Mahalle
8 stories
Yeldeğirmeni Mahallesi by duyguzlha
duyguzlha
  • WpView
    Reads 935,535
  • WpVote
    Votes 36,225
  • WpPart
    Parts 25
"Tam on üç yıl önce bugün kendimden yaşça küçük bir kızın beni öpmesiyle kalbim mühürlendi benim." "Bir kenarda günden güne güzelleşerek serpilerek büyümesini bekledim.O öylece her şeyden habersiz büyürken ben her gün sevdamın altında küçüldüm.Bu aşkımdan utanmaktan değildi.Küçüktün be kızım.O kadar kırılgandın ki bu yüzden sustum.Aklını bulandırmak istemedim.Gün olurda başkasını seversen diye her gün kendimi hazırladım." Bardağını getirip elimde tuttuğum ancak içmeye cesaret edemediğim bardağımın altına yavaşça vurdu.Bunun anlamını biliyordum. "On üç sene oldu.Çocukluğumu gençliğimi yoluna sereli tam on üç sene oldu.Sevdamın yanlış olduğunu düşündüğüm dönemler de bile gözüm senden başkasını görmedi.Senin de gözlerin beni." Cesaret benim yaptığım mıydı?Sayılırdı ancak senden haberi bile olmayan bir çocuğu senelerdir sevmek çok daha büyük cesaretti. "Hikayeye göre adam,kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor,ruh eve sığmıyor." ** Mahalle kurgusudur! 15.05.2020'' ** Okuyucuma! Şiir diye Bir ömür tüketerek yazdıklarım İki saatte okunuyor Bundan ucuz ne olabilir Havadan başka? Erdem Bayazıt
Başı Yok Sonu Çok by rosloveros
rosloveros
  • WpView
    Reads 8,489,070
  • WpVote
    Votes 344,994
  • WpPart
    Parts 85
Bu kurguda argo, küfür ve yetişkin içerik barındıran sahneler bulunmaktadır. ●○●○● "Beni sokmaya çalıştığın kalıpta olmadığımı sen de ben de gayet iyi biliyoruz." Ne kast ettiğini gayet net anlamıştım sanırım. Ona sürekli abi dememi kast ediyordu. "Üstelik ben de seni uzun süredir o kalıpta görmüyorken," gözlerimin tam içine bakarken kısık sesle tamamladı cümlesini. "Birbirimizi kandırmanın alemi yok." Bir elini başımın yanındaki duvara yaslayıp iyice sokuldu bedenime. "Ya sen yanlış görüyorsan, ben seni tam olarak o kalıpta görüyorsam?" Yüzünü boyun girintime yaklaştırmasıyla elini yaslamadığı taraftan duvar ile arasından çıkmak için hamle yaptım. Diğer elini de duvara koyarak engel oldu bana. "Senin aksine bedenin o kadar dürüst ki Betül, inkar etmelerinin hiçbir önemi yok artık." Ellerimin her ikisini de ince gömleğin altındaki sert bedenine bastırarak kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Milim kıpırdamadı tabi ki. "Yanlış görmüşsündür." Başını boyun girintimden çıkardı. Dudaklarını aniden anlıma bastırdığında şok içinde kaldım öylece. Ani hareketiyle kapanan gözlerimi bir süre sonra dudaklarını anlımdan çekse de açmadım. "İnkar etmekte serbestsin Betül ama ben az önce adımın yazılı olduğu yere dudaklarımı bastırdım," demesiyle daha sıkı kapadım gözlerimi. Sonra beni öylece bırakarak koridorun sonundaki odasına girdi, gözlerimi açmasam da uzaklaşan bedeninden ve kapı sesinden anladım. Elimi anlımda gezdirirken şapşal gibi gülümsedim kendi kendime. Annem hep kaderimizin avuç içimizde yazdığını, alnımızda da kaderimizdeki adamın adının yazılı olduğunu söylerdi. ○●○●○● #Genelkurgu 5# 24 Temmuz #Romantizm 5# 15 Ağustos #Aşk 4# 11 Ekim #Gençkurgu 5# 21 Ekim #Mizah 1# 27 Ocak
BADEMLİ MAHALLESİ by ZehraAyar0
ZehraAyar0
  • WpView
    Reads 3,687,597
  • WpVote
    Votes 130,456
  • WpPart
    Parts 38
"Sana her yaklaştığımda," dediğinde başını eğip dudaklarını usul usul kulağımın kenarına getirdi. Nefesi resmen nefesimdeydi. Bu çok fazlaydı.. O gecekinden daha farklıydı bu. Yirmi iki yıllık ömrümde tanıdığım Kerim abi değildi bu karşımdaki adam. "Benden sanki bir vebalıymışım gibi bir canavarmışım gibi kaçışın," sıcak nefesi önce kulağıma sonra boynuma çarptı. Gözlerim artık kendiliğinden kapandı. İşkenceden beterdi bu durum. Biz şu an ne yapıyorduk? Cümlesini tamamlamadan son kez derin bir nefes çekti ciğerlerine. Bunu yaparken burnu benim kulağımın tam üstünde, saçlarımın tam başlangıcındaydı. "Şu koskoca bedenimi bitirdi, tüketti Işıl." baştaki cümlenin amacından sapan bu cümle de ne demek oluyordu? Neler söylüyordu bu adam, neler hissettiriyordu bana!? Dudaklarının arasından usul usul bıraktığı kısık nefesler saçlarımın arasına vurduğunu ve onları yavaşça havalandırdığını hissettim. Tüm tüylerim havaya kalktığında yeni doğmuş bir bebeğin açmaya çalıştığı gözleri gibi bende araladım gözlerimi ve dudaklarımın kıyısına vuran bir hevesle mırıldandım. "Kerim a-" "Şşş," titreyerek söylemeye çalıştığım sözler bıçak gibi kesildi, irkildim. Tüm bedenime etkisi altına alan bir ürperti yayıldı. Tüm hislerim öyle bir karmaşıklığa gömülmüştü ki ne hareket edebiliyor, ne de buna itiraz edebiliyordum. O ise göz kapakları birbirine geçili, sanki boşlukta sallanıyor gibiydi. Sanki bir hayalin içindeydi ve o hayalde yalnızca ikimiz vardık. Sonra bir an kapalı göz kapakları titredi. Nabzım her geçen saniye hızlanıyor, bana yaşam alanı bırakmıyordu. Ama meğer ben daha hiçbir şey duymamışım ki. Zira saniyeler sonra duyduğum Kerim abinin işkenceden farksız pürüzlü sesi canı çekilen parmaklarımın tutunmak amacıyla bir yerlere savrulmasına sebep oldu. "Abi yok, artık abi yok güzelim."
Büyük Adamın Küçük Kadını  by BynOkuyucu1
BynOkuyucu1
  • WpView
    Reads 8,068,939
  • WpVote
    Votes 277,540
  • WpPart
    Parts 41
"Ne işin var bu saatte sokakta" dedi. Şaşırmadım bu tepkisine ne zaman geç saatte dışarı da olsam aynı sözleri duyuyordum ama kendisini hiç bu saatte evde olmazdı. "Hava alıyorum Ali abi evde çok bunaldım" dedim tabi ki yalan söylemiştim tamamen onu görmekti amacım, 28 yaşındaydı Ali Ege ben ise 19 ama kendimi bildim bileli onu seviyordum o ise beni görmüyordu kardeşi olarak sayıyordu öyle koruyor öyle bakıyordu. Gözleri avını süzer gibi baştan aşağı beni süzdü utandım altımda kısa bir şort üstümde askılı bady vardı "Bu kılıkta" diyip üzerime bir adım daha yaklaştı kişisel alanını işgal etti o esnada arkadan 2 3 tane mahallenin erkeklerinden geçenler oldu o sebeple yaklaştığını anladım cevap veremedim. "Eve dön Asya" dedi yüzüme bile bakmadan oysa ben gözlerimi o güzel yüzünden bir saniye bile ayırmadım uzun boyluydu 1. 92 falan olmalıydı bense 1.71 kafamı kaldırıp bakma durumunda kalıyordum ama bir şikayetim yoktu yeterki yanımda olsun doya doya bakabileyim. Cevap vermediğimi farkettim itiraz ettim hemen "Daha yeni çıktım Ali abi" bize bakan sanırım daha doğrusu sadece bana bakan gençlerin olduğu tarafa bakıyorken konuştu "Akşam akşam katil olmamı istemiyorsan gir içeri bu hava alma mevzusunu sonra konuşucaz." Başlangıç tarihi 03.09.2020 İlerleyen bölümler +18 ağırlıklı olacaktır.
AĞAÇKAKAN by Bubenimtekhayalim
Bubenimtekhayalim
  • WpView
    Reads 7,453,298
  • WpVote
    Votes 322,102
  • WpPart
    Parts 57
*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime koyarak bedenimi kendine çekti. Savrulan bedenimin eğer tutmasaydı düşeceğine emindim. Ellerimi göğsüne koydum. Gözlerinin içine bakarken çatık kaşlarının altındaki yeşil gözleri, benim günlerdir denediğim ama yapamadığım şeyi yapıyordu. Öfkesini, bedenime ince ince işliyordu. "Madem öyle... Hazırlan." Elini çekmediği için anlamadığımı sadece bakışlarım ile iletmeye çalıştım. "Bir ay sonra nişan, şubat tatilinde düğün." Ben söylediklerinin etkisi ile şok olurken arkasını döndü, bizim evin bahçesine doğru bir iki adım attı. Ondan çıktığına emin bile olamadığım gür bir sesle bağırdı. "Aytekin!" Kalbim korku ile kasılırken yanına koştum. "Ne? Ne yapacaksın? Hey!" Beni dinlemedi, önüne geçip durdurmaya çalıştığım bedenini sola kaydırdı, bir daha bağırdı. "Aytekin!" Bizim evin ışıkları ile birlikte Cemile teyzelerin ışıkları da açıldı. "Ferhan..." Dediğimde bakışlarını ağabeyimin penceresinden bana çevirdi. "Ferhan yok..." dedi alayla. "Ferhan ağabey diyeceksin." Ellerini havada iki kez itiraz edercesine salladı. "Pardon! Korkak, gururlu, aptal ve sevmeyen Ferhan ağabey diyeceksin!" Bizim evin kapısı açıldığında son kez onu durdurmaya çalıştım. "Ferhan böyle değil. Bir anlık öfke ile değil!" dediğimde ellerimi tuttu, göğsünden indirdi. "Ne bağırıyorsun lan?" diyen ağabeyime aldırmadan bana bakarak konuştu. "Gözünde adamlığım kalmadı ya, bırak onun gözünde de kardeşliğimiz kalmasın. Ama sen..." Bakışlarını yanımıza gelmesine bir iki adım kalan ağabeyime çevirdi. "Bu saate sonra vazgeçme hakkına sahip değilsin." ***
 SADEM (TAMAMLANDI) by makarnaperisi
makarnaperisi
  • WpView
    Reads 2,475,074
  • WpVote
    Votes 96,136
  • WpPart
    Parts 48
Pınar mahallesi, iki katlı rengârenk evlerin olduğu, komşuluğun ölmediği bir mahalleydi. Bakkal İsmail amca çocuklara bedavadan çikolata verirdi. Kadınlar altın günü yapar, dedikodu peşinde koşardı. Mahalle parkında ki büyük çınar ağacı birçok aşığa gölge olmuş, onları dinlemişti. Pınar mahallesi her türlü mükemmel ilişkilerin olduğu bir mahalleydi. Bu mahalle de kendinizden bir parça mutlaka bulabilirsiniz. (Bu kitap eski mahalle ilişkilerine, ve geçip giden çocukluğumuza ithaf edilmiştir.) #Mizah 1 numara!
ALTINDAĞ MAHALLESİ by cokkonusanpapatya
cokkonusanpapatya
  • WpView
    Reads 6,684,061
  • WpVote
    Votes 252,588
  • WpPart
    Parts 41
Yavuz abi, topuzumdan firar eden saçımı okşayarak kulağımın arkasına ittirdi. Ilk defa bu kadar yakındık ve ilk defa saçlarıma dokunmuştu. Bu hareketi yutkunmamı sağladığında merhem sürmeyi bitirdiğim elini bırakıp kullandığımız eşyaları tekrar kutuya koymaya başladım. "Sinan'ı gerçekten seviyor musun?" Yavuz abinin sorduğu sorudan sonra hareketlerim dondu. Afalladım. Aptalın tekiydim! Hani ben bu adama yaklaşmayacaktım. Anlamıştı işte! Ne diyecektim şimdi ben? "Yavuz abi-" "Merak etme kimseye söylemem!" Dediğinde sesi o kadar sinirli çıkmıştı ki bir anlık gafletle yüzüne bakmıştım. Aramızdaki yakınlık beni daha çok germeye başladı, bakışlarındaki donukluk üşümem için yeterliydi. Siyah sakallarının altındaki çenesi daha çok gerilmeye başladığında ela gözlerini gözlerimden çekti.
AYDIN MAHALLESİ by binokurrbiryazar
binokurrbiryazar
  • WpView
    Reads 7,172,506
  • WpVote
    Votes 276,467
  • WpPart
    Parts 41
"Peki ya sen?!" diye sordum çatallaşan sesimle. Anın stresiyle dudaklarımı yaladığımda gözlerini dudaklarıma indirip bir müddet orada tuttu. Alnında beliren mavi damarı soluk ışığa rağmen fark edebiliyordum. "Sen de çıkacak mısın benim hayatımdan Dinçer abi?!" Gözlerimiz tekrar buluştuğunda, alev alev yanan hareleri içimde bir ateşi yaktı, yandığımı hissettim. Bu his, elimi kolumu bağlamıştı sanki. "Hayır!" taviz vermeyen katı sesi benliğimde yankılandı, yankılandı... Üstüme daha da eğilerek çenemden tutup kendi yüzüne doğru yaklaştırınca heyecandan titredim. Hiç bilmediğim bu duyguyu, pembe nevresim takımımın içinde, yirmi sekiz yaşında olan Dinçer abiyle yüzlerimizin arasında milimler varken yaşamak... Hele ki hala abi diyordum, boğazıma taş gibi oturdu. "Ben senin bu dünya da ahirette de elini tutacağın tek adamım.." ◾