A psychological thriller of madness, manipulation, and the slow unraveling of truth. When a Well-known beloved family is found slaughtered in their home, the only suspect is a 27-year-old man discovered at the scene-blood-soaked, shaking, and whispering things no one could understand. Park Seonghwa is quickly declared unstable and confined to a secure psychiatric facility for observation. He claims he didn't kill anyone. But his stories-fractured, poetic, delusional-make little sense to anyone who hears them. Except one man. Enter Kim Hongjoong, a calm, intelligent psychiatric consultant assigned to the case. At first, he appears gentle. Professional. Curious. He tells Seonghwa he believes him-when no one else does. He listens patiently as Seonghwa speaks of shadows that don't move right, voices that steal his name, and the thing inside the walls that wore someone else's face. As trust deepens and Seonghwa begins to open up, the lines between truth and madness begin to blur. Because in a place built to cage the broken, sometimes the most dangerous person isn't the one on the other side of the glass. It's the one holding the key.

Yelkenleri dolduran rüzgar, okyanus nereye isterse oraya çevirirdi rotayı. Ve bir gün geminin burnu deniz halkının sessiz çığlıklarına doğru döndü. | captain hongjoong × siren seonghwa |

》YunGi + Fantastik《 "Valverin'de büyü yalnızca seçilmişlerin damarlarında uyanır. Bazıları ışıkla parlarken, gölgede gizlenir kimisi." Yunho, okulunun düzenlediği sıradan bir geziyle, gecenin sisinden yükselen büyülü bir sirke adım atar: MAGE'ye. Renkli ışıkların ve sahte maskelerin ardında ise gözleri her gerçeği gören bir adam beklemektedir onu. Bu tuhaf sirk ustası, Yunho'nun eldivenlerinin ardına gizlediği şeyi fark etmekle kalmayıp davetiye uzatır ona ve onu sahne tozuna bulanmış bir kaderin içine çağırır. Çünkü MAGE, sadece bir sirk değil; büyünün yozlaştığı bir dünyada, karanlıkla savaşanların son perdesidir.

》WooSan《 Wooyoung, yaz tatilinde babaları Seonghwa ve Hongjoong'un ısrarıyla Seul'ün kalabalığından uzaklaşıp çocukluğunu geçirdiği sahil kasabası Namhae'ye dönmek zorunda kalır. Fakat planlarında sakinlik yoktur; hele hele eski çocukluk düşmanı Choi San'la aynı havayı solumak hiç yoktur.

bir otelde tanışıp flörtleşen iki adam, daha sonrasında bir boşanma avukatı ve müvekkile dönüşür. texting + düz yazı

[completed] A melody echoing past the gates of the Underworld. A golden arrow smeared with red. Destined lovers and bad omens. Every myth we know is wrapped in romance and tragedy - bitter, sweet, eternal. Follow four love stories from the ancient myths of Olympus, where gods and mortals break rules and challenge their fates, where hearts soar and shatter, and love that cannot always win, but will never be forgotten. Chapter 1: Shadows and Bloom - Seongjoong | Hades x Persephone Chapter 2: Trust - Jongsang | Eros x Psyche Chapter 3: Cherry Wine - Yungi | Apollo x Hyacinthus Chapter 4: Remember Me - Woosan | Orpheus x Eurydice

Yeosang duyduğu kahkahayla, ilk görüşte alt sınıftan Jongho'ya aşık olur...

Bir zamanlar Roma İmparatorluğunun en gözde şehirlerinden olan mükemmel Pompei şehri ve halkı insanlık tarihinin hatırlamak bile istemeyeceği o son gününden sonra tarihten bin yıl boyunca silindi. Bu görkemli metropole yeni getirilen İskenderiyeli bir katip, şehrin en gözde villasında oldukça yüksek mertebeli ve pahalı bir köle ve itibarlı bir Romalı kadının kâtibi olarak yeni bir hayata başlar. Ne var ki bu görkemli villada tanıştığı ve hizmet ettiği tek kişi bu saygın kadın değildi. Ailesiyle her Pompeili gibi refah ve zevk dolu bir hayat yaşayan Yeosang da bu hayran olunası mükemmel şehirden nasibini herkes kadar alıyordu. Pompei öyle bir şehirdi ki ne Roma kadar gürültülü ve kaos doluydu ne de her sıradan şehir gibi boş ve avamdı. Hayatın insanoğluna verdiği her türlü zevki korkusuzca tatmaktan çekinmeyen, eğlenceye ve tutkuya düşkün insanların cennetiydi. En azından zenginler için öyleydi. Ama o gün hiçbir sınıf farkına aldırış etmeksizin herkes ölümlüydü. O gün Pompei'deki her canlı tabiatın acımasız gerçekleri karşısında kaçınılmaz bir ölüme karşın çırpındı ve mükemmel şehir sadece saatler içinde yok oldu. "O gece aysız veya bulutlu bir gecenin karanlığı değil, sanki kapalı bir odadaki lamba söndürülmüş gibiydi. Karanlıkta kadınların ağlamalarını, bebeklerin feryatlarını ve erkeklerin bağırışlarını duyabiliyordunuz. Bazıları yardım için dua ediyordu. Diğerleri ölüm istiyordu. Bazıları ölümden o kadar korkuyorlardı ki, ölmek için dua ediyorlardı. Ama daha da fazlası artık hiçbir Tanrının kalmadığını ve evrenin sonsuz karanlığa gömüldüğünü hayal ediyordu." ~Genç Plinius C/W: şiddet, argo, ölüm, kan, aile içi şiddet, çatışma, travma, doğal afet, deprem, detaylı felaket ve yıkım betimlemeleri nehwatiny sunar...

》 SeongJoong + Vampire 《 Avcı, ayın parlak ışığında, soluk beyaz tenini sergilemekten çekinmeyen vampiri görür. Vampir de bir binanın tepesinden kendisine nişan alan avcıyı.