şüphelendiğim bakışları tenimi karıncalandırıyordu. Ne zaman harekete geçecek diye beklerken bir anda saçlarımdaki toka aşağı doğru çekildi ve yüzünü saçlarıma bastırıp kokladı! Bu adam benimle konuşmayacak belli ki! Tepki vermedim. Tek düşündüğüm ne kadar ileri gideceğiydi. Elini gömleğimde hissettiğimde tısladım. "Avcı!" Bir düğmeyi açtı. Sonra ikinciyi. Üçüncüyü açacağı sırada ona tekme atmaya çalıştım. Bacağımı yakaladı. "Şşş." Anlaşılan yeni başlamıştı. Benim uysal bir kedi olup onun avı olacağımı sanıyorsa çok yanılıyordu! Ben Kelebeğim! Ve arkamdaki kimliği karanlık adam bu ne demek anlayacaktı! &&& İlk görüşte aşık olmuşlardı. Aşkı buldukları için şanslılardı. Peki ikinci bir şansı elde edebilecekler miydi? O tek gece bir daha yaşanacak mıydı? Bir kadın ne kadar beklerdi? Hiç görmeden, hiç dokunmadan, kokusunu almadan ne kadar dayanırdı? Gecenin içindeki adam ne zaman gelecekti? &&& KÜFÜR, ARGO, SEKS İÇERİR! YETİŞKİN İÇERİK ÇALINMASI DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR!
+17 lagi